İnsan kaynaklarının huzurlu ve mutlu olabilmeleri bir takım ön koşullara bağlı bulunmaktadır. Bunların birkaç tanesini şöyle sıralayabilirim: iyi bir kazanç, iyi bir aile kültürü, iyi bir eğitim, iyi bir eş ve severek çalışılacak bir iş. Dikkat ederseniz iyi bir iş demiyorum. Bir iş ne kadar iyi olursa olsun eğer siz o işi severek yapmıyorsanız o işin iyi olmasının bir değeri yoktur.
BAKIŞ AÇISI
İçinde bulunduğumuz koşullarda insanların diledikleri bir dalda eğitim görmelerinin ve sevdikleri işleri yapmalarının pek kolay olmadığının farkındayım. Üniversiteye giriş puanının yettiği bir bölümde eğitim görebilen bir öğrencinin sevdiği bir meslekte iş bulabilmesi de söz konusu olamamaktadır.
İnsanlar çoğu zaman kendilerini yeterince geliştiremedikleri için diledikleri mesleği seçememektedirler. Eğitim dalı ve meslek seçimi bir insanın yaşamını etkileyen önemli bir süreçtir. Kim bilir, kaç genç istemediği bir meslek dalında eğitim görmek zorunda kalmaktadır?
İşimizi sevemezsek sıkılırız ve huzursuz oluruz. İşimizi seversek zaman su gibi akıp geçer, huzurlu ve mutlu oluruz. İşini seven her insan gibi yaptığımız işten onur duyarız. Enerjimiz ve zindeliğimiz artar. En önemlisi, işimizde daha başarılı oluruz ve kendimize duyduğumuz güven de gelişir.
İşini severek yapan insanlar için işe harcanan zaman kesinlikle kayıp olarak görünmez. Ne iş yaptığımız değil, işimizi nasıl yaptığımız önemli olmaktadır. Deneyim kazandıkça işe bakış açımız gelişmektedir. Böylece iş süreçlerini daha iyi anlama ve geliştirme yeteneklerine sahip olabiliriz. Öyle ki, başkalarının fark edemediği ayrıntıları da görmeye başlarız.
Bir insanın işini severek yapması ve yaptığı işlerle mutluluk duyması o işin sadece iyi yanlarını görerek elde edilebilecek bir duygu değildir. İnsanlar yaptıkları işleri sadece geçimi sağlamak amacıyla zorunlu bir kazanç kapısı olarak da görmemelidir. Öyle olursa yapılan bir işin sevilme olasılığı azalmaktadır. Bu nedenle hangi ülkeye giderseniz gidin, işinizi seviyor musunuz sorusunda "evet" cevabı verebilecek kişilerin sayısı giderek azalmaktadır.
İnsanın işini severek yapması ne güzel bir duygudur. Uykuda geçen zamanı çıkarırsak çalışan bir insanın yaşamının büyük bir kısmı iş yaparak geçmektedir. Bir başka deyişle başarıya ve mutluğa ulaşmada iş hayatı önemli bir rol oynamaktadır. Bir insanın işini severek yapması onun iş dışındaki yaşantısını da olumlu yönde etkilemektedir.
MESLEK SEÇİMİ
Meslek seçimi bir insanın yaşam kalitesi açısından büyük bir önem taşımaktadır. Meslek seçimi bir insanın mutlu ya da mutsuz olmasını etkilemektedir. Çalıştığı işten kazandığı para ne olursa olsun bir insanın yaptığı işi sevmesi verimli çalışabilmesi için en gerekli unsurdur. Bu nedenle bir kimsenin işini sevmesi ve sevdiği işleri yapması başarılı olması açısından büyük bir önem taşımaktadır.
İnsanın her zaman sevdiği işleri yapma gibi bir lüksü yoktur. Ancak yine de işimizi sevmek bizim elimizdedir.
Severek yapılan bir iş hizmet ve ürün kalitesini artırmakta ve kişinin kendi ile barışık olmasını sağlamaktadır. Eğer işimizi severek yaparsak ve iş yerinde mutlu olursak bu da bizim yaşantımıza olumlu katkılar sağlayacaktır.
