Yazar ve gazeteci Nalan Miri Sözer sizler için yazdı...
Mozart'ın bir müzik dehası olarak parladığı ve klasik müziğin merkezinde kendi mirasını oluşturduğu Viyana'da müzik hiç susmuyor. Müzik, kemanlar, vals, ve beyaz peruklar; Wagner, Joahn Strauss, Shubert ve Lagner! Viyana deyince hepimizin aklına gelenler bunlar oluyor. Ve sanata dair daha ne varsa... Başka hangi ülkede bu kadar klasik müzik üstadı yetişmiştir, hangi şehirde binlerce kitapçı, dokuz yüz müze, yüz yirmi konser ve tiyatro salonu vardır ki... Başka hangi şehirde her gece on bin kişi klasik müzik dinliyor ve hangi şehirde çocuklara özel müzik müzesi yapılması düşünülmüştür. İşte bu nedenlerle Viyana sanat doyacağınız çok özel bir şehir.
RUHUN GIDASI MÜZİK
Beethoven'dan Chopin'e, Haydn'dan Mozart'a üç yüz yıllık müzik geleneğine sahip Viyana, klasik müziğin başkenti olarak anılıyor. Valsi ve konserleri ile meşhur bu asil şehirde, bestelere ilham kaynağı olan Tuna Nehri kıyısında dahi yürüyüş yaparken müziği ruhunuzda hissediyorsunuz. Kentte ünlü bestecilerin yaşamlarından izleri her yerde görmek mümkün. Bunlardan en bilineni ise Mozart'ın evi. Joseph Haydn'ın ve Bethooven'ın evleri de ayrıca görülmeli. Ringstrasse Caddesi'ndeki Stephans Katedrali, Opera Binası, ve Hofburg Sarayı şehrin tarihe tanıklık eden ve yıllara meydan okuyan dünyaca ünlü yapıları arasında. Müze ve restoranlara ev sahipliği yapan cadde, mimari güzelliği ile Avrupa'nın en iyi caddeleri arasında yer alıyor.
YENİ YIL KONSERLERİ VE DANS
Viyana'da öne çıkan bir başka gelenek de orkestra dünyasının başrolündeki Viyana Filarmoni Orkestrası'nın her yıl 1 Ocak sabahı kentin ünlü klasik müzik mabedi Musikverein salonunda gerçekleşen Silvesterkonzert adı verilen yeni yıl gala konseri yapılması. Dünyanın doksan ülkesinde canlı yayınlanan konserin biletleri bir önceki yılın Şubat ayında satışa çıkıp çok kısa bir sürede tükenmesiyle de ünlü. Düşünsenize, Eski Viyana'da iyi dans etmek hem tutku hem zorunlulukmuş. İyi dans eden erkek çok iyi dans edince unvan kabul edilir, sınıf atlarmış. O erkeğe nitelikli gözüyle bakılır; hemen kültür ve cemiyetlere kabul edilirmiş. Valsten farklı müzik arayışıyla rekabet artmış, farklı müzisyenler yetişmiş. Hydn, Mozarts, Bethoven, Brahms gibi klasik müzik duayenlerinin sonrasında Joahn Strauss, Shubert, Lagner, oğul Yuan Strauss da vals üretmiş. Vals kralı Yaun Strauss'un on dokuzuncu yüzyıl ortasındaki müziklerinde imzası büyük. Aile hanedanlığı beş yüz tane vals, volka üretmiş. 1867 yılındaki Güzel Mavi Tuna valsi en meşhur olanı; Avusturya'nın milli marşı gibi. Peki bu arada Valslerde beyaz perukların neden kullanıldığını biliyor musunuz? O yıllarda su olmamasından dolayı insanlar bazen bir ay yıkanamıyormuş. Saçlarına pudramsı dokuda özel bir koku sürüyormuş. Döktükleri tozdan dolayı da saçları beyazlıyormuş. Hem kirli hem de pudrayla beyazlamış saçı örtmek için de peruk kullanıyormuş.
LEZZET PATLAMASI
YÜZYILLAR boyu Habsburg hanedanının yerleşim yeri olan kent, seramikleri, porselenleri ve leziz çikolataları ile de meşhur. Gelelim gastronomiye, Viyana demek aynı zamanda şinitzel demek. Şinitzel, Viyana'nın mutfağında lezzetin sadelikle birleştiği bir simge gibi. Tıpkı Mozart'ın müziğinde olduğu gibi. En ünlü şinitzel restoranı 1905'ten beri hizmet veren ve orijinal şinitzel iddiasıyla şinitzelin evi olarak bilinen Figimüller. Ve tabi ki ilk olarak 1832 yılında sarayda yapılan ve sonrasında yine Viyana'nın sembolü haline gelen yoğun çikolatalı Zaher Pastası (Scher) ya da keki. Besteciler arasında da kahve düşkünlüğü ile bilenenler olduğu söyleniyor. Özellikle Beethoven'ın sabahları kahve içerek güne başladığı biliniyor. Viyana ayrıca dünyaca ünlü edebiyatçıları ve tiyatrocuları ağırlayan kafeleriyle de dikkat çekiyor. En önemlisi ise 1876 yılından beri hizmet veren Cafe Central'da mutlaka espresso, sıcak süt ve süt köpüğünden yapılan ve Vaiyan klasiği olan Wiener Melange'i deneyin.
SARAY KÜLTÜRÜNDEN MİRAS
Viyana'da klasik müzik duayenlerinin yaratıcılığı, aristokrasi ve burjuvazinin gücü sayesindeki barok mimarisi; asil ve soylulardan dolayı gelişmiş. En önemlisi de bu sanat mirası günümüze kadar korunmuş. Geçmişten günümüze hala tüm yetenekli gençlere de hala eşit şekilde klasik müzik eğitimi veriyorlar. İster şan, ister enstrüman... Özellikle Viyana Erkek Çocuk Korosu beş yüz yıllık köklü geçmişi ile ünlü. Tuna Nehri kıyısında yer alan Viyana, müze ve kitapçılarında zamanı unutturan, ihtişamlı sarayları ve bahçeleriyle büyüleyen sanat dolu ışıl ışıl bu Orta Avrupa kentini her fırsatta gezmek için daha çok fırsat yaratılmalı.
ÇOCUKLAR İLE AKTİVİTE
Zoom Çocuk Müzesi Burası için en az bir gün ayırmak gerekiyor. Müzede çocuklar için özel rehberler var. İlk masada çiçek dürbünü yapılıyor. Ama en ilginç yerlerden biri ses ölçen oda. Ses titreşimini anlamak için dev bir çanın içine konulan suya tokmakla vuruluyor. "Sesim kaç desibel?" diye merak eder dururdum ancak Zoom, tamamen çocuklar için yapılmış bir bilim müzesi...
Albertina Müzesi Altmış beş binden fazla çizimin yer aldığı müze, taşbaskı, ağaç baskı ve gravür eserlerle de dikkat çekiyor. Çocukların hayal gücünü besleyecek, sanat zevklerinin gelişmesine yön verecek binlerce eser sergileniyor.
Doğa Tarihi Müzesi Burası İmparatoriçe Maria Theresia'nın kocası tarafından 1881'de yapılmış. Toplam otuz milyon eser var ancak üç milyonu görülebiliyor çünkü iki katı ziyarete açık. Kutup kuşlarından primatlara, dinozorlardan ilk insana, boz ayılardan dünyanın en zehirli yılanlarına kadar dondurulmuş hayvanları ve taşı görebilirsiniz.
Hundertwasser Evi Ünlü sanatçı Freidensreich Hundertwasser ve mimar Joseph Krawina'nın birlikte ortaya çıkardıkları yapı, tasarımıyla dikkat çekiyor. Gaudi'yi örnek aldıkları düşülen yapı çocuklara da ilginç geliyor.
Tiergarten Schoenbrunn 1752'de açılan ve dünyanın en güzel hayvanat bahçelerinden biri olan Viyana Hayvanat Bahçesi ev sahipliği yaptığı canlıların yanı sıra Ortaçağ dönemi ve modern zaman birleşimi mimarisi ile de dikkat çekiyor.
Haus Der Musik Müzesi Viyana Filarmoni Orkestrası'nın müzik müzesi Hausder 2000 yılında açılmış. Her geçen gün çocuklar için daha da geliştiriyorlar. Bir katta Beethoven'ın kulağının duymaması ile ilgili özel bir alan yapılmış. Kulağınıza koyduğunuz farklı hunilerle tıpkı Beethoven gibi yıllar geçtikçe nasıl müziği daha az duyduğunu anlıyorsunuz. En sondaki hunide ise hiç ses gelmiyordu. Bunu deneyen bir çocuk bence ne Beethoven'ı unutabilir, ne de onun yaşı ilerledikçe duyma yetisini kaybettiğini.
Schönbrunn Sarayı Habsburg Hanedanı'nın yazlık sarayı günümüzde yılda sekiz milyon ziyaretçi ile en turistik tarihi yapılar arasında yer alıyor. UNESCO Kültür Mirasları arasına kabul edilen bu görkemli saray süslü bir mimariye de sahip. Yazlık saray olarak kullanılan 'güzel çeşme' anlamına gelen Shörbrunn'un sadece bahçesi yüz altmış hektar.

