İzmir'de yaşayan Tayfun Kocaman'ın (71), fotoğraf sanatına ilgisi ortaokul yıllarında öğretmeninin kartondan yaptırdığı fotoğraf makinesi ile başladı. Kocaman, 16 yaşında ablasının doğum günü hediyesi olarak aldığı fotoğraf makinesiyle de ilk kez deklanşöre bastı. Küçük yaşlarda fotoğraf çekmeyi öğrenen Tayfun Kocaman'ın parmakları 55 yıldır deklanşörden ayrılmadı.
Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun olduktan sonra hayatı boyunca farklı sektörlerde çalışan Kocaman, fotoğrafı hayatından eksik etmedi. 1986 yılında arkadaşlarıyla birlikte kurduğu İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği'nde o günden bu yana eğitmenlik yapan Tayfun Kocaman, tecrübelerini yeni nesillere aktarıyor.
Hiçbir zaman ticari anlamda fotoğraftan para kazanmayı düşünmediğini belirten Kocaman, "Ablam yaş günümde bir fotoğraf makinesi aldı. 1 Mart 1970'ten beri fotoğraf çekiyorum. Uzun yıllar tek başıma fotoğraf çektim. Sonra ufak grubum oldu. 1986'da İFOD'u kurduk ve o gün bugündür dernekte çeşitli kademelerde görevler aldım. 1986 yılından beri derneğin eğitmeni olarak görev yaptım. İlçe belediyelerde de fotoğraf eğitmeni olarak 13 sene görev yaptım. Sürekli öğrenci yetiştirmeye, fotoğrafı tanıtma gibi bir çabam vardı" dedi. Fotoğrafın büyüsüne kendini kaptırdığını belirten Tayfun Kocaman, şöyle devam etti: "Bildiklerimi insanlarla paylaşmak çok hoşuma gidiyor. Fotoğraf benim için bir tutku. Yıllarca başka sektörlerde çalıştım, hayatımı oradan kazandım ama fotoğraf hiç aklımdan çıkmadı. Fotoğrafla yattım, fotoğrafla kalktım diyebilirim" diye konuştu. Bugüne kadar yüzlerce öğrencisi olduğunu dile getiren Kocaman, "Bugüne kadar kaç öğrencim olduğunu ben de merak ediyorum. Çünkü her gittiğim yerde 'Hocam merhaba' diyen birisi karşıma çıkıyor. Ben hatırlayamıyorum ama zamanında ben sizden eğitim almıştım diyor. Öyle olunca seviniyorum" dedi.