İzmir'in Bornova ilçesinde yaşayan ve bir firmada pazarlama müdürü olarak çalışan Duygu Bölükbaş, 3 Kasım 2022'de, erkek arkadaşı Emre Turan ile birlikte yaşadığı evin banyosunda havlupana çarşafla asılı bulundu. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada Turan ile halası S.T, Bölükbaş'ın intihar ettiğini söyledi. Başlatılan soruşturma kapsamında alınan raporda Duygu'nun tırnak örneklerinde ve tişörtünde Emre'nin DNA'sının bulunduğu belirtildi. Bölükbaş'ın ailesi ve yakınları da verdikleri ifadelerde Bölükbaş'ın intihara meyilli biri olmadığını belirtti. Öte yandan site güvenlik görevlilerinden alınan tutanaklarda da Emre Turan'ın daha önce elinde bıçakla eve girmeye çalıştığı ortaya çıktı.

KEŞİF KARARI VERİLDİ
Duygu Bölükbaş'ın ailesi ise kızlarının hiçbir zaman intihar ettiğine inanmadı. Ailesinin ifadesi ve şüphesi üzerine geniş çaplı inceleme başlatıldı. Aile ve avukatın yeni delilleri, dedektif gibi iz sürmesiyle savcılık keşif kararı verdi. Yapılan detayları tekrar inceleme yeni bilirkişi raporları çapraz ifadelerin ardından gerçek 30 ay sonra ortaya çıktı ve Bölükbaş'ın intihar süsü verilerek öldürüldüğü belirlendi. Erkek arkadaşı ve halasının işbirliği ile katledilen Duygu'nun ailesinin şüphesi vahşeti ortaya çıkarırken acılı anne gözyaşlarıyla "Ben aylardın yanıyordum. Olayın peşini bırakmadım ve gerçek ortaya çıktı" demişti.

İKİ YIL SONRA TUTUKLAMA
Emre Turan hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Üzerine atılı suçlamaları reddeden Turan, "Banyonun kapısını açıp içeri girdiğimde Duygu'yu havlupana kendini asmış şeklide gördüm. Fakat nefes aldığını fark ettim. Kurtarmak amacıyla heyecandan indirirken başını musluk tarafına doğru düşürdüğü için oradaki diş macunu, sıvı deterjan gibi sert cisimlere çarptı. Başındaki yara ve tişörtündeki kan bu nedenle oluştu. Kasten öldürme suçunu kesinlikle kabul etmiyorum. Böyle bir insan değilim" dedi. Nöbetçi mahkemeye sevk edilen Turan olaydan yaklaşık 2 yıl sonra tutuklandı. Öte yandan iddianame hazırladı.Bölükbaş'ın çarşaf ile kendini asmasının mümkün olmadığı, havlupanın bulunduğu duvar ve bu duvara bitişik yaklaşık 1 metre yükseklikte ahşap banyo tezgahı olduğu düşünüldüğünde maktulün kendini asması için yeterli yüksekliğin olmadığına vurgu yapıldı. Savcı, Emre Turan'ın silahtan sayılan bir cisimle Bölükbaş'ı başından yaraladığı, niteliği tespit edilemeyen bir cisim ile boğazını sıktığı ve onun yaşamına son verdiğine kanaat getirdi. Olaydan sonra Turan'ın, U. isimli arkadaşından temizlik kovası istediği ve bununla banyoyu ve yerdeki kanı temizleyip suç delillerini yok ettiği iddianamede yer buldu. Savcı, Emre Turan için 'Kadına karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, S.T. için ise 'yalan tanıklık' suçundan 4 yıla kadar hapis cezası isteminde bulundu. İddianame İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Dava halen devam ediyor.

'CİNAYETE KURBAN GİTTİ'
Benzer bir olayda hayatını kaybeden İzmirli hemşire Şebnem Köker'in babası Abdullah Köker, "Benim kızımın da aynı Duygu gibi cinayete kurban gittiğine inanıyorum" dedi. İstanbul Kadıköy'de çalışan hemşire Şebnem Köker'in (29) dört yıl önce Haziran ayında butik bir otelin üçüncü katından düşerek ölmesiyle ilgili görülen davada sanık Timuçin Bayhan beraat etmişti. Bayhan savunmasında, "Ben katil değilim. Ailenin acısını anlıyorum. Eğer bu davada bir adalet ve hukuk mücadelesi yapan biri varsa o benim. Tek bir kötü söz söylemediğim şahsı öldürmekle yargılandım" demişti.

'YAŞAYAN BİR ÖLÜYÜM'
Duruşmalara katılan tutuksuz sanık Timuçin Bayhan ile birlikte Şebnem Köker'in babası Abdullah Köker de katılmıştı. Köker, "Bu olayın başından beri cinayet olduğunu düşünüyorum. Odada iki kişiler, biri ölmüş, sanık kalmış ama sağ kalan şahıs on dakika bile nezarete alınmamış. Empati yapıyorum. Bir türlü işin içinden çıkamıyorum. Ben mühendislik okudum, bu işlerden az çok anlarım. Maktulün oraya kendi kendine düşmesi mümkün değil" demişti. Ancak, kamuoyunda Şebnem dosyası olarak bilinen davanın peşini bırakmayan baba Köker şöyle söyledi: "İzmirli Duygu'nun ölümü de kayıtlara intihar olarak geçti, fakat yapılan incelemelerin ardından cinayet olduğu ortaya çıktı. Sevgilisi Emre Turan tutuklandı. Ben de aynı şekilde kızımın cinayete kurban gittiğini biliyorum. Birçok inceleme kızımın ölümünün ardından eksik yapıldı. Bunlar bittiğinde kızımın da cinayete kurban gittiği ortaya çıkacak. Kızımı öldüren o cani sonunda tutuklanacak. Kızımın öldürüldüğü günden beri ben yaşayan bir ölüyüm."
'ÖMÜR BOYU ÇIKMASIN'
Duygu Bölükbaş'ın, tekstil işçisi annesi Nuriye Bölükbaş (52), acısının ilk günkü tazeliğini koruduğunu ve bu acıyı yaşatanlara ömür boyu zindanlardan çürümesini istediğini belki acısının bir nebze dineceğini söylemişti. Anne Bölükbaş "Davamız devam ediyor ancak ben yandım başka anneler yanması diye adalet mücadelesi verdim. O cani ömür boyu oradan çıkamasın. Çıkıp adam sıfatına girip, hayatına bir başkalarını sokup da bir başka anneyi de benim gibi yakmasın" dedi.

