‘Memedim Zeynep’ olmak gurur verici

ERCAN AKGÜN

1995'te çıkardığı "İnadı Bırak" albümüyle ve kısacık saçlarıyla o döneme imzasını attı Zeynep Türkeş. Ama en çok da askerlerin ve asker yolu bekleyenlerin gözdesi olan "Memedim" şarkısıyla adeta özdeşleşti. Türkeş, geçen sene hayatını birleştirdiği İzmirli basketbol menajeri Can Yalman ile birlikte İzmir'de yaşıyor. 24 yıllık müzik kariyerine 14 albüm sığdıran ve geriye dönüp baktığında hiç pişman olmadığı bir hayat yaşadığını belirten Memedim Zeynep, "90'ların tadı başkaydı. Hem jenerasyon hem müzik hem de beşeri duygular olarak bambaşka bir ortamdı. Kıymet bilinen yıllardı. İyi ki o dönemi yaşadım, çok şanslıyım" yorumunu yaptı. 90'larda çıkan pek çok müzisyenin çok fazla ilerleyemediği sektörde sanata yakın şarkıları söylemeye dikkat ettiğini ve içi boş sözlerle dolu parçaları tercih etmediğini vurgulayan Zeynep Türkeş, "O yüzden bu günlere tavşan gibi hızlı hızlı değil kaplumbağa misali sindire sindire gelmekten yana oldum hep. Dolu ve güzel yaşadım" dedi.
14 ALBÜM YAPTI
1990'lara damga vuran bir yorumcusunuz. Müziğe başlayalı ne kadar oldu?
1995'in Şubatında ilk albümüm çıkmıştı. 24 yıl olmuş. O günden buyana 14 albüm yaptım.
O döneme özlem çok fazla. Size göre bunun sebebi nedir?
Çocukluğum gözümün önüne geliyor. Sobalı evde büyümenin güzelliği, anne ve babanın işten gelişini heyecanla bekleme, komşularımızın ve mahallemizin büyük abilerinin bizi sahiplenişi. Sokaklarda ya da ağaçların tepesinde büyüyen çocuklar oluşumuz. Arkadaşımızdan ödünç kaset alırdık, ertesi gün ona geri verirdik. 90'ların tadı başkaydı. Hem jenerasyon hem müzik hem de beşeri duygular olarak bambaşka bir ortamdı. Kıymet bilinen yıllardı. İyi ki o dönemi yaşadım, çok şanslıyım.

BİRİNCİLİKLE BİTİRDİ
Eğitiminizi nerede aldınız?
İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Bölümü'nde eğitim aldım.
Aklımda hep bir piyanist olmak vardı. Erol Sayan, Selahattin İçli, Erol Deran, Sadun Aksüt, Cüneyt Orhon, Alaattin Yavaşça ve Tülin Korman gibi önemli hocaların elinde yoğrulduk. 1995'te ilk albümümü çıkardığımda hala öğrenciydim.
Akşamları çalışırdım, ertesi gün sabah erkenden okuluma giderdim. Üniversiteyi de bölüm birincisi olarak bitirdim.
Magazin gündemine pek fazla konu olan biri değildiniz. Basın mensuplarıyla aranız kötü müydü?
Yo hayır. Hiçbir zaman spekülasyona yönelik haberleri sevmedim ve içinde olmadım.
Ahtapot gibi her yere uzanmadım, daldan dala zıplamadım.
İhtiyaç duymadım, çünkü sanatımı layıkıyla yapmaya çabaladım.
Bu yüzden basında çok ses getiren biri olmadım. Geriye dönüp baktığımda iyi ki böyle yaşamışım diyorum.
Zamanında oyunculuk teklifi bile geldi. Ama ben onu kabul etseydim, diğer üstatlara yanlış yapmış olurdum.
BENİM İÇİN YAZILDI
1995'te hareketli bir şarkıyla çıktınız ancak insanlar sizi "Memedim Zeynep" lakabıyla tanıdı ve yıllarca böyle devam etti.
İlk albümümü hazırlarken rahmetli İbrahim Erkal beni aradı ve "Zeynom, şarkıları dinledim, sesinden çok etkilendim. Misyonel anlamda biraz farklı bir şarkı yazdım ve nedense senin sesine uygun olacağını hissettim" dedi ve "Memedim" parçasını albüme ekledik. O şarkı bana çok yakıştı.
Rütbelendim kendimce, kıdem oldu benim için. Nurlar içinde yatsın, İbrahim Erkal'ın en büyük hediyesi oldu bana. Neredeyse her evden asker çıkaran bir milletiz.
İnsanların hüznünü dile getirdiğim için bana o lakabı uygun gördüler sanırım. 'Memedim Zeynep' olarak anılmaktan onur ve gurur duyuyorum.
KAPLUMBAĞA MİSALİ
Hala müziğin içindesiniz ve single yapmaya devam ediyorsunuz. Nedir bunun formülü?
Ben yazarken ve söylerken şarkıyı içimde yaşamalıyım. İçi boş sözlerle dolu parçaları tercih etmedim.
O yüzden bu günlere tavşan gibi hızlı hızlı değil kaplumbağa misali sindire sindire gelmekten yana oldum hep.
"İZMİR'İN KOKUSUNU DOKUSUNU SEVİYORUM"
İstanbul'dan ayrıldınız ve artık siz de İzmirli oldunuz.
Evet artık İzmir'de yaşıyorum. İstanbul eskisi gibi güzel gelmemeye başladı bana. Sadece işim gereği çekimler için, bazen de sevdiğim dostlarımı görmek için gidip geliyorum.
Geçen sene 16 Eylül'de burada evlendim.
Zaten çocukluğumun belli bir zamanını da burada geçirmiştim. İzmir'in kokusunu, dokusunu, yaşam tarzını, aydınlığını seviyorum.

"YEMEKLERİ ÇOK LEZZETLİ"
Zeynep Hanım evde nasıl biri?
Benim başım dönüyor sürekli, hiç boş durmuyor. Herkese yetmeye çalışır. Onun insanlığıyla gurur duyuyorum.
Mutfakta marifetli mi peki?
C.Y. Süper. Zeynep'in el lezzeti başka. Bir de çok titizdir. Hastane bile o kadar temiz değildir. Bir ev günde 8 kere silinir mi ya?
"ÖĞRETMENLİĞİ ÇOK SEVDİM"
Müzik öğretmenliği deneyimi de yaşadınız...
Geçen yıl özel bir kolejde müzik öğretmenliği yaptım. Hayatımın en güzel tecrübesiydi. Çok başka bir şeymiş. Aşkla gidiyordum okula.
O çocukların yaşı tutmaz, sizin o ilk albümlerinizi bilmiyorlardır. Anne babalarının tepkisi nasıldı?
Çocuklar ailelerinden aldıkları bilgilerle karşıma geçip "Hocam siz şöyle ünlüymüşsünüz, böyle işler başarmışsınız" diye anlatıyorlardı.
Eşinizle nasıl tanıştınız?
Eşim Can Yalman, benim çok sevdiğim, can dostum bir okul arkadaşımın arkadaşıydı.
Yıllar sonra aynı ortamda karşılaştık. İlk önce çok iyi arkadaş olduk, ilgi alanlarımız bile aynıydı.
2 yıllık sonra evlenmeye karar verdik.