İzmir, tarihinde nadir görülen bir susuzlukla karşı karşıya. Yaz aylarının etkisiyle birlikte barajlardaki su seviyesi alarm verdi. Kentin en önemli su kaynaklarından biri olan Gördes Barajı tamamen kururken, Tahtalı Barajı da kritik eşiğe dayanmış durumda. Uzmanlar ve yetkililer, önümüzdeki günlerde şehrin içme suyu temininde ciddi problemler yaşanabileceğini belirtti. Artan kuraklık ve azalan kaynaklar nedeniyle İzmirlileri tasarruflu olmaya çağıran yetkililer, şehrin bu yaz suyla büyük bir sınav vereceğini söyledi. Konuya ilişkin İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar da kritik açıklamalarda bulundu.

'BUNLAR İYİ GÜNLERİMİZ'
İzmir'deki su kesintilerin sebebinin İZSU'nun gerekli önlemleri almaması olduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, "İZSU bilimden uzak kadrolarla çalışmaya devam ederse maalesef, bunlar iyi günlerimiz. Bizi ileride daha kötü günler bekliyor " dedi. Bundan 5 yıl önce İzmir Büyükşehir Eski Belediye Başkanı Tunç Soyer'e bugünlerdeki kuraklığın geleceğini anlattığı bir mektup yazdığını belirten Doğan Yaşar, "Bugün yaşadığımız kuraklık bilimsel kuraklık. Evet meteorolojik kuraklık var ama bu günlerin geleceğini biz yıllardır söylüyoruz. İZSU'nun en büyük hatası bilimden yararlanmamak. Kadrolarında su bilimcisi yok. Hidrojeologlar, jeoloji uzmanları etkisiz veya yetkisiz konumda. Kadrolarında bilim insanı olmadığı gibi bizim gibi üniversite hocalarından da fikir almıyorlar. Hatta bizim yana yakıla yaptığımız uyarılara da kulaklarını tıkadılar yıllarca. Hal böyle olunca da suyu çok yanlış kullandılar. Tahtalı barajının yüzde 82 dolu olduğu günlerde yer altı sularını kullanıp tükettiler. Bu yüzden de en pahalı suyu hep İzmirliler kullandı çünkü yer altı suyu kullanmak daha maliyetli. Çiğli Arıtma Tesisi'nden çıkan arıtılmış suyun da boşa kullanıldığının altını çizen Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Çiğli'den yaklaşık 600 bin metreküp arıtılmış su çıkıyor. Biz buna gri su diyoruz. Bu gri su tarımsal sulama için uygun. ABD başta olmak üzere pek çok ülke, bu gri suyu tarımsal sulamada kullanıyor. İZSU ne yapıyor 600 bin metreküplük bu suyu denize bırakıyor." İZSU'nun önlem alma konusunda da geç kaldığını söyleyen Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Barajlar, boşalmış yer altı suları azalmış. Su kesintileri başlamış şimdi çağrı yapıyorlar. Oysa ki pek çok ülke bireysel havuzları doldurmayı, bol su isteyen bitkileri dikmeyi, çimi yasaklayalı uzun zaman oldu. Bu da yine bilimsellikten uzak yönetimin bir sonucu. Biz yıllarca bela geliyor, kapıda dedik ama göz göre göre suları boşa harcadılar. Hiç kimse boş yere birbirini suçlamasın. Su, 85 milyonun ortak malı. Bilim dışı politikalarla değil, liyakatli kadrolarla yönetilmeli. Aksi halde gelecek susuz kalacak" dedi.

