“Göçmen olmayı değil vatanımızı seçtik”

Aşkta ihanete uğrayan kahramanımız, unutmak için çıktığı yolculukta gerçek aşkı buluyor. Hem de daha havadayken ayakları yerden kesiliveriyor.
Kanada'da gurbetçi yaşamı anlatan bu romanı okumak ister misiniz? Ayşın Ceyhan'ın Aşka Kaçış Kanada isimli kitabı raflarda yerini aldı. 8 yıl Kanada'da yaşayan Ayşın Ceyhan gur bete dayanamadığı için bu düşler ülkesini terk etmiş. Döndüğü için hiç pişman olmadığını söyleyen İzmirli yazar Ayşın Ceyhan, kitabında çok merak edilen Kanada'da yaşamı bir aşk hikayesi ile harmanlayarak gözler önüne seriyor. Ceyhan ile hem kitap hem de Kanada'da yaşam hakkında konuştuk.

YANLIŞ BİLGİLER VAR

Neden Kanada?

Kanada her zaman merak edilen bir ülke olmuştur. Gezip görmekten ziyade göçmenlik için tercih edilen bir yer olması çoğu kişinin ilgisini çekiyor.
Çünkü vatandaşlık veren ülkelerden bir tanesidir. Bir de eğitim amaçlı olarak gidenler var.
Ne yazık ki internette yalan yanlış bilgiler var. Ben de okuyucuları hem bilgilendirmek hem de onları romantik bir yolculuğa götürmek istedim.

Nasıl bir aşk yazdınız?

Aşk, bence yaşamın her yerinde her döneminde karşılaşabileceğiniz bir duygu hali. Karşı cinse duyulan bir heyacan olarak görmemek lazım.
Sadece farkına varmak yeterli. Tutkuyla bağlı olduğumuz kişiler bir sevgili olabilir, bir torun olabilir, bir bebek olabilir, bir anne olabilir, bir dost olabilir.
Aşk bunla da bitmez. Meslek aşkı, spor aşkı, müzik aşkı... Aşka Kaçış Kanada, yaşama amaçlarını kaybetmiş iki insanın bir uçak yolculuğunda tanışmaları ile başlayan bir aşk hikayesi diyebiliriz.
İkinci baharı yaşadıkları yer maalesef soğuk bir ülkede oldu ama buzlar ülkesi aşklarını yaşamalarına engel olamadı.

ARTILARI FAZLA

Kanada anlatıldığı gibi muhteşem bir ülke mi?

Herkes kendi doğduğu, büyüdüğü, alıştığı yeri sever. Kıyaslama yapıldığında artıları çok olan bir ülke diyebiliriz.

Biraz artılarından bahsedebilir miyiz?

Kanada dünyanın en medeni ülkelerinden biridir. İnsanların özgürce yaşadığı, din ve ırk ayrımını yapılmasının imkansız olduğu bu yerde sosyal ve ekonomik açıdan son derece rahat yaşarsınız. Eşit şartlara sahip insanlar maddi ve manevi yönden belli standartlarda yaşadıkları için huzurlu ve mutlular. Güvenli ve barış içinde yaşamak kültürel, sanatsal, bilim ve teknolojik yönden de ilerlemelerini sağlıyor.

Nasıl yani, hiç mi kötü bir şey yok bu ülkede?

Bence öyle. Adaletli, güvenli, ve sonra derece düzenli bir ülke. Düşünsenize ülkede ne bir çarpışma ne de bir tartışma var.
Üstelik yüzden fazla ırkın bir arada yaşadığı bir toplum. Hatta deprem bile yok!

VATAN ÖZLEMİ

Siz orada yaşamıştınız değil mi?

Evet. Sekiz yıla yakın Kanada'nın Toronto şehrinde ikamet ettim. Türk ve Kanada vatandaşıyım.
İlk çocuğumu orada doğurdum. 2008 yılından bu yana İzmir'de yaşıyorum.

Madem hayaller ülkesi olarak tanımlıyorsunuz o zaman siz niye döndünüz?

Bu soruyu bana yüzlerce kişi sordu. Hep aynı cevabı verdim.
Vatan özlemi yüzünden geri geldim.
Bunun diğer adına Gurbet diyebiliriz. Yaşamayan bilemez.
Uzaktan gelen davulun sesi kulağa hoş gelir sözünü boşuna söylememişler.
Adı üstünde yabancı bir ülkeye taşınmak demek orada yabancı olmak demektir. Kanada cidden dünyanın en barışçıl ülkesi olsa da fark etmiyor. Doğduğun topraklar gibi olmuyor.
En iyi pozisyonda çalışmak, en iyi maaşları almak, en iyi evlerde oturmak harika ama bir tarafın hep eksik... Aynı şartları kendi ülkende yaşamak istiyorsun. Sevdiklerinle, ailenle, akrabalarınla, arkadaşlarınla... Ve canın gibi sevdiğin vatanının en iyi yerde olmasını istiyorsun. Sahip olduğum tecrübelerimi paylaşmak bile vatanıma ve yurdumun insanlarına bir katkı olacağını düşünüyorum.

BAŞKA ZORLUKLAR VAR

Ülkeyi terk etmeyin ve başka bir ülkede yaşamayın diyebilir misiniz?

Kurulu bir düzeniniz var ise bence ülke değişikliğine gitmeyin derim. Daha iyisini bulurum diye insanlar eşlerini değiştiriyor mu?
Daha iyi bir hayat yaşayacağım diye yaban ellere gitmek de aynı şey. Orada da başka zorluklar var. Ben gittiğimde yeni evliydim.
Çocuk da yoktu. Gençtik. Okudum, eşim çalıştı, vatandaşlığı aldık, ilk çocuğumuzu yaptık ama sonra durup bir düşündük. Ya kalacak ve Kanada'da yaşayan vatanını ve sevdiklerini özleyen bir göçmen ailesi olarak kalacaktık ya da dönüp şansımızı kendi vatanımızda deneyecektik. Döndüğümüz için pişman değiliz.

"Çiğdem çitlemeyi lahmacunu özledim"

En çok ne zor geliyordu?

Acı bir telefon haberi alıp yollara çıkmak zorunda kalmayayım diye akşamları hep sevdiklerim için dua ederdim.
Anneme sarılmayı, bebek bıraktığım yeğenimi koynuma almayı, ablamla kahve içmeyi, sohbet etmeyi, arkadaşlarımla vakit geçirmeyi, gevrek yemeyi, çiğdem çitlemeyi, baklava, döner ve lahmacun yemeyi çok özlerdim. Liste uzun da şimdi zaman ve yer yok. Yurt dışına eğitim amaçlı, iş tecrübesi kazanma amaçlı gitmek güzel bir şey. Ama bir ömür boyu yaşamak için bu kararı veriyorsanız iyi düşünün derim. Ülkemiz öyle güzel ki öyle değerli ki hepimiz el birliği ile daha iyi yerlere götürebilmek için elimizden geleni yapmalıyız. Vatandaşlık görevimizi bu. Kaçmak çözüm değil...
Atalarımız öyle mi yapmış, canları pahasına bu vatan için savaşmışlar. Biz de birlik olup vatanımıza sahip çıkmalıyız.

ÇAĞRI ZORER