Güzel oyuncu Pelin Akil hayatının bu "Değişimin tam ortasındayım" dediği döneminde yeniliğin enerjisiyle kendini ve yaşamını tüm samimiyeti ile anlattı. İlginize sunuyoruz...
Hayatınızın nasıl bir evresindesiniz şimdilerde?
Hayatımın çok dönüşümlü bir evresindeyim. Bazen değişimin tam ortasında olduğumu hissediyorum. Anneliğim, kızlarımın büyümesi, kendi içsel dengemi daha iyi bulma yolculuğum... Bunların hepsi aynı anda akıyor. Yeni başlangıçların, yeni projelerin ve biraz da kendime daha çok yer açacağım bir dönemin eşiğinde gibiyim. Hem geçmişin yorgunluğunu bırakıyorum hem de önüme bakarken heyecan duyuyorum.

Oyunculuk kariyerinize devam ederken, sosyal medyada da dikkat çeken bir 'etkileyici' de oldunuz. Bir gün kariyeriniz tamamen bu yöne evrilir mi ne dersiniz?
Oyunculuk benim için hep merkezdeydi ve öyle de kalacak. Sosyal medyada da kendim gibi olmayı seviyorum; kadın halimle, anne halimle, oyuncu halimle, bazen komik bazen duygusal yanımla... Orada da insanlara dokunmak güzel ama tamamen o tarafa evrilmek istemem. Çünkü ben kendimi en çok sahnede, sette, kamera önünde iyi hissediyorum. Tabii bir de şarkı söylerken. Bununla ilgili ilerleyen günlerde sürpriz gelişmeler olabilir, bu da beni çok heyecanlandırıyor. Sosyal medya ise hayatımın sadece bir yansıması. Özellikle çocuklarımı paylaşmayı artık eskisi kadar tercih etmiyorum; hem büyüyorlar hem de kendi sınırlarını koymaya başladılar. Bir de onlarla olduğum anlarda gerçekten anda kalmayı seçiyorum; bu da bana çok iyi geliyor.
'ÇOK ÇALIŞMAK GEREKİYOR'
Başarılı olmayı çok çalışmaya bağlayanlardan mı yoksa yetenek işi olarak görenlerden misiniz?
Ben ikisine de inanıyorum aslında. Yetenek çok kıymetli, çünkü doğuştan gelen bir ışık var. Ama o ışığı parlatmak için çalışmak şart. Oyunculukta da öyle, şarkıda da, hatta annelikte bile... Sadece yetenekle bir yere kadar gidilebiliyor. Çalışmazsan, üretmezsen, kendini geliştirmezsen o yetenek körelip kalıyor. Benim hayatımda çok çalışmak hep önemli oldu. Sporumu ve sağlıklı beslenmeyi ihmal etmemeye özen gösteriyorum ama tabii ki arada kaçamaklar da oluyor. Bir role hazırlanırken çok düşünüyorum, gözlem yapıyorum, okuyorum, araştırıyorum. Ama bir yandan da o işi tutkuyla yapmazsan, sadece çalışmak yetmiyor. Bana göre başarı; yeteneğin üzerine emek koymak, tutkuyla bağlanmak ve enerjini yüksek tutmayı bir araya getirmekten geçiyor.

Üzerine uzun uzun düşündüğünüz bir kariyer hedefi ya da ulaşmak istediğiniz bir yer var mı?
Benim için hedeflerden çok yolun kendisi önemli. Çünkü yolun içinde öğreniyorsun, dönüşüyorsun, bazen de hiç planlamadığın kapılar açılıyor. Tabii ki kariyerimde yapmak istediğim şeyler var ama onları tek bir 'varış noktası' gibi görmüyorum. Oyunculukta hep kendime şunu söylüyorum; sahici ve ruhuma dokunan projelerde var olmak istiyorum. Bunun yanı sıra kalbimin en derininde şarkı söylemek hep oldu. Müzikle ilgili bir şey yapmadan, kendi ruhumdan çıkan bir şey bırakmadan bu hayattan gitmek istemem. Çünkü müzik benim için nefes almak gibi; insanın kalbine doğrudan dokunuyor. Ama sadece müzik değil; yazmak, üretmek, sahnede farklı şeyler denemek, kendi yolculuğumdan beslenen işler ortaya koymak da istiyorum. Kısacası benim için bir tek zirve değil; yürüdüğüm yolun bana açtığı sürprizler, kattığı deneyimler ve geriye gerçekten ruhumdan, benden bir şey bırakabilmek önemli.
'KIZLARIM HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ'
Hayatınızda dönüm noktası saydığınız anlar, olaylar var mıdır?
Hayatımda dönüm noktası sayabileceğim birçok an var ama en önemlisi kesinlikle anne olmak. Kızlarımın doğumu hayatımı tamamen değiştirdi. Hayata bakışımı, önceliklerimi, hatta kendimi bile yeniden tanımlamamı sağladı. Onlardan sonra hiçbir şey aynı olmadı; hem çok daha güçlü hem de çok daha kırılgan bir tarafımı keşfetim. Sadece kariyerimde değil, özel hayatımda da önemli seçimler yapmak zorunda kaldığım zamanlar oldu. Zor gibi görünen ama aslında daha güzel bir gelecek, çocuklarımın mutluluğu ve huzuru için aldığım kararlar... Hayatta bazen en zor adımlar bile, doğru olduğuna inandığınızda size büyük bir güç katıyor. Bugün geriye dönüp baktığımda, tüm bu dönüm noktalarının beni ben yaptığını görüyorum. Bana cesareti, şükretmeyi ve dengeyi öğretti. En önemlisi de; ne olursa olsun hayatın devam ettiğini ve her zaman yeniden başlayabilme şansımız olduğunu...

İkizlerle hayat nasıl gidiyor?
2019'da Alin ve Lina hayatıma katıldığından beri hiçbir şey eskisi gibi değil. İkiz annesi olmak çok özel bir deneyim. Elbette zaman zaman yorucu tarafları oluyor ama onların sevgisi, enerjisi, birbirleriyle olan bağları her şeye değiyor. Birlikte büyüyoruz aslında. Onlar her gün bana yeni şeyler öğretiyor, ben de onlara rehberlik etmeye çalışıyorum. Bazen aynı anda iki farklı ihtiyaçla ilgilenmek zor olabiliyor ama bir bakıyorsunuz ki ikisinin kahkahasıyla bütün yorgunluğunuz gidiyor. Hayatımın en büyük mutluluğu ve gururu onlar. İkizlerle hayat; bol kahkaha, bol hareket, bol da keşif demek.

