“Yeteneksiz çocuk yoktur”

Ahmet ve Fulya Yıldırım... Ege ve 9 Eylül üniversitelerinin konservatuvar bölümlerinden mezun bu çift, kendilerini müziğe, eğitimciliğe, çocuk pedagojisine ve çalgı pedagojisine adamış. İzmir'de 1997 yılında kurulan Köprü Güzel Sanatlar Merkezi'nde öğretmelik yaparken tanışan çift, şimdi bu kurumun sahibi. Şuan ki adı Köprüvizyon Müzik Kursu olan kurumda gitar, keman, piyano, bateri ve yan flüt branşlarında 120 öğrenci eğitim alıyor. Bu kurumun en önemli özelliklerinden biri kurucularının çalgı pedagojisi konusuna tam odaklanmış olmaları. Bir çalgının bir insana nasıl öğretileceği ve işe nereden başlanması gerektiği konusunda uzmanlar.
'RUHUNU İNCİTMEDEN'
Çocuğun ruhunu incitmeden ona eğitim vermenin daha sağlıklı olduğunu söyleyen Fulya Yıldırım, "Bir çocuğun özel bir durumu yoksa ona her şey öğretilebilir. Bu, tamamen o çocuğa ulaşmakla ve öğretmenin kişisel çabasıyla ilgili bir durum. Bir çocuğa 'Senden bir şey olmaz' şeklindeki kaba bir yaklaşım onu öğrenmek istediği şeye odaklamaz aksine uzaklaştırır" diyor. Kurumlarına çocuklarını getiren birçok anne-babanın da 'Ben çocukken gitar çalmak istedim ama öğretmenim sen yapamazsın dedi' şeklinde söylemlerle kendilerine yakındığını söyleyen Ahmet Yıldırım, "Belki öyle denmese ve üzerine gidilse müzisyen olacak bir çocuğun önü böylece kesilmiş oluyor. Aslında yapamamak diye bir şey yok. Henüz yapmanın yollarını keşfetmemiş olmak veya yapmamak var" dedi. "Gelişen tıp dünyasının verilerini kontrol ettiğimizde yetenek diye bir şey yoktur" diyen Ahmet Yıldırım, "Bunun yerine beceri vardır. Bizler burada bu beceriyi ortaya çıkarıyoruz. Bir çocuğun doğuştan getirdiği yeteneklere değil, doğru pedagojik yönlendirmeye ihtiyacı vardır" diye ekliyor.

SEVGİ KOROLARI İLE TOPLUMA ULAŞACAKLAR
Müziğin iyileştirici gücüne inanan ve müzik sevgisini tüm topluma yaymayı hedefleyen Yıldırım çiftinin bir de hayali var. Tüm Türkiye'ye yaymayı planladıkları Sevgi Korosu projesi. sevgikorosu.com ve sevgibesteleri. com üzerinden açtıkları beste yarışmasıyla içerisinde sadece olumlu kelimelerin geçtiği şarkılar bir araya gelecek. Bu şarkıların içinden seçilenler ise dezavantajlı çocuklardan oluşturulacak korolarda seslendirilecek. Koroyu ilk önce İzmir'de, cezaevlerinde büyümek zorunda kalan çocuklardan oluşturmayı planlayan çift, sayının az olduğunu fark edince bunu çocuk esirgeme kurumlarında hayata geçirmeye karar vermiş. Çocuk esirgeme kurumlarındaki çocuklar alacakları eğitimin ardından sevgi şarkılarını hep birlikte seslendirecek. Daha sonra bu oluşumun toplum tarafından benimsenmesi beklenecek. "Belki Ankara'da ya da Erzurum'da da sevgi kororları kurulup proje tüm Türkiye'ye yayılacak diyor" Ahmet Yıldırım.

Hacer ÖNOĞLU ÜLGER