ERCAN AKGÜN
İzmir'in erkek ve kadın giyimindeki iki usta isim Hikmet Alcan ve Ertan Kayıtken, bayramlarda nasıl giyinmeli, hangi ayrıntılara dikkat edilmeli, renk seçiminde nelere yer verilmeli gibi konularda önerilerde bulundu. Eski bayram alışkanlıklarını ve günümüzü de değerlendiren iki modacı hem çocukluk yıllarındaki anılarını bizimle paylaştı hem de bayram coşkusunu şimdilerde çocuklara yeniden aşılamamız gerektiğini belirtti. 11 yaşından beri sektörün içinde olan ve meslekte 40 yılı geride bırakan Hikmet Alcan ile 37 yıllık mesleki birikimiyle kadın giyiminde İzmir'in markası olan Ertan Kayıtken, sıcak havaların hakim olduğu şu günlerde terlemelere karşı ne tür kumaşlar ve kıyafetlerin giyilmesi gerektiğini de anlattı.
- Hikmet Bey eskiden insanlar nasıl giyinirdi, şimdi nasıl giyiniyor?
H.A. Eskiden insanlar daha tutucu ve daha disiplinliydi.
Tek bir gömleği varsa yakası kolalıydı. Kravatsız veya papyonsuz, traşsız, ayakkabısı boyasız ve saçları briyantinsiz kesinlikle dışarı çıkmazdı.
Günümüzde ise daha light, daha hafif ve daha rahat giyiniliyor.
- Bayramlarda nasıl giyinmek daha uygun olur?
H.A. Bayramlarda her ne olursa olsun geleneklerimize saygı olarak temiz ve şık olmalıyız. Pamuklu pantolonlar, rahat gömlekler ve tek ceket mutlaka giyilmeli.
Kanvas pantolon veya kot veya spor giyinse bile günün anlamını belirten bir ceket olmalı. Cep mendili takabilirler. Tatil havasını yaşamak isteyenler için kravat belki ağır olabilir. Klasik giyinenler her zaman takım elbiseyi kullanıyor tabii ki. Daha tarz giyinenler ise dar paça ve kısa pantolon tercih edebilirler. Pantolon renklerinde kanvas tonları, cekette farklı kontrast renkler kullanılabilir.
Bayramı mont tarzı ya da salaş ceketlerle geçirmelerini kesinlikle önermiyorum. Pamuklu ve keten ceketler giyilmeli.
Klasik giyinenler, eskisi gibi paçaları çok uzun pantolonları giymemeli.
Biraz daha kısa uygun olacaktır. Klasikçilerin vazgeçilmezi kravatlar bu sıcakta belki takılmayabilir.
BAKIMLI VE TRAŞLI ERKEKLER
- Kıyafet dışında nelere dikkat edilmeli?
H.A. Traşlı olanların tertemiz bir yüzle bayramı karşılamaları çok iyi olur. Eğer sakalı seviyorsa kendini salmak yerine bakımlı ve düzenli sakal kesimiyle toparlaması gerek. Bayrama saygı olarak mutlaka saç traşı da olunmalı.
Erkeklerin de kadınlar kadar bakımlı olmalarını öneriyorum.
- Düğün ve nişan gibi özel günlere katılan eşler birbirine yakın renkte kıyafetler giyer. Bunu bayramlarda da yapmak gerekir mi?
H.A. Bayram günlerinde de bu uygulanabilir. Erkeğin taşıyacağı cep mendiliyle ve kravatla eşinin kıyafet rengine uyum sağlanabilir.
Mesela hanımlar pembe bir elbise giydiyse erkekler lacivert tonları içeren, onun karşıt rengini giyinmeli. Kontrast olmalı.
Çok düz olmamalı. Kokteyl tarzı davetlerde tek ceket tek pantolon giyilebilir. Ama ağır davetlerde takım elbise giymek gerekir.
Takım elbisede de bağcıklı ayakkabı kullanılır. Aynı şekilde smokin altına da bağcıklı ayakkabı giyilir. Bunlar önemli detaylardır.
4 GÜNDE BİR AYAKKABI
- Ayakkabı giyerken neler tavsiye edebilirsiniz?
H.A. Bizi çok rahatsız etmeyen, ayağa hava aldıran ürünler olmalı. Ama en önemlisi ise bir ayakkabıyı giydiğimizde en az dört gün sonra yeniden giymeliyiz. En az dört gün dinlenip hava alması gerek. Çünkü ayakkabıların içinde bakteri ürüyor. Bunlar hem vücuda kötü enerji veriyor hem de ayakkabının sağlıklı kullanım ömrünü yarıya indiriyor.
Ayakkabı her gün giyilirse bir yandan ayak sağlığı gidiyor bir yandan vücuda kötü enerji yayıyor bir yandan da ayakkabının ömrü azalıyor. Akşam eve gidip ayakkabınızı çıkarıp elinizi içine soktuğunuzda nemli olduğunu göreceksiniz. Kışın bile aynıdır. O nem aslında bakteridir. Ertesi gün giydiğin zaman o bakteri zararlı etkisini göstermeye devam ediyor. Bir de yerle teması kesmeyen, altı mümkünse kösele ayakkabılar tercih edilmeli. Vücudun enerjisini yere aktarabilmeli.
Teninize pamuklu kumaştan başkasını değdirmeyin
Kumaş seçiminde önemli bir kural var mı?
H.A. Tene değecek olan şeylerin içerisinde sentetik olmamalı.
Kanvas saf pamuk olmalı, kotta karışım oluyor mutlaka ama o da saf pamuk olmalı. Kırışmayan gömleği kesinlikle tavsiye etmiyorum. Çünkü onun içinde muhakkak karışım vardır.
Gömlek kırışmalı. Ha vücuduna bir naylon sarmışsın ha kırışmayan gömleği giymişsin. İkisinin de zararı aynı. Tene değen şeyin saf pamuk ya da saf yün olması gerek. Eğer kırışmıyorsa, teni yakıp terletiyorsa bir yanlışlık vardır. Gömlekte ve iç çamaşırında buna çok dikkat edilmeli.
- Başka zararları var mı?
H.A. İnsan vücudunda oksijen ihtiyacının yüzde 85'i ağız ve burun yoluyla, yüzde 15'i de deri yoluyla alınıyor. Deriyi kapatırsan vücutta halsizlik oluşur. Pamuklu ürünler insan terini çeker ama sentetik olanlar teri vücutta bırakıyor, çekmiyor. Şeker hastaları için de çok zararlı bir durum.
"BEKLE BAYRAMDA ALINACAK" DENİRDİ
Ertan Bey bayramda sizce nasıl giyinmeli?
E.K. Bayramda ne giymeli, nasıl giyinmeli, bayram kıyafetlerinin özelliği nasıl olmalı diye ayrıntılar bundan 30 sene önce vardı. O zamanki bayramları ben hatırlıyorum. Rahmetli annem bayramın her günü için ayrı giyinmeyi severdi. Şık renkleri olan ayrı kıyafetler ve abiye giyerdi.
Yakasına çiçek takardı.
Birçok insan şimdi kokteyllerde, davetlerde öyle giyiniyor. Bayram ziyaretlerine öyle giderdi.
Babam kravatını takardı. Erkeklerin hepsi ya takım elbise giyerdi ya da çok şık pantolon ve ceketler giyerdi.
ÇOCUKLAR BAYRAMI BEKLERDİ
- Sizin için o zamanki bayramlar nasıldı?
E.K. 30 sene öncesinde ben de çok heyecanlanırdım. Beklediğim ayakkabılar, beklediğim ceketler ve bayramlıklar alınırdı.
Ben bir şey istediğim zaman "Bekle bayramda alınacak" derlerdi.
- Günümüzde nasıl peki?
E.K. Şimdi bakıyorum pek çok kişi bayramı tatil olarak görüyor, kimse şehirde kalmıyor. Çok az kişi birbirini ziyarete gidiyor.
Atılan toplu mesajlar da bana çok itici geliyor. Böyle yapıp kurtuluyorlar ve bazıları hemen tatile gidiyor. Günümüze geldiğimiz zaman bayramları ben en azından çocuklara yaşatalım istiyorum.
Bayramda çocuklara bu duyguyu yüklediğimiz zaman onlar da gelecekte belki birçok şeyin tekrardan ibaret olduğunu görecek ve kendi çocuklarına da aynısını yapacak. Böylelikle bayram alışkanlıkları ileriki yıllarda tekrar özenilir hale gelecektir.
Nasıl kına yakmalar tekrar gündeme geldi, düğünlerdeki bazı unutulan adetler yeniden yapılır oldu. İnşallah bayram için özel giyinip, heyecanla akraba, eşe dosta gitme özeni de tekrar gelir.
- Bayramlıklar konusunda ne durumdayız?
E.K. İnsanlar tabii ki özel günlerde en temiz kıyafetlerini giymeye çalışıyorlar. Ama bir gerçek de var ki koşullar ne olursa olsun artık insanlar bayramı beklemiyor ve giyiniyor. Sokağa çıkarken bayramlık değil bayramdan çok önce kredi kartıyla almış olduğu kıyafetleri giyiyor.
Ama bayram asıl çocuklara.
Çünkü büyükler gardırobunu sezon başında yapmış oluyor.
GÖNÜL TEMİZLİĞİ ÖNEMLİ
- Sizin öneriniz var mı?
E.K. Herkes bayram için zaten hijyen, bakım ve her türlü temizliğini yapıyor. Esas gönül temizliğini yapıp, gönüllerini iyi giydirsinler.
İyi giyinmenin yanında insana yakışan en şık tavır bu.
Birçok insanın artık içsel temizliğe ihtiyacı var. Bunun önemini ön plana çıkarmalılar.
- Çocuklar için bayram heyecanı olgusu pek yok gibi değil mi?
E.K. Şimdiki çocukların her istediği yılın herhangi bir zamanında alınıyor ve anne babaları onları pek mutlu edemiyor. Bunun yerine bayrama birkaç ay kala "Bayramı bekle çocuğum, o zaman alacağız" derlerse o bayram heyecanını küçüklere de hissettirebilirler.
- Ertan Bey eskiden nasıl giyinilirdi?
E.K. O zamanlar gündelikçi terziler vardı. Bayram önceleri ful dolu olurdu. İki-üç gün içinde bütün aileye elbiseler dikerlerdi.
Şimdi artık her şey hazır.
İnsanın cebinde parası varsa bayramın birinci günü bile gidip kıyafet alabiliyor. Ama konuşmamızın başında da dediğim gibi büyüklerin bu heyecanı çocuklara da yaşatmalarını öneriyorum. Onlara aşılamalarını, minikleri ödüllendirmelerini istiyorum. Bayramın heyecanını en azından bu tip hediyelerle ve ziyaretlerle yaşatmak büyüklerin görevi. Büyükler çok tatil moduna girmeden eski bayram adetlerini de yerine getirmeli.
"KEMER VE ŞAPKA BU YILIN VAZGEÇİLMEZLERİ"
- Bayram tatili sıcak günlere denk geldi. Neler giyinmeli bu havalarda?
E.K. Zaten sıcakta çok aşırı giyinilmiyor.
Genç kızlar için şortlar, şık bluzlar, keten elbiseler, pamuklu kumaşlardan empirme desenli elbiseler, hafif kloş etekler, belde illaki kemerler, bazı kıyafetlerin altına spor ayakkabılar gibi önerilerde bulunabiliriz.
Yazın gerektirdiği hafif pastel tonlar daha iyi olur.
Çok sade elbiseler giyip esas şıklığı aksesuarlarla yakalayabilirler.
- Ne tür aksesuarlar?
E.K. Gideceği yeri göre değişir.
Gece gideceklerse daha ışıltılı ürünler seçilebilir. Gündüz daha renkli taşlar, kristaller uygun olur. Renk olarak da ten rengi, pudra pembesi, çok açık yeşiller, sarılar ve her zaman geçerli olan siyah-beyazı kullanabilirler.
Şapka çok moda, bence böyle günlerde misafirliğe giderken kıyafeti büyüten bir aksesuar olarak tercih edebilirler.
