“Pink Martini’yi çöpte buldum”

Uluslararası organizatör Sinan Ufuk Nergis, Pink Martini’yi çöpte bulduğu bir CD ile keşfettiğini anlattı. Nergis, “İlk konserimize 250 kişi gelmişti. Yıllar sonra tekrar Yunanistan’a gittiğimizde biletli 12.000 kişi vardı” dedi

Korona virüs diğer bütün gündemleri gündem dışı bıraktı... Gecemiz gündüzümüz hafta sonumu birbirine karıştı. Konu sağlık olunca her şey önemini yitirdi. Bu günler geçecek. Ama etkisi kalıcı olacak. Bazı şeyler hayatımızdan tamamen çıkarken bazı yeni kavramlar girecek. Bazı sektörler ise değişime uğrayacak. Virüsten en çok etkilenen sektörler turizm ve eğlence... Eğlence genel bir başlık. bunun içinde konserler, sinema, tiyatro, müzik vs. her şey yer alıyor. 2000'den fazla konser ve dans gösterisi ile dünyada 200'den fazla sanatçıyı hayranları ile buluşturan bir isim var, Sinan Ufuk Nergis... Nergis, Pasion Turca ile İspanya başta olmak üzere Portekiz ve İspanyolca konuşulan ülkelerde Türkiye'nin tanıtımını yapıyor. Birçok önemli Türk sanatçının konsept albümlerinin yayınlanması ve şarkılarının 200'den fazla derleme albüme lisanslamasını sağlarken Türkiye'nin tanıtımına sağladığı katkılarla da ülkemizin adını duyuruyor. Sektörde 20.yılını kutlamaya hazırlanan Sinan Ufuk Nergis ile sanatsal çalışmaların ülkelerin kültür ve turizme katkılarını, Müzik sektörünün az bilinenlerini, Korona virüsün sektöre etkisini ve İzmir'in dünyadaki yerini konuştuk.
ARŞİVLER AÇILDI
Dijital dünyada müzik sektörü başka bir yöne mi evriliyor?
Dünyanın ritmi değişiyor. Eskiden İnsanlar CD alıyordu. Müzik dergileri vardı. Müzik bedava değildi. Şimdi müziği ücretsiz hale getirdiğimiz birçok platforma sahibiz. Eskiden tekil pazarlarken şimdi binlerce ürün aynı yerde yer alıyor. Artık İnsanların alışkanlıkları değişti. Yeni bir sanatçı lanse etmek çok zorlaştı. Evet alternatif mecralar fazlalaştı ama kaybolma riski de arttı. Şu an dünya ayaklarımızın altında. Birçok opera binası özellikle bu korona virüs olayında arşivlerini açtı, Müzeler 360 derece sanal turlar yapıyor. Neden daha önce yapmadık? Aslında dünyanın çok uzak bir köşesinde insanların ulaşamayacakları bir şeyi onlara çok daha önceden sunmalıydık. İşte şu anda da dijital dünyayı nasıl kullanacağımızı öğreniyoruz.
Müzik kültürel bir buluşma aracı. Bir sanatçıyı farklı bir coğrafyadaki dinleyiciler ile buluştururken hangi kıstaslar önemli?
Pink Martini'yi bir fuar sırasında çöpte bulduğum CD ile keşfettim. "Je ne veux pas travailler" (Çalışmak İstemiyorum) yazıyordu. Gruba ulaştığımda Türkiye'den birinin aramasına onlar bile şaşırmıştı. Çünkü henüz yeni yeni tanınıyorlardı. İlk büyük konserimi Pink Martini ile Atina'da yaptım. Sonrasında İstanbul Caz Festivali için İstanbul'da sahne aldılar. İlk konserimizde 250 kişilik bir izleyici topluluğu varken yıllar sonra tekrar Yunanistan'a gittiğimizde salonda biletli 12.000 kişi vardı. Monica Molina için Türkiye'de kim dinleyecek dediklerinde ben dinliyorum 20 bin kişi daha bulurum demiştim. Bu noktada yaptığınız işi sevmeniz çok önemli. İlk başladığınızda tabii ki bir stat konseri hayal etmezsiniz. Bazen önsezileriniz ve kişisel yetenekleriniz doğru zaman ve sanatçı ile birleştiğinde bu tarz güzel hikayeler çıkıyor ortaya. Sanatçılarla zaman içerisinde bir gönül bağı da gelişiyor.
Aynı zamanda gönüllü kültür elçileri mi oluyor?
Kesinlikle! İstanbulda sinagoglar bombalandığında Azucar Moreno çok yakın bir tarihte İstanbul'a geliyordu. Cesur davrandık ve iptal etmedik. Kendi ülkesinde katıldığı bütün programlarda Türkiye'nin ne kadar güvenli olduğunu anlattı. Ya da Belen Estaban... İspanyadaki en önemli televizyon figürü. Bazı insanlar kişisel olarak eleştirse de resmi olarak kraliçeden sonra en çok ratingi olan ikinci kişi. Belen Esteban bu çantayı kapalı çarşıdan aldım diyerek kendi programında anlattığı zaman bir etki yaratıyorsunuz.
İMAJ YARATTIK
- 9 yıl Türkiye'nin PR çalışmalarını yürüttünüz. Bir ülkeyi tanıtmak nasıl bir misyon?
İlk defa bana bu teklifle geldiklerinde korktum. İspanya'da bir çevrem vardı ama bu çok büyük bir sorumluluktu. Bilmediğim bir sektörü kendi bildiğim doğrularla işleyerek başarılı oldum. Türkiye'ye bu sanatçıyı götüreyim onun imajı ile de Türkiye'yi tanıtayım ama röportajında kendisini anlatsın sonra bu deneyimlerini farklı yerlerde kullanalım diye çok sac ayaklı bir çalışmaya girdik. Marta Sanchez, Ana Belen, Paloma San Basilio, Monica Molina, Lolita gibi İspanya'nın divalarını getirdik. Ve bu röportajları da İspanyol basınına verdik. Bu isimler aynı zamanda Latin Amerika'da da ünlü oldukları için bu bir taşla birkaç kuş vurmak gibi oldu. Bu çalışmalar sonucunda turist sayısı 100 binlerden 400 binlere çıktı. Ama en önemlisi Türkiye'nin güzel bir imajı oluştu.
DOĞRU TANITIM ÖNEMLİ
● İzmir'in Kültür Sanat Hayatını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İzmir her zaman gönlümüzde ayrı bir yerde. İzmir neredeyse 90 yıllık dünyanın en eski fuarına sahip. Cruise için çok önemli bir destinasyon. Halkın kültür seviyesi yüksek. İzmir Festivaline Emma Shaplin'i, Jane Birkin'i getirmiştik. İzmir Enternasyonal Fuarı çim konserlerinde Monica Molina ve Glykeria konseri verdik. Buika da İzmir'de sahne aldı. Ben İzmir'in dünyanın en önemli kültür sanat başkentlerinden biri olacağına inanıyorum.

İzmir'in potansiyelini daha verimli kullanmak, bir kültür başkenti yapmanın yolu nereden geçiyor?
Tüm Avrupa, Kazakistan, Kanada, Japonya, Arjantin, Güney Afrika, Birleşik Arap Emirliklerine kadar 120 ülkede konser yapmış biri olarak, Türkiye deyince akla İstanbul geliyor diyebilirim. İzmir dünyada bir marka olmalı. Efes gibi bir antik şehir dünyada kaç ülkede var? Barcelona, Nice ya da İbiza'nın sahillerinden Çeşme'nin neyi eksik? Ya da Alaçatı'nın İtalya'da milyonların akın ettiği bir kasabadan farkı ne? Türkiye'deki her şehrin bireysel Pr çalışmaları yapması gerekiyor. Pedro Almadovar'ın "Konuş Benimle" filminin baş aktristi Flores'i Efes'e getirdiğimde kütüphanenin önünde, antik tiyatroda ellerini açtığı fotoğrafları çektiğimiz zaman ben İzmir'i kucaklıyorum mesajını vermiştik
ONLİNE BİR FESTİVAL
Korona eğlence sektörünü nasıl etkiledi? Böyle zamanlarda bizlere nasıl görevler düşüyor?
Herkes evinde. Her sektör doğru planlamalar yapmak zorunda. Eğlence sektörünün insanları mutlu etme gibi bir yönü de var. İnsanlar şu an daha çok internet ve TV ile haşır neşir. Hayat şu anda evde kendi kendini eğlendirmeye çalışma üzerine kurulu. Online ev konserleri başladı. Ben şu etapta bu tarz çalışmaların para kazanma üzerine kurulması değil imaj kuvvetlendirme amacı ile yapılması gerektiğini düşünüyorum. Biz sanatçılarımızla hayranlarını daha da yakınlaştırmayı hedefliyoruz. Belki online bir festival yapabiliriz ama sadece müzik değil nefes eğitimi, yemek yapma, online Flamenko dersi gibi insanların müzik dışında da keyif aldığı alanlara yönelmek gerekiyor.
KAPALI ÇARŞI'DA HERKES MARTA!
Marta Sanchez, Kapalı Çarşı'ya geliyor. Bir anda ortalık karışıyor ve herkes 'Marta' diyerek seslenmeye başlıyor. Marta herkesin onu nasıl bu kadar ısrarla çağırdığına anlam veremiyor. Satıcıya ben Marta'yım dediğinde. "Abla burada herkes Marta" yanıtını alıyor. Sonra anlıyoruz ki Kapalı Çarşı esnafı, sarışın kadınlara Marta, erkeklere de Antonio Banderas diyorlarmış.

BURCU ILGIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.