Güzellik algısının da bir modası var

İzmir’in tanınmış Kulak Burun Boğaz Uzmanı Cem Karas ile Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Çiğdem Karas bugünden itibaren sorularınızı bu köşeden yanıtlıyor. Cem Karas’a estetik, Çiğdem Karas’a kadın sağlığı hakkındaki sorularınızı buradan iletebilirsiniz.

Cevaplamakta zorlanılan, tarih boyunca evrimleşerek sayısız biçimde günümüze gelen ve hala dış etkenlerin bağlamında evrimleşmeye devam eden bu güzellik nedir?
Farklı formlarını gözlemleyebildiğimiz için kesin bir tanımını yapmak pek mümkün değildir. Çünkü güzellik algısı tekil ve sabit değildir. Basitçe, -hayranlık ve sempati uyandıran şey- olarak tanımlanabilir. Bizler sadece gelişmiş formunu somut örnekler üzerinden, resimden, müzikten, sanattan; bizde uyandırdıkları duygular üzerinden görebilmekteyiz.
SİMETRİYE GÖRE

"İdeal olan güzel olandır" denir, peki beynimiz rasyonel ideali nasıl seçiyor?
Gözümüz hayatta kalma güdüsü nedeniyle simetriyi sever. Çünkü asimetri anormalliği sağlıksızlık ile ilişkilendirir. Bu nedenle beynimiz geometri algısını devrede tutarak simetriyi arar. Bu bağlamda, göz altın orana en yakın olanı seçer ve onu güzel algılar. Beynimizin güzelliğe bakış açısını etkileyen bir diğer neden ise hormonlarımızdır. Kadınlardaki östrojen hormonu doğurganlığın kaynağıdır. Dolgun dudaklar, çıkık elmacık kemikleri, dolgun göğüsler östrojen hormondan kaynaklanan unsurlardır, yani doğurganlığın belirtileridir. Erkekler eş seçiminde içgüdüsel bir şekilde bu özelliklere sahip kadınları çekici bulur. Erkeklerde ise maskülenitenin kaynağı testesterondur. Kalın kaşlar, geniş çene gibi kişinin "erkeksi" görüntü ile bedeninin şekillenmesini sağlar.
Güzel olan ile sağlıklı olan aynı şey midir?
Ne yazık ki estetik algısı tarih boyunca bireyin içinde bulunduğu koşullar, dönemin algısı ve ait olunan kültür etkisi ile şekillenmektedir. İşte bu nedenle, güzel olmak ile sağlıklı olmak aynı şey değildir. 14. ve 16. yüzyıllarda, Rönesans döneminde, küçük göğüslü, geniş kalçalı ve kilolu kadınlar güzel olarak tanımlanıyordu.

KUM SAATİ BEDEN
Burada kilolu olmak bir sağlık belirtisi değildir ve tamamen dönemin algısına göre şekillenmiştir. Ancak diğer yandan geniş kalçalar doğurganlığı temsil ettiği için mantıksal bir açıklama da getirilebilir. Victoria döneminde ise bel önem kazanmıştır ve kadınlar "kum saati" görüntüsünden yola çıkarak, hareket alanlarını kısıtlayan oldukça sıkı korseler giymişlerdir. Bu anlayışın iç organlarda hasar gibi ciddi etkileri olmuştur. Hollywood döneminde, sarışın kadınlar tercih edilmiştir. 1960'larda, günümüzün güzellik algısına bir yönden şekil veren zayıflık modası hakimdir ve ince ve uzun kadınlar çekici bulunmuştur. 1980'lerde ise atletik vücut ve kabarık saçlar yükselişe geçer. 2000'lerden günümüze değişen güzellik algısına baktığımızda ise; düz karınlı, ince, uzun, büyük göğüslü ve büyük kalçalı kadınlar güzel kabul edilmeye başlandı. Görüldüğü gibi, dönem değiştikçe insanların güzellik algısı da değişmektedir ve insanlar bulunduğu dönemin algısına göre, yani modaya uyarak, bedenlerine şekil vermeye çalışmaktadır.

BURCU ILGIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.