Güzel oyuncu Deniz Baysal, hem kariyerine hem de özel hayatına dair içten açıklamalarıyla samimi bir portre çiziyor. Yoğun çalışma temposundan sıyrılıp kendine zaman ayırdığı anlardan, ilk set heyecanına; eleştirilerle kurduğu dengeden aşkı tanımlayışına kadar birçok konuda duygularını açıkça dile getiriyor. Kibirden uzak, sade ve dingin bir yaşamı tercih ettiğini söyleyen Baysal, eşi Barış Yurtçu ile evliliğinin temelinde "hayatı karşılıklı olarak kolaylaştırmak, sevmek ve değer vermek" olduğunu vurguluyor. Baysal'ın samimi demecini ilginize sunuyoruz...
Yoğun çalışma programının dışında, kendinize ait bir gününüzde neler yaparsınız?
Evimizde vakit geçirmeyi çok seviyorum. Bitkilerimde, toprakla uğraşmak, bazen seramik veya çizim yapmak. O an neye ihtiyaç duyuyorsam o. Bazen sadece sessizlik bana iyi geliyor. İnsanın önce kendi sesini veya sessizliğini dinlemesi bir terapi gibi.
Oyunculuk kariyerinize ilk başladığınız günlerden bu güne; hayal kırıklığı yaşadığınız bir an, öngöremediğiniz bir başarısızlık ya da zorluk ile karşılaştınız mı hiç? Böyle anlarda yola devam etme gücünü nasıl ve nereden buldunuz?
Elbet yaşadım. Hayal kırıklığı, başarısızlık hissi... "Şunu yapıp çıktım" diyebileceğim belirli bir şey yok aslında. Bazen inat, bolca sabır, içimdeki iş aşkı, bazen de devam etme mecburiyeti. İyi ki, hepsi yaşanmış ve beni ben yapmış.
Diğer yandan tabii eleştiri aldığınız da olmuştur; beğeniye de eleştiriye de açık bir iş yapıyorsunuz. Eleştirileri nasıl karşılar, eleştiriye nasıl yaklaşırsınız?
Tabii ki aldım, alacağım da ve bu bana çok doğal geliyor. Ama artık sadece beni geliştirecek, üzerine düşüneceğim eleştirileri dinlemeyi tercih ediyorum.
Sektöre ilk adım attığınız günden bu yana; tüm projeler ve tüm çalışma ortamlarınızı düşündüğünüzde mutlulukla hatırladığınız bir hatıranızı bizimle paylaşmanızı istesek...
Çok var aslında. Ama hayatımdaki o ilk setimi, bende yarattığı heyecanı ve mutluluğu asla unutmam.
Biraz daha özel sorulara geçecek olursak; geride bırakmak yani değiştirmek isteyeceğiniz bir karakter özelliğiniz var mı?
Yok açıkçası. Ama olsaydı değiştirmek ve geride bırakmak istediğim için size söylemezdim.
Yeni tanıştığınız birinde ilk baktığınız şeyler neler oluyor?
Kibirli mi diye bakıyorum. Birinin çevresindeki insanlara davranışına çok dikkat ederim.
Arkadaşlarınızın sahip olduğu hangi davranışlar sizi o kişilerden uzaklaştırır?
Birlikte çalıştığı veya çevresindeki insanları küçümsemesi.
Hayatın akışında tüm yoğun temponuzun içinde özel bir cilt bakımı, spor düzeni ya da beslenme rutininiz var mı?
Bunlar yoğun tempoda beni daha da yoran şeylere dönüşüyor. Sadece set dönemi cilt yorulduğu için bakıma daha çok önem veriyorum tabii.
Moda ve trendlerle ilişkiniz nasıl? Örneğin günlük stilinizin imza aksesuarı nedir?
Pek takip etmem, daha çok içinde rahat ettiğim kıyafetleri tercih ediyorum. Takı severim, özellikle küpe.
2019 yılından bu yana Müzisyen Barış Yurtçu ile mutlu bir evliliğin içindesiniz. Bu mutluluğu sürdürülebilir kılan en önemli hususlar neler sizce?
Bir süre geçip birbirini gerçek manada anladığın zamandan sonra; tüm kavgaları, hırsları ardında bırakıyorsun. Bence her birliktelik için mevzu birbirinizin hayatını karşılıklı olarak kolaylaştırmak, sevmek, değer vermek, desteklemek... Yoksa ne kıymeti olur ki?
Evliliğe adım atma kararı aldığınız o yıllarda Barış Bey'i eviniz gibi hissettiren o ilk duygu neydi diye sorsak?
Uzun saatler farklı konularda konuşabilmemiz, bir yandan da birlikteyken sessiz de kalabilmemiz sanırım.
Aşk, denince bu duygunun herkeste karşılığı farklıdır ama sizin için aşk tam olarak ne ifade ediyor?
Benim için aşk ilahi bir duygu.
Sona doğru yaklaşırken; şuan elinizde bir sihirli değnek olsa, ilk neye dokunmak neyi değiştirmek istersiniz?
İnsanların düşünce yapısını...
İdeal gelecek planlarınızı düşününce, o düşünceler ya da hayallerin içinde neler var?
Herkes gibi ben de beni nelerin beklediğini bilmiyorum ama kendimi olana bırakmak beni daha huzurlu hissettiriyor. O nedenle en azından 'dingin' bir hayat diyebilirim.

