19 Mayıs tatilinde 4 güne sığacak rotalar

SEZONUNU ERKEN AÇMAK İSTEYENLERE MANAVGAT
MANAVGAT, plajlarına ek olarak Köprülü Kanyon ve Manavgat Şelalesi sayesinde sezon boyunca çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Bu ilçe, deniz sezonunu erken erken açmak isteyenler için harika bir seçenek. Antalya'ya gidip de Manavgat Şelalesi'ni ziyaret etmemek adeta bu gezinin yarım kalması anlamına gelir. Seyir terası, mesire alanı ya da restoranlar sayesinde keyif dolu bir gün geçirebilirsin. Daha hareketli bir programı tercih eden ziyaretçiler ise Türkiye'de rafting sporunun önde gelen adreslerinden Köprülü Kanyon Milli Parkı'nda heyecan dolu anları deneyimleyebilir. Evrenseki Plajı ve Boğaz Plajı Manavgat'ta denize girebilecek en önemli plajlardan... Selge Antik Kenti de görülmeye değer.

SELİMİYE'Yİ BİR DE SAKİNKEN GÖRÜN
Özellikle yerli turistin yoğun olduğu yaz sezonuna göre Mayıs ayında Selimiye'de oldukça sakin bir 4 gün geçirmek mümkün. Sahil boyunca sıralanmış butik otelleri, restoranları ve kafeleriyle Selimiye zihni dinlendirmek için mükemmel bir adres. Bu lokasyon, liman boyunca uzun yürüyüş imkanı, denize kolay erişim, gün batımı manzarasına karşı birbirinden enfes tatların yer aldığı restoranlarda keyifli akşam yemekleri vadediyor. Sığ Liman'ın plajında denize girmeden ve buraya kadar gelinmişken Söğüt'te bulunan Saranda Koyu'na uğramadan Selimiye'nin tadı çıkmaz. Tüm bu ayrıcalıklara ek olarak Selimiye'de deniz tutkunları günlük olarak düzenlenen tekne turlarına da katılabiliyor. Böylece saklı kalmış çok sayıda koy keşfedilmek için ziyaretçilerini bekliyor.

DOĞANIN KUCAĞINDA SAPANCA VE MAŞUKİYE
Her mevsimi ayrı güzel Sapanca, o muhteşem gölü, doğal güzellikleri ve tertemiz havası ile Mayıs ayında da oldukça keyifli. Konaklama boyunca etrafında 16 km'lik bir yürüyüş parkuru olan Sapanca Gölü'nde güne uzun bir doğa yürüyüşü ile başlayabilirsiniz. Gölün güneyinde yer alan bir diğer doğa harikası olan Maşukiye, doğaseverleri kendine hayran bırakmayı sürdürüyor.

'GİZLİ 'PAMUKKALE' KAKLIK MAĞARASI
U NESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Pamukkale'nin bir benzeri de yer altında bulunuyor. Honaz ilçesi Kaklık Mahallesi'ndeki, 2002 yılında turizme açılan Kaklık Mağarası içindeki travertenler, Pamukkale'ye benzerliğiyle 'Yer altındaki gizli Pamukkale' olarak biliniyor. Mağaranın yanında, sazlıklar arasında yer altından kaynayarak çıkan, serbest veya kanallar içinde akan sular, yöre halkınca 'Kokar Hamam Pınarı' olarak anılıyor.

Faylar boyunca ilerleyen, yüzlerce metre derinlikten yüzeye çıkan kükürtlü ve yoğun karbonatlı jeotermal suların, cilt hastalıklarının tedavisine iyi geldiği biliniyor. Her yıl yaklaşık 45 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği mağarayı görmek için bu kısa tatil harika bir fırsat.

URFA VE GÖBEKLİTEPE GEZİSİ İÇİN EN İYİ MEVSİM
Mısır piramitlerinden 7 bin 500 yıl daha önce yapılan Göbeklitepe, yerleşik hayata geçişin tarihini epey geriye taşıyan bir antik yapı olarak karşımıza çıkıyor. Yürütülen kazıda bulunan ve yerleşik hayatın simgesi olarak kabul edilen buğdayın ilk örneğine Göbeklitepe'de rastlandığı düşünülüyor. Urfa'nın 15 km kuzeydoğusunda, merkeze bağlı Örencik Köyü yakınlarındaki dağlık alan üzerinde yer alan Göbeklitepe tarihi ezberleri bozarak ziyaretçilerini büyülerken kültür turizmine tutkun tatilcilerin listesinde ilk sırada yer alıyor.

Ayrıca Harran Evleri, Hz. İbrahim Mağarası, mucizelerle dolu Balıklı Göl gibi yapılarla ve bitmek tükenmek bilmeyen masalsı dokusuyla anıtlaşan Urfa'ya gitmenin mevsim olarak tam zamanı.