Genç, başarılı, azimli bir genç oyuncu Alihan Aracı... Oyunculuk tutkusunu çocukluğundan beri yaşayan Aracı, bunun karşılığını gördü. Pek çok dizide rol alan Aracı, "Hayatın arzusu" dediği sinema filmi olan "Suda Balık"ta ise büyük başarı kazandı, Nice Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüne aday gösterildi. Alihan Aracı ile keyifli bir sohbet yaptık.
Genç bir aktör olarak kendinizi tanıtır mısınız?
27 yaşındayım. Lisans eğitimimi İstanbul Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nde tamamladım.
Yüksek lisansıma ise Yıldız Teknik Üniversitesi'nde devam etmekteyim. Küçük yaşlardan beri oyunculuğa olan merakım, üniversitede tiyatro kulüpleriyle devam etti ve sonrasında televizyon dünyasına girmiş oldum.
Oyuncu olmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?
Aşk ve Ceza dizisine başladıktan sonra bu işin içinde olmak istediğime karar verdim ve o yönde de çalışmalarımı sürdürdüm. Bugün 5. dizimde rol alıyorum, aynı zamanda Nice Uluslararası Film Festivali'nde 4 dalda aday olan 'Suda Balık' filminin başrolünde oynadım ve 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülüne aday gösterildim.
OYUNCULUK TUTKUSU
Genelde ünlülerin bir keşfedilme hikayesi vardır. Sizin de böyle bir hikayeniz var mı?
- Masa tenisi antrenmanı için bir salona gittim. Burada şans eseri Erberk Ajans'ın sahibi Cengiz Erberk ile karşılaştım ve tanışma fırsatı buldum. Kendisine oyunculuk tutkumdan bahsettim.
Bu şekilde Erberk Ajans'a kayıt oldum. Ajansa kayıt olmamla birlikte bu mesleği profesyonel anlamda yapmaya başladım.
Suda Balık filmi ile bir kez daha dikkat çektiniz. Bu filmi nasıl anlatırsınız?
- Suda Balık filminin ismini söylerken bile heyecanlanırım. Senaryo ilk geldiğinde, hepsini bir solukta okudum ve 'Sefa'yı benim oynamam lazım' dedim kendime.
Ustalıkla yazılmış, doğal, gereksiz bir kelime dahi olmayan, dopdolu bir senaryo vardı elimde. Yönetmen Tülay Kocatürk ve yapımcı Alper Yanar ile tanıştım. Anlaşma yapıldı, okuma provaları, kostüm provaları, yönetmenle görüşmeler derken İzmir'e sete çıkma vakti geldi. Hem fiziksel hem de oyunculuk açısından çok zorlayıcıydı.
Tüm ekibin yardımlarıyla güzel bir iş çıkarttık.
Rolünüzü biraz anlatabilir misiniz?
Suda Balık, bir başarı hikayesi...
Filmde, İzmir'in Bademli Köyü'nde yaşayan ve yüzmeye doğuştan yetenekli Sefa'nın keşfedilmesi, şehre gitmesi ve sonrasında yaşadığı zorluklarla mücadelesi anlatılıyor. Sefa, hayattan beklentileri olan, düzgün karakterli, sevdiği kız Ayşe'yle birlikte üniversite hayalleri kuran bir genç. Sevdikleri için her şeyi göze alabilen çok naif bir karakter. Gençlik hataları yapan fakat etrafındakilerin de yardımıyla başarıya ulaşan bir genç. Ben ise Sefa'dan hiç vazgeçmemeyi öğrendim. Çünkü bir gün mutlaka başarıya ulaşırsınız.
BÜYÜK BİR MUTLULUK
Bu filmle festivalide En İyi Erkek Oyuncu olarak aday gösterildiniz.
Nasıl hissettiriyor?
- İnanılmaz bir heyecan, mutluluk ve ülkemi orada temsil edecek olmaktan dolayı da büyük bir gurur duyuyorum. İlk filmiyle böyle önemli bir ödüle aday olmak, herkesin başına gelen bir şey değil.
Hangi oyuncuları örnek alıyorsunuz, idolünüz kim?
- Benim örnek aldığım oyuncu Kerem Atabeyoğlu'dur. Kendisinin Türkiye'nin en yetenekli oyuncularından birisi olduğunu düşünüyorum.
Onun dışında Almila Uluer Atabeyoğlu, Haluk Bilginer, Tamer Levent de örnek aldığım isimler arasında.
İleriye dönük hedeflerinizden bahseder misiniz?
- Oyunculuk alanında ilk hedefim kendimi her geçen gün daha fazla geliştirmek. Daha birçok güzel işlerde yer almak.
SELAHATTİN ERTAŞ
