Güzel bir söz vardır hani 'Sanatçı olunmaz doğulur' diye... Bu gün sizlere bahsedeceğimiz ibretlik hikayede dünyaca ünlü gitar virtüözü Carlos Santana'nın sergilediği karakterli duruş tam da o tarife uyuyor.
Dünyanın her yerinde sayısız konsere imza atan sanatçı, müziğinin yanı sıra sağlam karakteri ile de tanınıyor.
120 milyon dolarlık göz kamaştıran servetine rağmen o hala halkın, alçak gönüllü mütevazı sanatçısı...
İSTANBUL'A HAYRAN OLDU
Gelelim Santana'nın ibretlik hikayesine... Yıl:1989 Yer: İstanbul...
Ünlü gitarist konser vermek için İstanbul'a gelir. Havaalanında şaşalı şekilde çiçeklerle karşılanır.
Santana, dinlenmek yerine İstanbul'u gezip, dolaşmak ister.
Bu güzel şehirde adeta büyülenmiş gibidir. Yorulunca da bir çay bahçesine yanındakilerle birlikte oturur.
Garsona, ününü duyduğu Türk kahvesi söyler. İlginçtir, Santana'yı İstanbul'da kimse tanımaz. Rehberle beraber kahvelerini yudumlarken çay bahçesinin önünden geçen boyacı Roman çocuklar bağırmaya başlıyorlar, "Heyy! Hello Santana! Welcome İstanbul! I love you!"

ÇOCUKLARLA TANIŞIYOR
Garsonlar hemen müdahale edip çocukları tersliyor. Santana şaşkın...
Rehberine "O çocukları buraya çağır, ben içeri gelmelerini istiyorum" diyor. Rehber, garsonlara durumu izah ediyor, "Aman masadaki adam dünya starı, herkese rezil oluruz, boyacıları yanına istiyor, bırakın gelsinler..." Çaresiz izin veriyorlar. Santana ve Roman çocuklar arasında koyu bir sohbet başlıyor, rehber ise konuşulanları tercüme ediyor. Çocuklar girişken, diyorlar ki, "Sen dünyanın en büyük gitar ustalarındansın. Senin çizmelerini boyayalım, bizden olsun, beş kuruş para istemeyiz."
BEDAVA 'VIP' DAVETİYE
Santana hem çok mutlu oluyor hem de çok şaşırıyor... Sonra da soruyor, "Geldiğimden beri beni İstanbul'da kimse tanımadı. Peki siz beni nasıl tanıdınız?" Çocuklar başlıyor anlatmaya, "Resmini gazetede gördük. 'Dünya Yıldızı Santana İstanbul'a Geliyor' yazıyordu, oradan tanıdık seni." Derken bir yandan çizmelere boya cila yapılıyor.
Santana, para vermek istiyor ama çocuklar almıyor. "Peki," diyor Santana, "Yarın akşam konserim var, beni dinlemek ister misiniz?" Çocuklar bu teklif karşısında sevinçten deliye dönüyor. Rehberden, davetiyelerden çocuklara veriyor.
Çocuklar çok mutlu, çay bahçesinden koşarak gözden kayboluyorlar...
KAPIDAN KOVUYORLAR
Ertesi akşam Açıkhava'da müthiş bir izdiham var. Roman çocuklar Santana'nın verdiği davetiyelerle konsere geliyor. Ana kapıdan giremiyorlar, çünkü Santana onlara 'VIP davetiye' vermiş. VIP kapısına gelince kıyamet kopuyor... Kapıdaki görevliler "Kimden çaldınız lan bu davetiyeleri?" deyince çocuklar, "Bize bunları Santana verdi" diyorlar... Görevli sille tokat tartaklayarak ellerinden davetiyeleri alıp çocukları kapıdan kovuyor.
SESLERİNİ DUYURUYORLAR
Ama Santana'nın 'VIP misafirleri' yılmıyor. Sanatçıların kullandığı arka giriş kapısını buluyorlar. Orada da aynı muamele tabii..."Hadi yürüyün lan!" Çocuklar asla pes etmiyor.
"Santanaaa! Santanaaa!.. Help..
Help!.." diye hep bir ağızdan basıyorlar feryadı. Bir şekilde rehbere haber gidiyor, o da gidip durumu Santana'ya anlatıyor. Sonra da rehber gidiyor, çocukları alıp kulise, Santana'nın yanına getiriyor. Çocuklar, salya sümük, gözyaşları içinde başlarına geleni anlatıyorlar. Santana sinirli bir şekilde "Misafirlerimi yerlerine oturtun" diyor. Çocuklar rehberle birlikte sahne kenarından seyircinin arasına iniyorlar. Çocukların yerine çbirileri oturmuş bile.
"Biz protokolüz, kalkmıyoruz!" diye dikleniyorlar... Sonunda merdiven basamaklarına birer minder koyulup Santana'nın 'VIP misafirlerini' oraya oturtarak olayı bağlıyorlar.
"SAHNEYE ÇIKMAM"
Rehber, tekrar Santana'nın yanına gidiyor ve olanları anlatıyor.
Santana küplere biniyor. Diyor ki, "Git onlara söyle, benim misafirlerime kimse saygısızlık yapamaz...
Eğer sahneye çıktığımda çocukları en ön sırada, koltuklarda görmezsem tek bir nota çalmam. Sahneye çıkarım, olayı anlatır, veda eder giderim... Görevliler durumun vahametinin farkında. Çocukların koltuklarına oturanlar kaldırılıyor ve çocuklar oturtuluyor. 'Sorun çözüldü' diye haber gidince Santana sahneye çıkıyor... O, ilk iş olarak ön tarafa bakıyor, misafirleri yerinde mi diye... Çocukları görüyor, başparmağını yukarı doğru çevirip bir 'OK' işareti çekiyor.
Sonrasında ise Santana'nın sihirli parmakları gitarının tellerinde büyülü notalarla buluşuyor.

