Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısındaki konuşmasının büyük bölümünü CHP Kurultayı ve sonrasında yaşanılanlara ayırdı. Erdoğan, CHP Genel Başkanı seçilen Kemal Kılıçdaroğlu'nun adını bir kez bile telaffuz etmemesi dikkat çekti. Erdoğan konuşmasına Necip Fazıl Kısakürek'in 27 ölüm yıldönümü nedeniyle şairin bir şiiriyle başladı.
Erdoğan şiirde şu dörtlüğü okudu:
Gideriz nur yolu izde gideriz,
Taş bağırda, sular dizde gideriz.
Bir gün akşam olur biz de gideriz,
Kalır dudaklarda şarkımız bizim...
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
TENEKE HEP TENEKEDİR: "Tenekeyi istediğiniz kadar altın sarısına boyayın, teneke tenekedir. Bu CHP zihniyeti kolay kolay değişmez. Değirse de o zaman geriye CHP kalmaz."
VAADLERE AYIRACAK VAKTİM YOK: "Ana muhalefet partisinin değişim sloganıyla girdiği kurultay, statükonun daha güçlenmesiyle sona erdi.
Orada sarf edilen bol keseden vaatlere vakit ayıracak değilim. Böyle vaatlerin bir adım sonrası Kayseri, Konya ve Mardin'e deniz getirme vaatleridir. Biz Kayseri'ye deniz getiremedik ama Yamula Barajı'nı yaptık. Bunlar onu bile yapamadı. Yaşanan her olayda cilalarının döküldüğüne şahit olacaksınız."
SABAH VE AKŞAM RÜZGARI: "Değerli arkadaşlarım unutmayın, Manşetlerle giden, manşetlerle gider. Sabah rüzgarıyla gelen akşam rüzgarıyla gider. Bir önceki genel başkanlarının nasıl manşetlerle alaşağı edildiğini görsünler ve ondan örnek alsınlar. Ağlayanlar aday olmayacağım diyenler var mıydı vardı. Dedim ya, timsahın gözyaşları bunlar. Yelkenleri manşetlerle şişirilenler açık deniz çıktıklarında alabora olurlar. Halk kelimesini ağızlarından düşürmeyenler sırtlarını goygoyculara dayamış durumdalar. Ağızlarındaki üç kelimeden biri halk olanlar halka gitmek yerine Anayasa Mahkemesi'ne gidiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisiyiz diyenler kongrelerine Türkiye'nin iktidar partisini davet etmemişlerdir. Biz davet edilmediğimiz yerde durmayız."
AVUÇLARINI YALAYACAKLAR: CHP'de önemli olan koltuğun değil zihniyetin değişmesidir. Kurultayda zihniyetin değişmediği görülmüştür. Bir şey daha öğrendim, AK Parti'ye yakın medya varsa hemen yandaş medya damgası vurulurdu. Şimdi iki tür medya türedi, biri candaş medya diğeri yoldaş medya. 24 saat mesai sarf ettiler hala mesai sarf etmeye devam ediyorlar. Medya egemenliği milli egemenliğinin üzerinde değil. Medya egemenliği milletin egemenliğinin karşısında her zaman avucunu yalayacaktır."
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ: Yetki artık millette. Son sözü medya değil, millet söyleyecek. Mühür sahibi olarak bütün tartışmalara son noktayı benim aziz milletim koyacak."
HER TARAFI DOLAŞACAĞIZ: "Dağ taş dolaşacağız. Atletizmde start ve finiş çok önemli. Startı iyi yapamazsanız işi başaramazsınız. Hem startı hem finişi başarılı gerçekleştirirseniz, sonuç sizi rekora kadar götürebilir. Biz startı iyi yaptık. Önümüzdeki finişi de başarıyla tamamlayacağız."
AK Parti medya ile beraber yürümedi
Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Her zaman söyledik, malum medya ile beraber yürümedik, onlara rağmen iktidara geldik. CHP'de olan bu statükoculuğun popülizme kaymasından başka bir şey değildir. Statüko sadece oyuncu değiştirmiştir. Siz bunu istediğiniz kadar cilalyın, parlatın özü değişmedikten sonra değişmez. Bugün işçi dostuymuş gibi işçiyi politikalarına malzeme edenlerin geçmişte bu kesimleri inim inim inlettiğini benim milletim unutmadı."
Acılar üzerinden oy avcılığı yapılmasın
"İnsaniyetin gereği önce suçlu aramak değil, insanları kurtarmaktır. Bizim sarf ettiğimiz sözler acıları paylaşmaktır." diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu tür kazaların işin kaderinde olduğuna dair sözlerin işin doğasına dair sözlerdir. Kusurları örtmeye yönelik değil. Hukukun gereği neyse o yapılmakta. Ne Türkiye'de ne de dünyada ilk kez grizu faciası yaşanmıyor. Kimse acılar üzerinden, ölen işçi kardeşlerimiz üzerinden oy avcılığına çıkmasın istismara kalkışmasın."