Pop müziğin genç isimlerinden ve dizi sektörünün yakışıklılarından Selim Gülgören, geçtiğimiz günlerde vizyona giren ilk sinema filmi "Bol Şans" ile beyaz perdeye de adım atmış oldu. Bazı şarkıcıların aksine evlilikten kaçmayan ve yoğun iş hayatının arasında çocuk sahibi olmaya karar vererek 1 yıl önce nikah masasına oturan Gülgören, ülkemizde yaşanan terör olaylarında ilk önce müzik sektörünün etkilendiğine değindi.
"Baba Ocağı" ve "İhanet" dizilerinden sonra sinema filminde kamera karşısına geçtin.
Biraz bahseder misin?
Diziden sonra ilk kez sinema filminde rol aldım. Adı "Bol Şans".
19 Ağustos'ta vizyona girdi. Burçin Abdullah ile birlikte oynadık.
Komedi türünde oldu fakat içinde romantizm de var, çok az oranda dram da. Yönetmenliğini Gökhan Yılmaz yaptı.
Çekimler ne kadar sürdü?
Geçen sene Edirne'de başladık.
Hatta çekimler olaylı geçti, sette kavgalar çıkmıştı. Haberlerde yayınlandı bir süre.
Neden çıkmıştı o kavga?
Aslında Edirne'nin halkı iyi insanlar ama aralarda çıkar ya birkaç tane alkolik; öyle birilerine denk geldik. Ortalığı karıştırdılar.
Gecenin son saatlerinde fotoğraf çektirmek istemişler ama o sırada filmin çekimleri sürüyordu ve gün doğmadan sahneyi bitirmemiz gerekiyordu.
Üstüne üstlük sesli bir çekim sahnesi olduğu için de prodüksiyondaki arkadaşlar sete yaklaştırmamışlar. O sırada tartışma çıkınca karşı taraf silah çekmiş.
Allah'tan kimse yaralanmadı ama kötü bir gece yaşanmasına sebep oldu. Geçen günlerde internetten baktım "Olaylı film vizyona giriyor" falan diye yazmışlar.
Bugüne kadar kaç albüm ve single oldu?
7 single çıkardım ama sadece bir tane albümüm var, adı "Günlerden Aşk". Diğer single çalışmalarım "İstanbul Bana Dar", "Cennet, "Aşıklar Şehri", "Tarihe Gömdüm" "Adım Adım", "Zaafımsın" ve "Aşkın Tarifi"
MÜZİĞE VE OYUNCULUĞA DEVAM
Yeni albüm veya single olacak mı yakında?
Bu sezon yeni bir proje yapmayı istiyorum ama herhalde bu bir dizi olacak. Zaten dizi müzikleri de yapıyordum. Onunla birlikte oyunculuğa da adım atmak istiyorum.
Bırakmıştım ama yeniden devam edeceğim.
İlk oyunculuk deneyimin diziyle mi başlamıştı?
Evet, "Baba Ocağı"nın müziklerini yaparak başladım. Sonra başrolde görev aldım. Sonra dizideki şarkıları maxi single haline getirdik.
O dizide de şarkıcıyı oynuyordum.
Bir yandan müzikleri yaparken bir yandan da oyunculuğu sürdürüyordum. O şekilde kamera önüne alıştım.
Müzikle kıyasladığın zaman oyunculuk nasıl?
İkisi de sanatın kolları sonuçta.
Aslında ben çok küçük yaşta başladım oyunculuğa. Rahmetli ablam bu işe girdiğinde 7 yaşındaydım.
Ablamların prodüksiyon şirketleri vardı ve neredeyse çekmedikleri reklam filmi, klip kalmamıştı.
Ben onların içinde büyüdüm.
Kameranın hem önünde hem arkasında bulundum hep.
Çocukken bir sürü reklamda oynadım.
Bu yüzden şimdilerde dizi oyunculuğunda zorluk çekmiyorum.
Kamera benim için arkadaş gibi.
ROL SEÇMEM
Sinemadan sonra dizi mi olacak?
Bu sezon bir şeyler düşünüyorum ama tarih konusunda net bir bilgi veremiyorum. Türkiye'nin gündemi sürekli değiştiği için ne zaman hangi projede olacağımız belli değil.
- Oyunculukta belli bir tarzın var mı?
Benim için hiç fark etmez; dram da olabilir komedi de. Oyunculukta illa ki şu olacak diye kasmıyorum kendimi. Bir doktoru da oynayabilirim bir katili de.
Şehit yakınlarından tepki aldın mı hiç?
6 aylık askerlik geçmişimde Muğla Orduevi'nde şarkı söyledim.
Oradaki askerleri eğlendiriyorduk.
Doğuda gazi olan, bir yakını sakat kalan ya da terör çatışmalarında ailesini kaybetmiş, askeri şehit olmuş bir sürü insanı orada eğlendiriyordum. Komutanlarıma "Komutanım biz burada insanları eğlendiriyoruz ama şehitlerimiz var. Sizce bu doğru mu" diye soruyordum. Onlar da diyordu ki "Bizim tek eğlencemiz, kafamızı dağıtacak tek uğraşımız sizsiniz. Siz bu müziği kapattığınız andan itibaren ben yatağa yattığım zaman sağıma dönüyorum çatışma görüyorum, soluma dönüyorum ölen askerleri görüyorum" diyordu. Müzik bir şekilde insanları ayakta tutuyor. Tek eğlence kaynağı.
"Mesleğimi evime sokmuyorum"
Ev ortamında nasılsın?
Evde kızım, eşim ve iki de köpeğim var. Eve girdiğim zaman her şeyi bırakıyorum. Ne müzik, ne oyunculuk hiçbir şeye bakmıyorum.
Tamamen evdekilerle ilgileniyorum.
Geziyoruz, oynuyoruz, film izliyoruz. Arada bir yemek yapmayı seviyorum. Bekarlıkta çok yemek yaptım çünkü.
Öğrencilik yıllarımda aşçılık okumuştum.
Ama eskisi kadar sık yapmıyorum.
Üniversitedeyken mi aşçılık okumuştun?
Lisedeyken.
Üniversitede bölümün neydi?
Hem müzik hem de uluslararası seyahat işletmeciliği okudum.
Sonra yetmedi bir de üstüne normal işletme okudum. Niye böyle bir şey yaptığımı ben de bilmiyorum.
Şu an ne işime yarıyor inan bilmiyorum.
YALANI SEVMEM
Yeni evlisin. Nasıl gidiyor?
1 yıl oldu evleneli. 1 yaşında da Duru adında kızım var. Artık dayanamadım, çocuk sahibi olmak istedim. Evlenmeye karar verdim.
Eşiniz de müzik sektöründen miydi?
Yok değil. Eşim Elif yıllardır benimle birlikte çalışan biriydi. Benim hem menajerliğime bakıyordu hem de sitil danışmanlığımı yapıyordu.
Dedim biz niye evlenmiyoruz. Sonuçta uzun senelerdir de tanıdığım bir insandı. O da zaten istiyordu. Çok da güzel oldu.
Normalde müzik ve oyunculuk camiasında erkekler evliliğe pek yanaşmaz. Çünkü çevrelerinde bir sürü kız var ve hayran kitlelerini kaybetmek istemezler. Sen farklı bir karar vermişsin.
Bence bütün popçu arkadaşlar bu durumu aştı diye düşünüyorum. Artık herkes evleniyor. Bakıyorum sevgilisiyle el ele rahatça dolaşıyor. Burada yalan söylemeye gerek yok. Hayranlarını kaybetmemek için gizlemeleri saçma bence. Öyle bir şey yok. Hepimizin bir hayatı var. Ben yalan söylemekten korkan bir adamım. Sevmiyorum da zaten yalanı.
"Terör olaylarında en büyük tepkiyi biz alıyoruz"
Terör olayları olduğu zaman ilk önce konserler, festivaller ve eğlence etkinlikleri iptal ediliyor. Sen de müzisyensin. Bu konuda yorumun var mı?
Terör olayları olduğu zaman insanlar düğün organizasyonlarını iptal etmiyor ve sabahlara kadar eğleniyor. Biz sosyal paylaşım hesaplarımızda konser afişlerini yayınladığımız zaman tepki alıyoruz; "Şehitler var" diyorlar. O konuda hemfikiriz. Şehitler için ben de üzülüyorum, yas tutuyoruz. Benim akrabalarımdan da şehit düşenler oldu. Ama şarkı söylemek bizim mesleğimiz. Benimle birlikte çalışan 30 kişi var. Onların da çoluk çocuğu var.
O kişilerin de para kazanıp evini geçindirmesi gerek. O yüzden işlerimize devam etmeye mecburuz ama ilk tepki bize geliyor. Gezi Parkı olaylarından buyana inan ki çok yoruldum.
O dönemde bile niye konser yapıyoruz diye eleştiriler aldık. Umarım aydınlık bir ülkeye doğru, huzurlu günlere doğru yavaş yavaş gideriz artık.
ERCAN AKGÜN
