Son dakika İzmir haberleri... Raporda yer alan bulguya göre, İZSU'nun yüklenici firmalara ihale ettiği yapım işlerinde görevli kontrol personelinin imalat sahalarında bulunmadan çalışmaları masa başından yürüttüğü ortaya çıktı.

Denetçi raporunda, "İdarenin yapım işlerinin kontrol görevlilerinin nezaretinde uygulanacağı belirtilmiş olmasına rağmen yerinde yapılan denetimlerde İdarenin yapım işlerinde kontrol görevlilerinin imalat sahasında bulunmadığı zamanlarda da yüklenici tarafından imalatların icra edildiği tespit edilmiştir. Bu durum İdarenin yapım işlerinde imalatın tamamen yüklenici inisiyatifine göre uygulanmasına sebep olmaktadır. Sonuç olarak İdarenin yapım işlerinde kontrol görevlilerinin imalatın başında bulunması zorunlu olup bu görevliler nezaretinde imalatların yapılması gerekmektedir" ifadelerine yer verildi.

ALSANCAK'TA 2 KİŞİ ELEKTRİK AKIMINA KAPILARAK ÖLMÜŞTÜ
Yaşananlar akıllara İzmir'in Alsancak semtinde iki kişinin elektrik akımına kapılarak öldüğü olayı getirdi. Yol gövdesinde yapılan imalat çalışmaları standartlara uygun olarak yapılmadığı için ızgaraların altından geçen elektrik yüklü tesisat zarar görmüş, yağışlı havada su birikintisine basan Özge Ceren Deniz ile onu kurtarmaya çalışan İnanç Öktemay elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmişti. Olay sonrası İZSU kontrolörlerinin imalat esnasında işçilerin başında durmadığı belirlenmişti.

Sayıştay, hazırladığı raporda İZSU aracılığı ile İzmir Körfezi'ne ihaneti de belgelemiş oldu. Raporda, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'nin mevcut kapasitesinin tesise gelen lağım suyunu arıtmaya yetmediği ve bu nedenle arıtılmamış atık suların İzmir Körfezi'ne deşarj edildiği kaydedildi.

ÇEVRE İZİN BELGESİ YOKMUŞ
Yapılan denetimde 'yok artık' denilecek bulgulara ulaşıldı. 2000 yılında devreye giren ve 25 yıldır hizmet veren Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nin Çevre İzin Belgesi ile geçici faaliyet belgesinin bulunmadığı ortaya çıktı. Bu nedenle Çevre Bakanlığının tesise defalarca idari para cezası uyguladığına dikkat çeken denetçi, kent genelindeki arıtma tesislerinden çıkan çamurun da 20 yıldır Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi Arazisinde depolandığını hatırlattı. Bunun özellikle yaz aylarında şehir genelinde pis koku ve çevre kirliliğine yol açtığını ifade eden Sayıştay, bölgedeki çamur stokunun 2.5 milyon metreküpe yaklaştığını belirtti.

SÜREKLİ ATIK SU İZLEME SİSTEMİ ÇALIŞMIYOR
Yapılan denetimlerde çok konuşulacak tespitlere ulaşıldı. Denetçi yaptığı incelemede arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra denize deşarj edilen çıkış suyunun yönetmeliklerde belirlenen standartlara uygun olup olmadığını ölçen Sürekli Atık Su İzleme Sisteminin İZSU'nun işlettiği birçok arıtma tesisinde bozulma, bakım, internet kopukluğu gibi gerekçelerle çalıştırılmadığını, dolayısı ile denize deşarj edilen çıkış suyunun yönetmeliklere uygun olup olmadığının kontrol edilemediğini belirledi.
ARITMA ÇAMURU REHABİLİTE EDİLMELİ
Denetçi ayrıca arıtma tesislerinden çıktıktan sonra bölgede depolanan 2.5 milyon metreküp çamurun bir an önce rehabilitesinin yapılıp bertaraf edilmesini, böylece bölgeden kent geneline yayılan kötü koku sorununun da önüne geçilmesini istedi.
İHTİYAÇ YOKKEN ARAÇ KİRALAMIŞLAR
Sayıştay'ın yaptığı tespitler bunlarla da sınırlı kalmadı. Yapılan incelemede, İZSU'nun envanterinde çalışır durumda yüzlerce hizmet aracı bulunmasına rağmen, bu araçların sahada kullanılmayıp benzer nitelikteki araçların dışarıdan kiralandığı dolayısı ile de kurumun milyonlarca lira zarara uğratıldığı ortaya çıktı. Denetçi hazırladığı raporda: "İdarenin mülkiyetinde 126 adet damperli kamyon, 20 adet vinçli kamyon, 18 adet su tankeri, 24 adet kurtarıcı monteli kamyon, 41 adet vidanjör, 47 adet kombine kanal açma ekipmanlı aracı bulunduğu tespit edilmiştir. Bu araçların aylık çalışma km'si incelendiğinde araçların bir kısmının çalıştırılmadığı, çalışan araçların da yapmış olduğu günlük km ortalamalarının çok düşük olduğu görülmüştür. Özellikle vidanjör ile kanal açma ve temizleme araçlarının hemen hemen hiç çalıştırılmadığı ayrıca diğer araçlarında günlük kilometreleri incelendiğinde yine ortalama olarak çok düşük kaldığı tespit edilmiştir. Buna rağmen İdare tarafından bu araçların sahada vereceği hizmetler için üçüncü şahıslardan bu araçlara benzer araçların kiralandığı görülmüştür. İdarenin, mülkiyetinde bulunan araçlarıyla aynı teknik özelliklere sahip hizmet araçlarını ihale yöntemiyle tedarik etmesi kamu kaynaklarının kötüye kullanıldığını göstermektedir." dendi.

KAÇAK YAPILAR YIKILMADI
Denetimlerde ayrıca baraj havzalarında yer alan kaçak yapıların, haklarında kesinleşmiş yıkım kararları olmasına rağmen idare tarafından yıkılmadığı görüldü. Tahtalı, Ürkmez ve Mordoğan göletlerinde tespit edilen 600'e yakın kaçak yapının yıkım kararlarının uygulanmadığına dikkat çeken denetçi, mutlak, kısa ve dere mutlak koruma alanlarında kalan kaçak yapıların bir an önce yıkılmasını istedi.