Aksoy görüntüleri silin talimatı vermiş

MENEMEN Belediyesi'ndeki 18 kayıp araç ve hurda yolsuzluğu ile başlayan operasyonda eski CHP'li Serdar Aksoy ile birlikte 11 kişi zimmet ve irtikap suçlaması ile tutuklandı. Operasyon sonrası en çok merak edilen konu ise tutuklular arasındaki 7 belediye görevlisinin söyledikleri oldu. Belediyenin şantiye sorumlusu Kenan Yaşatürk, suçun örtbas edilmesi için eski başkan Aksoy'un kendisine güvenlik kamerası görüntülerini silmesi için talimatı verdiğini ve mobbingle tutanak imzalatıldığını iddia ederken, olaya adı karışan birim müdürleri ise suçlamaları reddederek sorumluluğu üzerlerinden atmaya çalıştı.

MOBBİNG UYGULANDI
Yeni Asır'ın ulaştığı ifadelerde, tutukluların çelişkili ifadeler verdiği, ayrıca 'Benim sorumluluğumda değil', 'Haberim yok', 'Hatırlamıyorum' gibi ifadeler verdiği göze çarparken, mahkeme kararında 11 kişinin 'zimmet' suçu işlediklerine dair kuvvetli şüphe olduğuna dikkat çekildi. Aksoy ile birlikte tutuklanan 6 belediye çalışanı 18 kayıp hurda araç ve 161 ton hurdanın satılması ile ilgili ilginç ifadeler verdi. Belediyeye ait Koyundere Şantiyesi'nde amir olarak çalışan Kenan Yaşatürk, tutuklanan Fen İşleri Amir Yardımcısı Gazi Koşum'un 21 Şubat'ta firma sahipleri ile hurdaları almaya geldiğini, sonrasında Serdar Aksoy'un kendisini whatsappdan aradığını ve bir sıkıntı olmadığı cevabını alınca buna ses çıkartmadığını iddia etti. Olaydan sonra ortalıkta dolaşan bazı görüntüler üzerine Aksoy'un suçun örtbas edilmesi için kendisine 'Varsa kamera görüntülerini sil' talimatı verdiğini öne süren Yaşatürk, "Bu sırada yanımızda Nagihan, M.O, Mehmet Cin vardı. Ben görüntüleri silmemiştim ama 'sildim' dedim. Sonra görüntüleri M.Ç'ye teslim ettim" dedi. Yaşatürk, park bahçeler ofisinde Aksoy'un mobbing uygulayarak kendi söylemlerini kaleme aldığını da iddia etti.

YAVRU KÖPEK İÇİN GİTTİM
Belediyede Tekniker olan Mehmet Cin ise, olayın sorumluluk alanında olmadığını, park bahçelerdeki toplantıda mobbing uygulanmadığını öne sürdü. Cin, "Benim konuyla alakam yok" diye ifade verdi. Mali İşler Müdürü Mustafa İlhan, şantiye ve fen işlerinin görev alanında olmadığını belirterek, "Şantiyeye sadece bir defa gittim. O da yavru bir köpek içindi" dedi. İYİ Partili Gökhan Uzun ile sadece 2-3 defa çay içtiğini, kamera görüntülerinin silinmesi talimatına şahit olmadığını, Aksoy ile Fen İşleri Amir Yardımcısı Gazi Koşum'u tehdit etmediklerini ifade etti. Muhasebe Müdürü Nagihan Karaca da, hurda olayına vakıf olmadığını, suç tarihindeki dilekçeyi Aksoy'un mobbingi üzerine yazdığını, Aksoy'un özel parasal bir olayını çözmediğini ve Mali İşler Müdürü Mustafa İlhan'a bağlı çalıştığını söyledi. Bir hurda firmasının 'kamu zararı' adı altında belediye kasasına yatırdığı 190 bin lirayı İlhan'ın bilgisi dahilinde kabul ettiklerini de anlatan Karaca, "Kişi parayı yatıracak deyince ben de almak zorundayım. Banka nezdinde gelir gösterdim ve sadece muhasebeleştirdim" diye konuştu. Satın Alma Müdürü Teoman Tuna ise, hurda firması yetkililerini tanımadığını, tutuklanan İYİ Partili Tarkan Fikret Çalık ile Mustafa Çama'yı da Aksoy sayesinde tanıdığını belirterek, "Ben onlara yetki belgesi vermedim. Sadece bir kere kafede Tarkan ve Gökhan Uzun ile denk geldik. Kimseyle görüşme yapmadım. Aksoy'un 50 bin liralık kişisel borcunun ödenmesi ile ilgili de Mustafa İlhan 50 bin lira verdi. 'Başkanın borcu var yatır' diye rica etti bende 'Kaporanın iadesi' diye not düşüp yatırdım. Burada kurban aranıyor ama benim bu işlerle alakam yok" ifadelerini kullandı.

'BEN NE EMREDİLDİYSE SADECE ONU YAPTIM'
FEN İşleri Amir Yardımcısı Gazi Koşum ise, hurda firması yetkilileri Gamze ile Fedai'yi 21 Şubat'ta şantiyede, İYİ Partili Tarkan Fikret Çalık'ı belediyeye kilit parke taşı tedarik işinden tanıdığını öne sürdü. Suç tarihinde firma yetkililerinin MKE'den geldiklerini sandığını, ellerinde Serdar Aksoy imzalı yetki belgesi olduğunu da anlatan Koşum, "Kenan Yaşatürk başkanla görüştüğünü söyledi. Ben ne emredildiyse onu yaptım" dedi.

Metin BURMALI

YARIN: FİRMA YETKİLİSİ VE İYİ PARTİLİLER KENDİLERİNİ NASIL SAVUNDU?