‘İzmirliler isterse bir yol bulunur yıkılmaz’

Maliye Bakanlığı'nın başlattığı işlemle ilgili Yeni Asır'a konuşan Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım, kentlinin isteğinin ön planda olacağını söyledi
ERTAN GÜRCANER/SÜLEYMAN SAĞAT (HABER MERKEZİ)
Seyir teraslarının yıkılmasına ilişkin Maliye Bakanlığı Muhakemat Müdürlüğü'nce geçtiğimiz yıl Temmuz ayında gerçekleştirilen icra işleminin ardından Büyükşehir Belediyesi hakkında ikinci icra takibi başlatıldı. İzmir 13. İcra Müdürlüğü, Pasaport sahilinde yer alan ahşap seyir teraslarını yıkması için Büyükşehir Belediyesi'ne bir yıl aradan sonra ikinci kez tebligatta bulundu. Ancak, daha önce aynı tebligata rağmen yıkım yapmayan Büyükşehir Belediyesi'nde yine "yıkmama" tavrı ön plana çıktı. Maliye Bakanlığı'nın terasları kendisinin yıkıp yıkmayacağı konusu ise netleşmedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin merhum başkanı Ahmet Piriştina döneminde yapılan teraslarla ilgili Yeni Asır'ın sorularını yanıtlayan Ulaştırma eski Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili adayı Binali Yıldırım, "İşi özü şu: Yargının verdiği bir karar var. Ancak, İzmir buranın kalmasını istiyorsa bunun mutlaka yolu bulunur" dedi.
Yargı kararının önemine değenin Yıldırım, "O karar infaz edilecek mi, edilmeyecek mi? Ne zaman edilecek veya o kararı ortadan kaldıracak bir düzenleme yapılacak mı, yapılmayacak mı? Ona bakacağız. Konu, Denizcilik Müsteşarlığı'ndan çıktı. Artık müsteşarlığın yapacağı bir şey yok. Konu, yargı ile Büyükşehir Belediye arasında bir mesele. Bizim bir dahlimiz yok" diye konuştu.
'YARGI KARARI VAR'
Yıldırım, "Terasların yıkılmaması için bir formül bulunabilir mi?" sorusuna ise, "Böyle bir talep varsa bunu değerlendiririz. Her zaman değerlendirmeye hazırız. Eğer, İzmir buranın kalmasını istiyorsa bunun mutlaka yolu bulunur. Ama yargı kararı varken olmaz. Bu, yargı kararını ortadan kaldıracak bir düzenlemeyle olur" dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, seyir taraslarının yıkımının gündeme ilk geldiği dönemde, "Seyir teraslarını yıkan başkan olmam. Kim yıkarsa yıksın" demişti.

2004 yılında dava açılmıştı
2002 yılında Konak Pier ile Pasapor iskelesi kıyı bandı düzenlemesi kapsamında yapılan, kısa sürede kentin sembollerinden birine dönüşen seyir terasları İzmirlilerin vazgeçilmez mekanlardan biri haline geldi. Ancak Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı İzmir Liman Başkanlığı limanı daralttığı, gemilerin bağlama yerlerine zarar verdiği gerekçesiyle terasların yıkılması için 2004'de dava açtı. İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, 2006 yılında Büyükşehir'in el atmasının önlenmesine, terasların yıktırılmasına ve Pasaport'un eski hale getirilmesine karar verdi. Belediye ise terasların temelsiz ve demontabl olduğu, halkın isteğiyle yapıldığı savunmasında bulunarak, Yargıtay'a gitti. Ancak Yargıtay, itirazı reddetti ve karar onaylandı. Maliye Bakanlığı Muhakemat Müdürlüğü de, Büyükşehir'e karşı icra işlemi başlattı. İzmir 13. İcra Müdürlüğü'nden Büyükşehir Belediyesi'ne Şubat 2010'da gönderilen icra emrinde Konak Pier ile Cumhuriyet Meydanı arasında, belediye tarafından inşa edilen terasların yıkılması istendi. Tebligatta, belediye tarafından gerçekleştirilmemesi durumunda terasların icra muhalefeti ile yıktırılacağı ve giderlerin de belediye tarafından tahsil edileceği belirtildi.