Midyenin kullanabileceği partikülü ete ve kabuğa dönüştürdüğünü, kullanamayacağını ise dışkıyla tekrar suya bıraktığını vurgulayan Lök, şöyle konuştu:
"Kara midye, kıyılarımızda rahatlıkla görebileceğimiz, adaptasyon problemi yaşamayacağımız bir tür. Kara midye, farklı orandaki sıcaklığa, tuzluluğa, deniz koşullarına uyum sağlayabiliyor. Filtrasyon açısından oldukça yüksek kapasiteye sahip. Yaklaşık 5-6 santimetre büyüklükteki bir kara midyesi, saatte 30 litreye kadar suyu filtre edebiliyor. Bu nedenle midyeleri, denizin süpürgeleri olarak tanımlayabiliriz. Yürüttüğümüz bu çalışmada midyelerin biyolojik filtre özelliklerinden yararlanarak, kirlenmiş deniz suyundaki partikül madde yükünü azaltılabileceğini gözlemledik. Midyelerimizi sahaya koyduğumuzda saatler içerisinde midye olmayan alana kıyasla klorofil ve toplam partikül madde açısından 2-2,5 kata varan indirgeme yaptığı, suyu berraklaştırdığı görüldü."