'Z kuşağı çocukları için öyküler yazdım'

NİHAN YARKENT İNCE

Dünyanın en kıymetlisi çocuğunuza masallar anlatırken onun hayal dünyasında büyük sarsıntılara neden olabilirsiniz.
Öyle masallar var ki "Kurt anneanneyi yutuyor, sonra avcı kurdun karnını yarıyor, Hansel ve Gretel, üvey anneleri tarafından ormana bırakılıyor" gibi önemli bölümü şiddet içeriyor. Çoğumuz bu masallarla büyüdük ve sonuç ortada. Bu masalları çocuğuna anlatmamayı tercih eden Berna Kumaş, oğlu Atlas için kaleme kağıda sarıldı ve "Atlas'ın Dünyası-Mutlu Çocuklar Takımı"nı yazdı.
ŞİDDET İÇERİYORDU
Kendisi İzmir'in en önemli kuruluşlarından Arkas'ın Kurumsal İletişim Direktörü. Gazetecilik mezunu olması nedeniyle yazı gücü, anne olması nedeniyle duyguları yüksek, iletişimde olması nedeniyle de konuya hakim biri. Eğer çocuğunuza masal okuyacaksanız, "Mutluluk Takımı" on numara. Berna Kumaş ile masalları ve çocukları konuştuk.
HER AKŞAM TEKRAR
Bu kitap nasıl ortaya çıktı?
Aslında bu konu tamamen kendiliğinden gelişti.
Atlas'ı seyahatte olmadığım zamanlarda mutlaka ben uyuturum. İşte o anlar bizim en özel paylaşım saatlerimizdir.
Atlas henüz iki yaşındayken ona masallar anlatıyordum. Hepimizin büyüdüğü masalları anlatırken sansürlemem gereken çok yer olduğunu fark ettim.
"Kurt anneanneyi yutuyor, sonra avcı kurdun karnını yarıyor, Hansel ve Gretel üvey anneleri tarafından ormana bırakılıyor" gibi şiddet içeren birçok detay vardı. Bizler bu masallarla büyüdük ama insan kendi çocuğuna anlatırken çok travmatik geliyor. Bu nedenle ona kahramanı kendi olduğu Atlas masalları anlatmaya başladım. O kadar çok anlattım ki, sonunda onları yazmaya karar verdim ve Atlas'ın masalları oluştu.
Atlas'ın büyümesine paralel Atlas'ın hikayelerine başladım.

Daha bizden ve şiddetin olmadığı mutlu bir dünyanın masalları mı bunlar?
Kesinlikle. Bizim çocuklarımız Z kuşağı. Ve onlar bizden daha farklı. Algıları çok açık, iyi gözlemciler ve bir konudan diğer konuya çok hızlı geçiş yapıyorlar. Çocuklarımızın iyi bir birey olması için çok kaliteli okullarda okuması yeterli değil. Kaybolmaya başlayan evrensel insani değerleri benimseyerek büyümesi, mutlu bir çocuk ve bir birey olması benim çok daha önemli.
Ben de Atlas'a kendi masal ve hikayelerini anlatırken mutlu bir birey olmanın, insan sevmenin önemini hep kendi üzerinden örnekleyerek anlatmaya çalıştım.

Bunu nasıl yaptınız?
Hepimizin temel değeri iyilik yapma ve yardımlaşma.
Biraz daha detaylandırıp çevremize yardım etme, hayvanları koruma, bizden farklı doğmuş ve yaşayanlara karşı önyargısız ve kabullenici olma gibi temalar üzerine yoğunlaştım.
"Atlas'ın Dünyası" isimli dörtlü seri böylece ortaya çıktı. Bunun da fikir babası Atlas. Türkçe dersinde yardımlaşma dersi işlenirken aklına bu fikir geliyor ve okul sonrası mahalledeki arkadaşları ile bunu paylaşıyor. Onlar da bu fikri benimsiyor ve böylece Mutlu Çocuklar Takımı kuruluyor.

Kimlerden oluşuyor bu takım?
Anaokulundan beri birlikte olduğu ve okul sonrası mutlaka bir araya geldiği en yakın arkadaşları Ali, Biricik, Sarp ve Yaz'dan oluşuyor.

ÇOCUK KİTABI DAHA ZOR
Yetişkin romanı ile çocuk kitabı yazma arasında nasıl bir fark var size göre?
Çok daha büyük bir sorumluluk. Yetişkin kitabında çok daha özgür hareket edebiliyorsun, sınırları kendin çiziyorsun.
Çocuk kitabının her kelimesi ayrı bir özen istiyor.

Hayallerimden besleniyorum diyorsun. En büyük hayaliniz nedir?
Onun kahramanı olduğu hikayeleri bir gün başka çocukların da okuması en büyük hayalimizdi ve bunu başardık.
4 seriden oluşuyor

Serinin devamında neler var?
İlk kitapta birlik olma ve sokak hayvanlarını koruma, ikinci kitapta aile içi sohbet, arkadaşlık, üçüncüsünde çevremizdeki olaylara karşı duyarlı olma ve ihtiyacı olanlara yardım etme, dördüncüsü ise bizden farklı olanlara hoşgörüyü içeriyor.

KARAKTERLER CANLI VE SEVİMLİ

Masallarda Atlas gibi diğer arkadaşları da gerçek mi peki?
Mutlu Çocuklar Takımı üyelerinin üçü aslında hikayede de anlattığım gibi Atlas'ın anaokulundan arkadaşları.
Başta oğlum Atlas olmak üzere Yaz, Ali, Biricik ve Sarp'a bana ilham verdikleri, hayallerimi besledikleri için teşekkür ediyorum.
Karakterlerin çok canlı olmasının sebebi başta çizerimiz Gül Oralı'nın başarılı çiziminden kaynaklanıyor. Doğan Egmont'tan kitabımı yayına hazırlayan Sinem Çelebioğlu'na bir tek konuda ricada bulunmuştum.
O da karakterlerin fiziki olarak gerçek hayatta ilham aldığım çocuklara benzemesiydi.
Hem Sinem Hanım, hem de Gül Hanım bu konuda çok hassas davrandılar.
Karakterlerin canlılığı ve sevimliliği bence bir parçada bundan kaynaklanıyor.