21 yıldır tek bir adım atılmamış!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in geçtiğimiz günlerde Elazığ'da yaşanan deprem felaketinin ardından yaptığı "Büyükşehir olarak depreme hazırız ancak İzmir hazır değil" açıklaması gündemdeki yerini korurken bir skandal patladı. Büyükşehir'in Boğaziçi Üniversitesi'ne 1999'da hazırlattığı Deprem Master Planı ve İzmir Deprem Senaryosu'nda sıvılaşma olan viyadüklerin güçlendirilmesi ve binaların depreme karşı dayanıklılığının araştırılması gerektiği vurgulamasına rağmen hiçbir adım atılmadığı ortaya çıktı. Büyükşehir Belediye Meclisi'nin AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, bu konuda bir soru önergesi verdi.

'KRİTİK YAPILAR GÜÇLENDİRİLMELİ'
Büyükşehir'in Konak'taki ana binasının Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından 2006'da hazırlanan bir başka raporda depreme dayanıksız olduğunun vurgulanmasına rağmen yıllardır hala güçlenirilmemesine belediye personelinden sonra Meclis üyelerinden de isyan geldi. Meclis üyesi Çalışkan da verdiği soru önergesinde duruma dikkat çekti. Büyükşehir'in viyadükler ve kendi binasıyla ilgili depreme karşı güçlendirilmesi konusunda bir çalışma yapıldığına dair kamuoyuna hiçbir bilgi vermediğini ifade eden Çalışkan, "Belediyenin kentteki riskli yapılarla ilgili bir an önce dayanıklılık testlerini yapıp zayıf olanları güçlendirmesi gerekiyor. Yarın öbür gün bu viyadükler bir depremde yıkılırsa, kentte ulaşım felç olur. Kurtarma çalışmaları yapılamaz. Başkan Soyer, bunları yapmadan nasıl 'Büyükşehir olarak depreme hazırız' diyebiliyor?" dedi.

'YAŞANACAKLARDAN ENDİŞELİYİZ'
Meclis üyelerinin ayın en az 10 gününü komisyon toplantıları gibi nedenlerle belediyenin bu ana binasında geçirdiklerini ifade eden Çalışkan, "Yaşanacak bir depremde bu binada olabileceklerden endişe duyuyoruz" dedi.

BÜYÜKŞEHİR'E ZOR SORULAR:
Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na bazı 'zor' sorular yöneltti. İşte bu sorulardan bazıları: Boğaziçi Üniversitesi raporunun ardından fay hattının geçtiği alanların yapısızlaştırılması ile ilgili planlamalar var mıdır? Bu planda sıvılaşma nedeni ile depremde hasar görmesi muhtemel köprüler, viyadükler bulunuyor. Bu rapora göre kaç adet bu şekilde yapı vardır? Bunlardan kaç tanesi ile ilgili güçledirme tedbiri alınmıştır? İzmir'de toplam kaç adet yapı bulunmaktadır? Bu yapılarla ilgili deprem açısından hazırlanmış bir yapı stoğu envanteri var mıdır? Mevcut fay hatları ve zemin sıvılaşmasının yoğun olduğu bölgeler yürürlükte olan imar planı hazırlanırken dikkate alındı mı? Bu bölgelerde yapılaşmadan kaçınılması ya da önceden yapılmış yapıların boşaltılması ile ilgili bir çalışma var mı? Riskli yapıların sahiplerine bilgi verildi mi? Verildi ise hangi yöntem kullanıldı? Bu yapılar halen alınıp satılabilmekte. İzmir'de ikinci el bir mülk almak istesem bu bina ile ilgili belediyede yapılan bir çalışma olup olmadığını nasıl öğrenebilirim? Yapı stoku ile ilgili mecut çalışmalar internette yayınlanıyor mu? Bu konu ile ilgili uygulamanız nasıldır? Belediye ana hizmet binasında yüzlerce personel çalışıyor. Meclis üyeleri de dahil her gün binlerce insan da bu binayı kullanıyor. Bu bina ile ilgili yapılan dayanım testi var mı? Hangi tarihte kim tarafından yapıldı? Bina güvenli mi?
RAPORDA, VİYADÜKLERE DİKKAT ÇEKİLİYOR
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 1999'da Boğaziçi Üniversitesi'ne hazırlattığı İzmir Deprem Senaryosu ve Deprem Master Planı'nda kentteki viyadükler de analiz edildi. Raporda, "Naldöken ve Zafer Payzın Viyadükleri ile Turan ve Egemak Köprüleri yüksek sıvılaşma ihtimali olan bölgelerde yer almakta olup, sıvılaşma etkisi ile hasar görüp kullanılamaz hale gelebilir" ifadeleri kullanıldı. Ayrıca metro viyadükleri de incelenerek, "Metro köprülerinin olası bir senaryo depremi altında oldukça güvenli olduğu ve depremi hasarsız, en fazla çok hafif hasarla atlatabilecekleri söylenebilir. Ancak, Hilal ve Stadyum viyadüklerinde faylanma ve sıvılaşmadan dolayı hasar meydana gelebilir. Metro Hilal viyadüklerinden kuzeye doğru yer alan güzergahta sıvılaşma nedeniyle raylarda hasar görülebilir" denildi. Raporda hasar görme ihtimali olan her türlü köprü ve viyadüklerin, daha detaylı analiz edilmesi ve gerekli görülenlerin öncelikle güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

ERHAN GÜLENÇ