SELİN ŞANLI
Bugün hepbirlikte Toskana takım adalarıın en büyüğü olan Elba Adası'nı keşfe çıkıyoruz. Elba Adası, Toskana Bölgesi'nin deniz kıyısında bulunan batı tarafında, tam olarak Fransa'ya ait Korsika Adası ile Toskana arasında bulunuyor. Gorgona, Kapraya, Cilyo, Cannutri, Piyanoza, Montecristo ve Elba adalarından oluşan 7 adet Toskana takım adalarının en büyüğü 223 kilometrekarelik alanı ile Elba. Elba Adası'na Piombino'dan feribotla geçiliyor. Piombino'ya İtalya'nın her şehrinden tren mevcut.
Elba Adası aynı zamanda Napolyon'un 1814 yılında tahttan feragat ettikten sonra sürgünlük dönemini geçirmek için seçtiği ada. Napolyon burada tam bir yıl kalmış. Elba'da birçok yerde Napolyon heykeli veya resmi ve adada bulunmuş olduğu yerleri gösteren tabelalar bulunmakta.
Napolyon'un yaşamış olduğu iki villadan biri olan Villa dei Mulini bugün müze olarak halka açılmış durumda.
Elba, Toskana'nın Livorno iline bağlı bir ada. Yaz zamanı dışında 32 bin nüfuslu adanın 8 adet beldesi bulunmakta, bunlardan en meşhur olanı Porto Ferraio (okunuşu: Porto Ferrayo), burası adanın yolcu limanı olması nedeniyle her zaman çok kalabalık bir nüfusa sahip.
MADEN SANATI MÜZESİ
Elba mineraller açısından zengin olan bir toprağa sahip olduğu için Rio Marina beldesinde bulunan ortalama 1000 adet mineral ve adaya ait taşın sergilendiği, fotoğraflar ile de zenginleştirilmiş olan Elba Mineral ve Maden Sanatı Müzesi çok ilginç. Kapoliveri beldesinde ise deniz seviyesinin 54 metre altına kadar inen 1981 yılında kapanmış olan Demir ve Mıknatıs Madeni Müzesi var.
Denizin etkisi nedeniyle yumuşak bir iklime sahip olan Elba Adası'nın bitki örtüsü bizim de alışık olduğumuz Akdeniz makisi adı verilen derin köklü, küçük ve sert yapraklı ağaçlık ve çalılar. Elba'da bu bitki örtüsü çok önemli bir geçim ve turizm kaynaklarından biri. Doğa aşıkları ve bitki meraklıları için bu bitki örtüsünün bulunduğu yerlere uzman rehberler eşliğinde geziler düzenleniyor. Bir tarafınızda deniz manzarası diğer yanınızda rengarenk çiçekler ile yaz tatili için çok ideal bir etkinlik.
ELBA'YA ÖZEL PARFÜM
Elba'nın bu bitkilerin özlerinden üretilen çok meşhur bir parfümü de var, rengi turkuvaz. Acqua dell'Elba (okunuşu: Akkua delelba, anlamı: Elba suyu) isimli parfümün halkla ilişkiler sorumlusu Silvia Vancini şunları söyledi: "Elba'ya son zamanlarda Türkiye'den çok turist geliyor.
Türkiye'nin ekonomisinin çok güçlü olduğunu biliyoruz.
Güzel ülkenizde özellikle İstanbul ve İzmir'de şubeler açmayı çok isteriz." Elba Adası'nda denizin turkuvazdan koyu maviye her rengi, sahilin de beyaz kumdan çakıl taşlı olanına kadar her çeşidi bulunmakta.
Elba, çiçek ve bitkiler ile süslü her tarafı kartpostal manzarası olabilecek kadar güzel olan bir ada. Burada nasıl bir tatil geçirmek istediğiniz sizin seçiminize bağlı. Dilerseniz doğanın sakinliği dilerseniz kalabalık güzel bir plajın neşeli gürültüsü sizleri bekliyor.
Tavsiye edebileceğim plajlar arasında Cavoli, Fetovaia ve Seccheto (okunuşları: Kavoli, Fetovaya, Sekketo) bulunmakta. Üçü de birbirinden güzel yeşil ve mavi arasındaki tüm tonların mevcut olduğu kristal suları ve beyaz kum plajları ile çok hoşunuza gidecek. Bunların dışında birçok plaj bulunmakta, adanın tam 147 kilometre kıyısı bulunmakta.
Adada en beğendiğim restoranlardan biri La Botte Gaia (okunuşu: La Botte Gaya) aşçıların hepsi bayan, Elba'nın en meşhur balığı olan Palamut balığı ile çok zengin ve lezzetli menüleri var. Aleatiko denilen üzümden üretilen aynı isimli tatlı likör Elba'da çok meşhur. Geleneksel tatlılar arasında en favorim incir, bal ve siyah çikolatadan yapılan Panfikato.
MARMELAT DÜKKANI
Porto Azzurro'da ise limanda Armando ve Françeska isimli çok tatlı bir çifte ait, içinde klasik meyvelerden zerdeçal ve soğana kadar aklınıza gelebilecek her türlü marmelatın bulunduğu bir dükkan var. Bu marmelat dükkanı ürünlerin kalitesi ve sahilerinin güleryüzü nedeniyle çok meşhur. Adı "Armando in Porto Azzurro". Elba'da konaklamak için kiralık evlerden otellere ve bedandbreakfastlara kadar birçok seçeneğiniz var. Benim tavsiyem "Le Stanze del Casale" isimli bedandbreakfast.
1800'lü yıllardan kalma bu villa sahibi Florence Dambas tarafından çok büyük bir özen ile çok modern döşenmiş. İçi kitap ve tablo dolu ve çok güzel bir ışığa sahip bu ev sahibi gibi pozitif enerji dolu, fransız olan Florence çok alçakgönüllü, güleryüzlü ve misafirperver.
Villa denize yürüyüş mesafesinde, odalar 5 yıldızlı otel kalitesi ile hazırlanmış, kahvaltı ise meyve ve ev yapımı tatlılar ile çok lezzetli. Denerseniz benimle aynı fikri paylaşacağınıza eminim. bedandbreakfast info: www.lestanzedelcasale.com
