Başarının yolu anlayarak hızlı okumadan geçiyor

Kişisel gelişim uzmanı Ziya Baran, başta Atatürk olmak üzere pek çok liderin anlayarak hızlı okuduğunu, sınavlarda yüksek başarı kazanan öğrencilerin de aynı özelliğe sahip olduğunu söyledi
Kişisel gelişim, yıllardır üzerinde çok fazla durulan alanlardan biri. Bu alanla ilgili binlerce kitap yazıldı, eğitimler verildi ve yapılmaya devam ediyor. Zaman zaman istismar edilse de kişisel gelişim alanı iş dünyası üyeleri ve öğrenciler üzerindeki etkisini kaybetmeden devam ediyor. Bu hafta kişisel gelişim uzmanı Ziya Baran Danışmanlık şirketi sahibi Ziya Baran'la keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. 12 yıldır kişisel gelişim alanıyla ilgilenen Baran, Ege Üniversitesi Coğrafya bölümü mezunu. 10 yıl öğretmenlik yaparken bir öğrencisinin bir kişisel gelişim uzmanından çok etkilendiğini duyarak dinlemeye gittiğini, daha sonra da kişisel geleşim alanına ilgisinin arttığını anlattı. Öğretmen kimliğine bu motive edici yönü de katmak için çalıştığını belirten Baran, kitaplar okuyarak eğitimlere başladığını belirtti. Bu alanda toplam 12 kitabı bulunan Baran, ağırlıklı olarak hızlı okuma becerisi, fotografik hafıza, vücut dilini kullanma gibi konulara eğilmiş.
Basite indirgeyin
"İnsanlar kişisel gelişime neden ihtiyaç duyarlar" diye sorduğumuz Baran, bunun bir arz-talep durumu olduğunu, insanların kendilerini geliştirme arzusunda olduğunu şöyle konuştu: "Bir tohum ağaç olmak ister bu doğal birşey ve durduramazsınız. Canlılar dünyaya adeta mükemmelleşmiş şekilde gelir, adeta gözlerini açar ve faaliyete başlar. Hiçbir canlı bir şey öğrenme ihtiyacı hissetmezler. İnsan ama öyle değil. Milyonlarca canlıdan insan müstesnadır. Bir hiç olarak gelir ama herşey olmaya müsaittir. Dünya tarihindeki liderler, dahileri düşünün hepsi bir bebek olarak yeryüzüne bir bebek olarak geldi. Ama yeryüzünde birçok şey öğrenerek dünyayı değiştiren dahiler olurlar. Demek ki biz yeryüzüne aslınada öğrenmek ve kendimizi gerçekleştirmek için geldik. Tabiatımız bunu arzuluyor. Yani insanlar bunu istemezse varolamaz, bunu pazarlama şansınız olmaz".
İnsanların sürekli gelişmek zorunda olduklarını anlatan Baran, "Bu da kişisel gelişimi tetikliyor. Yapılacak şey insanların arzu ve ihtiyaçlarını görüp doğru yollarla karşılamalarına yardımcı olmak. Bunu nasıl yapacağız? Her şeyi basite indirgeyebiliriz. Mesela yeryüzünün en zeki insanı Nadia Camukova'ya zeka nedir diye soruyorlar, 'Problemleri gözünde büyükmeden basite indirgeyerek çözme becerisidir' diyor. Evlerde, işyerlerinde heryerde problemler vardır. Zeka bunları büyükmeden çözmektir" dedi.
Bazı becerilerin küçük yaşta kazanılmasının çok doğru olduğunu ancak daha sonraki yaşlarda da bu becerilerin kazanılabildiğini de anlatan Baran, "Türkiye'de ortalama okuma hızı dakikada 150 kelimedir ve bu çok büyük bir sorundur. Yani biz okuyamıyoruz ve okuduğumuzu anlayamıyoruz. Bunu sınavlardaki başarılardan anlayabiliyoruz. Çocuklar uzun sorularda sorlanıyor, sık sık başa dönüyorlar" dedi.
Çocukların günde 5.5 saati internette geçirdiklerini anlatan Baran, "Kitap okuma süreleri ise yılda 6 saat. Gelinen nokta bu. Bu pazarlama stratejisine bağlı. Hangi ürünü pazarlamak isterseniz tüketim ona yönelir. Dizi karakterleri kitap okusa okuma patlaması olur. Kitle iletişim araçları bu konularda çok etkili" diye konuştu. Günümüzda ağırlıklı sunulan şeyler yok edici, yapıcı değil. Bilgisayar oyunlarında bile durum bu. Oyunu ne kadar çok öldürürseniz kazanıyorsunuz. Baran, "Milyonlarca kare görüntü çocuğun beynine transfer ediliyor. Aileler bunu durduramıyor. Gücümüz yetmiyor doğru şeyleri sunmaya... Yapmak çok zordur, yıkmak çok kolay... Biz de o zor olan yere talip olduk. Dedik ki bir yerden başlayalım. 'Kitap okuma performansını, hızlı okumayı geliştirebilir miyiz' dedik. Yaşı ne olursa olsun bu gelişir" diye konuştu. Bunun sınırı yok. doğal olanı birinci sınıftan vermek ama Baran, her yaşta insanın hafızasını ve kendini geliştirebileceğini söylüyor.

21 günlük çalışma

Dakikada 500-600 kelime herkes okuyabiliyor. "Okumaktan ziyade anlamak önemli. Gören gözdür, anlayan beyin" diyen Baran, "Bir paragrafı okuyoruz, oradaki kelimelerden beynimiz bir düşünce oluşturuyor. Anlam, resim oluşuyor ama kelimeler unutuluyor. Bu açından bakınca yani dakikada 500-600 okuma hızı kelime değil. Bir sınıfta öğretmen konuşurken çocuğun dikkati sürekli sağda solda. Öğretmen 150-200 kelime hızla konuşurken çocuk 500-600 kelimelik hızla düşünüyor ve dikkati dağılıyor" dedi.
Okurken 150-200 kelimelik hızla anlama yüzdesinin düştüğünü, hızlı okumada ise dikkat süresinin arttığını anlatan Baran, "Arnold Schwarzenegger kitabında şöyle diyor: Limiti koyan zihindir. Zihin bir şeyi yapabileceğini inandığı kadar başarabilir. Yüzde yüz inandığınız sürece bir çok şeyi rahatlıkla başarabilirsiniz" dedi.
"Önce sınırları kaldırıp insanın kendisiyle ilgili farkındalığa ulaşması gerekiyor" diyen Baran, "Ben kimim? sınırlarım ne? Bunları bilimsel yolla bilebiliriz. Dünyanın en büyük kütüphanesinde 29 milyon kitap var. İnsan beyni 200 milyon kitap alabilir. Hafıza mercimek tanesi büyüklüğünde. İşte sınırın bu farkına var" dedi.
Hızlı okuma teknikleri 21 günlük bir çalışma. Günde 45 dakikalık bir çalışma gerektiriyor. Bu sayede okuma hızı yüzde 100-200 artar. Bisiklete binmek gibi bir şey. Bir kere öğrenirnisin, 1-2 ay kunlanmazsanız hızı yavaşlar ama 1-2 hamlede tekrar eski düzeyine döner. Okudukça hızlanıyor" dedi.

Öğretmenlere eğitim

Bayramdan sonra Buca'da pilot bir uygulamayla 1000 öğretmene eğitim vereceklerini anlatan Baran, "Onların bu konudaki ihtiyaçlarını gidermeyi amaçlıyoruz. Hızlı okuma uzmanı olacaklar. Milli Eğitim sertifikalandıracak. Branşı ne olursa olsun. O öğretmenler de her biri 10'ar kişi olmak üzere 10 bin öğrenciye hızlı okuma, hafıza ve liderlik eğitimi vermeyi düşünüyoruz" dedi.
Ziya Baran Akademi'de ikinci sınıftan itibaren öğrencilere liderlik eğitimleri verdiklerini anlatan Baran, "Liderlerin düşünce biçimlerini onlarla paylaşıyoruz. 'İnsan düşüncesi dışında et ve kemikten ibarettir' diyor Mevlana Hazretleri. Liderlerin düşence tarzına ihtiyacımız var. Mustafa Kemal Atatürk diyor ki, 'Hayatımın hiçbir döneminde karamsarlık diye bir şey bilmiyorum' diyor. Gandhi de böyle, Fatih Sultan Mehmet de... Bu bir liderlik düşüncesi. Çocuklara ders çalış demenin faydası yok. Bu eğitiminde tüm liderlerin en değerli sırlarını anlatıyoruz. Mesela matematik sorusu çok zor gelebilir. 'Mutlaka bir çözümü var. İnancını kaybetmeyin, çözersiniz' diyoruz. Tüm cevaplar beyinde. Önemli olan doğru sorularla o cevapları çıkarmak. Socrates de böyle söylüyor" dedi.
"Şampiyonlar hızlı okur"
'Dahice düşünme düşence hızında öğrenme' adında Valiliğe bir proje sunduğunu da ifade eden Baran, "Proje kapsamında öğrencilere hızlı okuma, hafıza eğitimleri vermeyi hedefledim, çünkü çocuklarımız dahidir ama desteklenmeye ihtiyaç vardır. Potansiyeli açığa çıkarmak için dahilerin sahip olduğu alışkanlıkları çocuklara kazandırmak gerek. Dahiler hızlı okur. Adnan Kahveci dakikada 1000 kelime okuyordu. Sınavlarda şampiyorlar hızlı okur. Türkiye'de her şeyin hızı değişiyor. Şarkıların hızı bile. Zeki Müren'in şarkı söylemesine bakın. Hız o zaman böyleydi ama şimdi değişti. Şimdi dinlenen şarkılara bakın. Rap dinliyorlar. Buna alışmış bir zihin yapısının daha yavaş konuşmaları kabullenmesini bekleyemeyiz. Çağ, hız değişti" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.