Menel Hüzmeli, son yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremden sonra İzmir'in Efes Selçuk ilçesine yerleşti. Çalışmalarına, öğrenci eğitimlerine ve üç boyutlu mozaik eserlerin tasarımlarına Efes'te bulunan atölyesinde devam ediyor.

İlk üç boyutlu mozaik sanatçısı olarak sizi farklı kılan bu tekniği keşfetme süreciniz nasıl başladı?
Benim için oldukça heyecan verici bir süreçti. Yeni bir şey deniyordum; etkisinin nasıl olacağını, bende nasıl bir duygu bırakacağını merak ediyordum. Kendi üzerimdeki etkisini gözlemliyor, hissini tartıyordum. İlk eserim, oğluma yaptığım siyah bir güvercindi. O güvercinin tüylerini kabartmak, taşlara o canlılığı vermek bana inanılmaz bir keyif vermişti
"Cennetin Hediyesi - Zeytin Ağacı" eserinizle geniş bir kitle tarafından tanındınız. Anlamı nedir?
Aslında beklenmedik bir ilgi ve beklenmedik bir tepkiydi. Eseri yaparken ünü beni aştı doğrusu, böyle olacağını hiç düşünmemiştim. Ama insanların üzerinde bıraktığı etki beni derinden etkiliyor ve bu durum bana büyük bir mutluluk veriyor. Hayretle ağaca yaklaşanlar, dokunma isteği duyuyorlar; ben de onları ağacın kalbine dokundurtuyorum.

6 Şubat depreminde göçük altından kurtulan eserinizin hikayesi oldukça etkileyici. O dönemi nasıl hatırlıyorsunuz?
İnanılmaz stresli, yorucu ve çaresiz hissettiğiniz bir anı hayal edin... Bir şeye ulaşmaya çalışıyorsunuz ama ulaşmanız neredeyse imkânsız görünüyor. Bütün kent yıkılmış, her şey yok olmuş. İnsanları kurtarmaya çalışırken, kendi canımı enkaz altından kurtardıktan sonra bir de eserimi kurtarma çabasına düştüm. Çünkü o sadece bir eser değildi benim bir parçam, bir evladım gibiydi. Depremle birlikte sanki bir anda mağara çağına ışınlanmış gibiydik. Ne telefon, ne elektrik, ne jeneratör, ne de bir hilti... Hiçbir mekanik alet yoktu Bütün mahalle çökmüştü Aylar süren bekleyişin ardından, Enkaz kalktıktan sonra, on yardımcıyla birlikte iş makineleri gönderildi. Beş ay süren sabır, umut ve sessiz bir bekleyişin sonunda, sonunda o bir tonluk zeytin ağacımı enkaz altından çıkardık.
Mozaik, sabır ve detay gerektiren bir sanat. Çalışırken sizi en çok motive eden duygu nedir?
Mozaik; sabır, sebat, sevgi ve aşk ister. Benimse buna fazlasıyla aşkım, sevgim ve sabrım var. Her eserimi tamamladıktan sonra saatlerce onlara bakar, dokunur, hatta onlarla konuşurum. Bu yüzden, etrafımdaki herkesin hayatının bir noktasında mozaikle kesişmesini diliyorum.
Doğayla ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
Ben doğaya aşık bir insanım. Sonbahar, ilkbahar, kış ya da yaz... Mevsimlerin benim için hiçbir önemi yok. Yaprakların yeşermesi, çiçeklerin açması, meyve vermesi; sonra yaprakların sararması, solması, yere düşmesi ve dalların kalması... Hepsi bana tarifsiz bir ilham ve huzur verir.

Bir mozaik çalışması ortalama ne kadar sürede tamamlanıyor?
"Cennet'in Hediyesi" adlı eserim yaklaşık iki buçuk yıl süren bir çalışmanın ürünü. Üç boyutlu ve çok özel bir eser olduğu için her aşamasında büyük bir özen gösterdiğimi biliyorum. Aslında yaptığım diğer çalışmalar da aynı titizlikle yürütülüyor; fark sadece boyut ve detay yoğunluğunda.
"Sanatta Hayat Var" temalı serginizde öne çıkan duyguyu nasıl tanımlarsınız?
"Sanatta Hayat Var" adlı sergide öne çıkan duygu, direnç ve yaşam sevgisidir. Mozaiklerin her bir taşı, sabırla, özenle ve büyük bir dikkatle yerleştirilmiş; her detay bir direniş hikâyesini anlatır gibi duruyor. Bu sergide sanat, sadece estetik bir ifade değil; aynı zamanda yaşamın, umudun ve mücadelenin simgesi.
Menel Hüzmeli'nin sanatı hangi yöne evrilecek?
Benim sanatım, kendi deneyimlerimden, doğayla kurduğum bağdan ve direnişimden besleniyor. Gelecekte de hem ulusal hem uluslararası alanda daha geniş bir değer görecek ve tanınacak gibi hissediyorum. Sanatımın genç sanatçılara ilham vereceğini ve mozaik sanatının çağdaş yorumları arasında özel bir yer edineceğini düşünüyorum.

