● BURUN ESTETİĞİ OPERASYONLARINDA HAVA YOLUNA MÜDAHALE EDİLİR Mİ?
Her burun estetiği öncesinde hasta ile doktor bir araya gelir; gerekli kontroller ve tetkikler yapılır. Hastanın görüşleri de dikkate alınarak burun estetiği için bir yol haritası belirlenir. Estetik kaygı ile gelen kimi kişilerde, nefes alma problemleri de yaşanabildiğinden dolayı ek müdaheleler yapılabilmektedir. Nitekim burun estetiği operasyonlarımızı gerçekleştirirken hastanın hava yolu probleminin olup olmadığını detaylı muayene esnasında saptanılır. Nefes alma problemi olan hastanın burun estetiği amacıyla yapılan operasyonu esnasında hava yolu problemine de müdahale edilir. Böylelikle hastanın hem rahat bir nefes alması hem de güzel buruna sahip olması sağlanır.
● BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI SONRASI KOKU ALMA HİSSİ AZALIR MI?
Burun estetiği ameliyatı ile ilgili doğru bilinen en büyük yanlışlardan birisi bu maddedir. Burun estetiği ameliyatı esnasında koku alma bölgesine herhangi bir müdahale yapılmamaktadır. Cerrahi işlem alanları farklı bölgelerdedir. Dolayısı ile koku alma hissinde de azalma oluşmaz. Ancak ameliyat sonrası şişlik ve ödemden dolayı bu durum bir süre yaşanabilir. Geçici bir durum olduğu unutulmamalıdır.
● HASTA YAKINLARI AMELİYATA GİREBİLİR Mİ?
Burun estetiği ameliyatı esnasında hasta yakınlarının hijyen ve sterilizasyon kuralları sebebi ile ameliyathaneye girmeleri uygun değildir.
● BURUN ESTETİĞİ AMELİYATINDAN SONRA GÜLÜŞTE DEĞİŞİKLİK OLUR MU?
Burun estetiği ameliyatı sonrası gülüşte kalıcı bir değişkenlik söz konusu değildir. Ameliyat sonrasında oluşabilecek şişlik ve ödem durumu sebebi ile gülme kaslarına komut verilemediğinden dolayı şişlik ve ödemler inene kadar eskisi gibi gülemiyorum diyebilirsiniz. Ancak bu durum da geçicidir. Burun ameliyatı sonrası oluşan komplikasyonların zamanla geçmesinin ardından kişi tekrar doğal gülüşüne kavuşabilir.
ÇİKOLATA KİSTİ BEBEK SAHİBİ OLMAYI ZORLAŞTIRABİLİR
● ENDOMETRİOZİS EN SIK HANGİ BULGULARLA SİZE BAŞVURUR?
Endometriozis hastalarının büyük çoğunluğu çocuk sahibi olamama nedeni ile doktora başvururlar. Fakat infertilite ve endometriozis arasındaki bağlantı tam olarak anlaşılmış değildir. Henüz hafif ve orta seviyede olan çikolata kistinin kısırlığa neden olduğu kesin değildir. Çikolata kistinin kısırlığa neden olmasıyla ilgili kabul gören teoriye göre, hastalığı pelvis boşluğunda inflamasyona neden olup, burada bazı maddelerin salınmasına ve bu etkiyle folikül ve yumurta gelişiminde olumsuz etkiler yaptığı düşünülür. Aynı zamanda da eşlik eden diğer faktörler çocuk sahibi olmada zorluğu getirmektedir. Ancak şiddetli endometriozis hastalığı, kadındaki kısırlığın bilinen bir sebebidir. Hastalık nedeniyle oluşan yapışıklıklar, anatomik bozukluklar, kadının üreme sistemindeki normal işleyişi bozup fertilizasyon sorunlarının yaşanmasına neden olur. Dokularda yapışıklık olmasa da, kistler normal ovulasyonu bozduğundan kısırlık nedeni olurlar.
● ENDOMETRİOZİS HASTALIĞININ KESİN TANISI NASIL KONUR?
Hastalığını kesin tanısı meydana gelen lezyonların direkt olarak gözlenmesi ve bunlardan alınan dokuların patolojik olarak incelenmesiyle konur. Hastalığın tam bir tedavisi bulunmamaktadır. Kistler için yapılan tedavilerde ağrıyı gidermek ve kadındaki üreme zorluğunu yok etmek amaçlanır. Bunu gerçekleştirmek için tıbbi ve cerrahi tedaviler kullanılır.
● ENDOMETRİOZİS TEDAVİSİNİNDE NELER VARDIR?
Tıbbi tedavilerin prensibi hastalığın östrojen hormonuna bağımlı olmasına dayanır. Örneğin kadında menopoz ve hamilelik çikolata kisti oluşumunu engelleyecek doğal durumlardır. Tedavide de östrojenin etkilerini ortadan kaldırmak amaçlanır. Şiddetli endometriozis ve ağrı şikayeti olan kadın engellarda en etkili olabilecek tedavi cerrahi uygulamalardır. Uygulanan cerrahi girişimin laparoskopik (kapalı ameliyat) olarak yapılması, alınan sonuçlara ve hastaların konforu açısından, karın bölgesinin açılarak yapılan açık ameliyata göre daha avantajlı kabul edilmektedir. Günümüzde laparoskopi çikolata kisti tedavisinde altın standart olarak görülmektedir. Yapılan cerrahi girişimde çikolata kisti çıkarılmalı, meydana gelmiş olan yapışıklıklar açılmalı ve diğer endometriozis odaklarının yok edilmesi sağlanmalıdır. Genellikle bu şekilde tedavi edilen hastaların yüzde 50'si 6 ay içinde doğal yollarla gebe kalabilir. Hem ağrının geçirilmesi hem de kadının üreme potansiyelinin arttırılmasında etkili bir yöntemdir. Gebe kalamayan kadınlarda ise, yardımcı üreme yöntemleri uygulanabilir. Eğer tüpler açık ise aşılama denenebilir. Aşılamanın da başarısız olduğu durumlarda ise son alternatif tüp bebek uygulamasıdır
BURCU ILGIN

