Erkek işi değil ekip işi

Asker, polis, doktor kadınlar arama kurtarma ve hayata döndürmede görev alırken gönüllü kadınlar ise hayatta kalanlara yardım için koştu. Kurtarma ekibindeki kadınlar, “Bu işin kadını erkeği yok. Önemli olan bir kişiyi daha canlı çıkarabilmek” dedi

114 kişinin hayatını çalan 6.6'lık İzmir depreminde, kimi zaman enkaz altındaki canlara ulaşmak, kimi zaman yaralılara şifa dağıtmak için kimi zaman da bölgede görev yapan ekiplere yardımcı olmak amacıyla durmadan çalışan kadınlar, bu talihsiz olayın kanatsız melekleriydi adeta. Arama kurtarma, sağlık, psikolojik destek ve moral, güvenlik, ulaşım, çadırda yaşayanlara hizmet, yemek pişirme, gıda yardımı ve dağıtımı gibi pek çok konuda sahada olan hanımlar, yoğun çaba içerisindeydi. İzmir'in yanı sıra yurdun pek çok yerinden gelen bu melekler, depremin ilk yaşandığı günden son ana kadar gece gündüz demeden görevlerinin başındaydı.
MORAL DESTEĞİ
Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Arama Kurtarma Derneği (AKUT), Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), İzmir İtfaiyesi, Sivil Savunma, 112 Acil Sağlık Hizmetleri, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), Kızılay, İnsani Yardım Vakfı (İHH), Hayrat İnsani Yardım Derneği, şehir dışından gelen belediye kurtarma ekipleri ve pek çok sivil toplum kuruluşlarında görevli bayanlar, bir yandan enkaz altındakileri kurtarmak için bir yandan da kurtarılan yaralıları tedavi etmek için canla başla mücadele verdi. Arama, kurtarma ve sağlık hizmetlerinin dışında sahada bulunan görevlilere ve depremzede yakınlarına sıcak yemek, su, çay, kahve gibi gıda maddeleri ile maske, dezenfekten ve eldiven türü önemli malzemeleri dağıtan melekler, bu zor zamanda moral desteği sağladı.


YEMEK BİLE YİYEMEDİLER
Zaman zaman uykusuz kalan, yorgunluktan yemeğini bile doğru düzgün yiyemeyen melekler, günlerce süren çalışmaları başarıyla yerine getirmenin mutluluğunu yaşadı. Saç ve makyajının bozulmasına, tırnaklarının kırılmasına veya herhangi bir yerinin çizilmesine aldırış etmeyen hanımlar, güzellik ve bakım kaygılarını bir kenara bırakarak erkekler gibi görevini yerine getirdi. Gıda ikramlarını yaparken saatlerce ayakta kalan diğer bayanlar ise normalden daha fazla mesai harcamalarına rağmen bu durumdan hiç şikayet bile etmedi. Erkeklere oranla daha duygusal olan kadınlardan bazıları canlı bir vatandaşı kurtarmanın sevincini doyasıya yaşadı, bazıları da kendi evladını aklına getirip gözyaşını tutamadı.

JAK'IN ASKERLERİ
İlknur Aydın: Çalışma anında duygusallığa yer yok Şükriye Taşkın Sayar: Öncelik can kurtarmak JAK personelinden Jandarma Astsubay Çavuş İlknur Aydın, yaptığı açıklamada, depremin ilk gününden itibaren Rıza Bey Apartmanı'ndaki arama kurtarma faaliyetlerinde çalıştığını söyledi. Enkazdan çıkan Ayda bebeğin depremin sembol isimlerinden biri olduğunu vurgulayan Aydın, "O bizim için de mucize oldu. Çok duygulandık. Tüylerimiz diken diken oldu" dedi. Astsubay Çavuş Aydın, deprem gibi afetlerde çalışma yürütenlerin duygusallığa yer vermemesi gerektiğini, ilk amaçlarının enkaz altında nefes alan her canlıyı bir an önce kurtarmak olduğunu dile getirdi. Bu işin erkeği kadını olmadığını aktaran Aydın, ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını ifade etti. Çalışmaların ekip işi olduğunu vurgulayan Aydın, "Buradan çıkan ikizler beni çok duygulandırdı. Erkek kardeş kız kardeşine sarılmıştı" diye konuştu.


SÜFEYDA AKÇOBAN: AĞABEY DİYEN OLDU
Jandarma Astsubay Süfeyda Akçoban da çalışmaların yoğun bir şeklide devam ettiğini belirtti. Duygusallığı bir kenara bırakarak soğukkanlı şekilde faaliyetlerine devam ettiklerine işaret eden Akçoban, ilk gün Buse Hasyılmaz'ı kurtardıklarını hatırlattı. Çalışmalarda yaşadığı bir olayı anlatan Akçoban, "Geçen gün bir AFAD personeli bana 'ağabey' dedi. Sonra, 'Kusura bakmayın komutanım özür dilerim. Bir ağabey gibi çalışıyorsunuz' dedi" ifadesini kullandı.
ŞÜKRİYE TAŞKIN SAYAR: ÖNCELİK CAN KURTARMAK
Jandarma Astsubay Çavuş Şükriye Taşkın Sayar da çalışmalar sırasında farklı duygular yaşadıklarını cansız bedenler çıkardıklarında üzüldüklerini, Ayda gibi çocukların kurtarılmasıyla farklı bir enerjiyle dolduklarını anlattı. Sayar, "Bu işin kadını erkeğinin olmadığının en büyük örneği biziz. Yeri geliyor yukarıda delici ve kırıcılarla çalışıyoruz, yeri geliyor kürek sallıyoruz, moloz taşıyoruz. Depremde kadını erkeği, yaşlısı genci, evlisi bekarı yok. Herkes sevdiklerini bırakıp buraya can kurtarmaya geldi" diye konuştu.
KIZILAY'IN GÖNÜLLÜ MELEKLERİ
İremsu ve Bengisu Cavacı
Depremin ilk gününden itibaren enkaz bölgesinde olduğunu ve gece gündüz demeden alanda görev yaptığını kaydeden İremsu Cavacı ise "Enkazdan canlı birinin çıkması, tüm yorgunluklarımızı alıyor. Yeri geliyor üzülüyoruz, yeri geliyor seviniyoruz çünkü herkes bizim ailemiz, eşimiz, dostumuz. Herkesin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Askerlerimiz, polislerimiz, arama kurtarma ekiplerimiz koşturuyor. Biz de ihtiyacı olan kişilere yardımcı oluyoruz. Güzel bir ülkeyiz ve şehiriz. Kimi zaman uyumuyoruz belki ama bu durumda birlik beraberlik çok önemli" ifadesinde bulundu.
Nevzer Karaman:
İlk kez gönüllü çalışmada yer aldığını söyleyen Nevzer Karaman ise kendilerine ne kadar ihtiyaç olursa o kadar alanda durmaya devam edeceğini belirterek, "Battaniye, giyim, erzaklar olmak üzere ne gerekiyorsa onu dağıtıyoruz. Nerede ihtiyaç varsa ona koşturuyoruz. Çay, yiyecek ve diğer ikramların dağıtımını yapıyoruz. Bana bu imkanı sağladığı için yetkililere çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.


Esra Özbay
Ekip arkadaşlarıyla vardiyalı olarak yardıma koştuklarını ifade eden Esra Özbay, "İlk kez gönüllü oluyorum. Çok güzel bir duygu ve hayatıma kattığı çok fazla şey var. Sadece İzmir'de değil tüm Türkiye'de herkese yardım
Ecem Toycan:
Depremin ilk anından itibaren enkaz alanına geldiğini ve hem depremzedelere hem de arama kurtarma ekiplerine yardımcı olmaya çalıştığını belirten Kızılay gönüllülerinden Ecem Toycan (22), "Bu depremle birlikte gönüllü olmaya karar verdim. 20 saattir ayaktayım. Sabah saatlerinde geliyorum ertesi gün sabah saatlerinde çıkıyorum. Bu bizim için ekstra güzel bir şey. Yoruldukça daha çok çalışmak istiyorum. Hem enkaz altındaki insanların ailelerine hem de arama kurtarmadaki arkadaşlarımıza yardımcı oluyoruz. Umarım tekrarı olmaz. Olsa da biz buradayız ve herkesin yanındayız" diye konuştu.

ERCAN AKGÜN

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.