Osmanlı dönemindeki tıbbi bilgiler binlerce yıllık Hint, Roma, İslam ve Arap kültürlerinin birikimiyle oluşturulan çok zengin ve çok değerlidir. Bu değerli bilgiler arasında Osmanlı dönemindeki kadınların güzellikleri için neler yaptığı, hangi bitkisel karışımları kullandıkları ve hangi yöntemleri tercih ettikleri bilgisi de bulunuyor. Kadınlar her dönemde güzelliklerine çok önem vermişler ve döneme uygun doğa mucizeleriyle her yaşta genç ve güzel olabilmişlerdir. O dönemde de geçerli olan "bakımlı kadın her zaman güzeldir" sözü adeta günümüze kadar gelmiştir.

O dönemlerde de güzellik için cilt bakımında temizliğe önem veriliyormuş. Özellikle ciltlerini derinlemesine temizlemek için sık sık hamama giden Osmanlı kadınlarının keselenmek en ideal yöntemlerinden biridir. Hamama giderek keselenmek çok sık yaptıkları bakım yöntemi olduğu için sabun sektörü de o yıllarda böylece gelişmiş.
HATMİ ÇİÇEĞİ
Osmanlı dönemindeki sabunlar da kişilerin istediği gibi yapılır, beğendiği kokuya göre çeşitlenmiştir. Saçlarda ise sabun sertleşme yaptığı için mutlaka hatmi çiçeği ve ebegümeci kaynatılarak elde edilen kıvamlı su yumuşatıcı kullanılırmış. Saraya sürekli kurutulmuş hatmi çiçeği ve ebegümeci gönderilmesi de o yıllarda oldukça fazla olurmuş. Hamam ciltteki tüm ölü derileri gönderip, bakım yapsa da cildin kısa sürede kırışmasını sağladığı için banyodan sonra esans yağlar kullanılırdı. Sarayın en çok kullanılan ürünü gül sularıymış. Gül suyu ile ciltlerini temizleyen Osmanlı kadınları hem nemlenmesini hem de kırışıkların azalmasına yardımcı olduğunu söylerlermiş. Ciltteki yaralarını ve cilt hastalıklarını iyileştirmede kullanılmış. Bunun dışında Osmanlı tıbbında gül yağı ruh hastalıkları tedavisinde de kullanılmış. İbn-i Sina'nın da bakım yöntemlerinde sık sık kullandığı söylenir. Osmanlı döneminde güzellik şimdiki olduğu gibi değil, o dönemde sadelik ve temizlik bakımlılık anlamına geliyordu. Kadınlar yüz hatlarını değiştirecek bakımlar yapmıyor, hafif kokular tercih ediyorlardı. Bu bakım malzemesi olmadığından değil, sadelik ve özgünlük en ideal yöntemlerden biriydi.

