"Ordu dışarıya, polis içeriye"

35. madde ile ilgili yeni bir düzenleme olacağını söyleyen Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetleri dış saldırılara karşı görevli. İçeride ise bu işi emniyetin sivil iradeyle yürütmesi lazım" dedi

Başbakan Tayyip Erdoğan, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın idam kararının sümenaltı edildiğini söyledi. Öcalan'ın idam kararının 2002'de kesinleştiğini söyleyen Erdoğan, "Madem bu idam yürürlükteydi ve karar verilmişti. Kesinleştiği halde sümenaltı edildi" diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATV ve A Haber'in ortak yayınında Erdoğan Aktaş'ın sunduğu "Gündem Özel" programına katıldı. Başbakan Erdoğan, SABAH Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak ve SABAH Gazetesi Başyazı Mehmet Barlas'ın sorularını yanıtladı. Erdoğan şunları söyledi:
TSK KENDİNİ DIŞARIYA ODAKLASIN : "O maddeyle (35. Madde) ilgili bir düzenleme olacak. Ama nasıl olacak, oturulur konuşulur. O ifade çok muğlak bir ifade. O ifadenin içinde böyle bir yetki yok. Sivil iradeyi yok farz ediyorsunuz. Bırakın da o mücadeleyi sivil irade versin. Biz dış saldırılara karşı görevliyiz TSK buna kendini modlaması lazım. İçeride de bu işi emniyetin sivil iradeyle yürütmesi lazım. Olağanüstü halde de orda otorite validir. Bizim 2007 olayı Türkiye'ye ciddi kayıp getirmiştir. O olmasaydı milli gelir şu anda kesinlikle 15'e doğru giderdi. Çok iyi bir ivme yakalamıştık. Buna rağmen 10 binin üzerindeyiz." ŞEHİTLERİN BEKLENTİSİ İDAMDI: (Erdoğan'a "O dönemde iktidar olsaydık Öcalan'ı asardık ya da koalisyondan çekilirdik" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine) O zaman zaten idam yürürlükteydi. Onun idam cezası 2000'de kesinleşmişti. Madem bu idam yürürlükteydi ve karar verilmişti. Bunun uygulanması lazım. Bütün o şehitlerin beklentisi bunun uygulanmasıydı. Ama ne yazık ki 2 yıl bu ertelendi. Kesinleştiği halde sümen altı edildi. Kararı verilmiş ama ondan sonra başbakanın sümenaltı ettiği bir süreçtir. Neticede terörist başı bundan kurtuldu. Bu süreç böylece devam ediyor. Bunun hesabını vermesi gerekenler hala bunun hesabını soruyorlar, başta Bahçeli. O kararın altında imzası var. O zaman infaz edilmiş olsaydı biz bugünlere gelmeyecektik.
ABD'YE SÖZ VERDİLERSE AÇIKLASINLAR :
("Clinton Öcalan'ı öldürülmemesi şartıyla ABD'nin verdiğini açıklamıştı. Uluslar arası bir baskı mı vardı" şeklindeki soruya) Eğer Bahçeli böyle bir baskı altındaysa ya da böyle bir söz verdiyseler çıksınlar onu açıklasınlar. Ama Tayyip Erdoğan böyle bir söz verir miydi, vermez miydi? Ben bütün görüşmeleri aynen halkıma yansıtmışımdır. Böyle bir olayda Türkiye'nin şehit ailelerinin beklentileri vardı. Şehit ailelerinin beklentisi bu kadar ucuza satılmamalıydı.
AF YETKİSİ KURBANLARIN OLMALI Biz sadece Türkiye üzerinden düşünmeyelim. İdam cezasını hala uygulayan ülkeler var. Başta Amerika olmak üzere uygulayanlar hala var. Bunu acaba onlar niçin uyguluyor AB neden kaldırma yoluna gitti. Bunun haklı olan yönleri var haksız olan yönleri var. Ama Türkiye AB sürecine girdiği için... ben olayı şöyle değerlendiririm. İdamla ilgili bir konuda bunun af yetkisi öldürülenin ailesine aittir diye düşünüyorum. Devlet böyle bir affı getirmemeli. Burada ağırlaştırılmış müebbet hapis diyoruz. Ne diyor Bahçeli? "Siz geleceğe yönelik bir söz mü verdiniz?" "Söz vermedim" dediğim halde hala söylüyor.
AHMET TÜRK FEODAL YAPININ TEMSİLCİSİ : (Ahmet Türk'ün "yeni dönemde yeni anayasada bizim özerkliğimiz tanınmazsa kendi özerkliğimizi ilan ederiz" şeklindeki sözlerinin ne anlama geldiğinin sorulması üzerine) Bence ne anlama geldiği değil onlar neyi ifade etmek istiyorlar, o önemli. Özerk olmayan yok ki. Azınlıklar asli unsurlar. Yüzde 1,2dir. Bunun dışındaki bütün vatandaşlarım asli unsurdur. Benim Kürt kardeşlerim neyin özerkliğini istiyor? Üst düzey yönetici mi olamıyor, milletvekili mi olamıyor? Neyin özerkliği isteniyor? Sadece benim milletvekili arkadaşlarım arasında 60'ı aşkın Kürt vekilim var. Ama onlar (BDP) sadece istismar yapıyorlar. Benim Kürt kardeşlerimin belli bir bölümü üzerinden nemalanmak istiyorlar. Ahmet Türk feodal yapını temsilcisidir. O da ağadır. Önce bu sorunu çözsün. Bunların hepsi istismardır.
HA DİYARBAKIR HA AMED : Bunlar oturulur konuşulur. Zaten alınıyor. Ancak halkın ciddi bir talebi yok talep bunlardan kaynaklanıyor. Kimlik siyasetini sürekli işlemek suretiyle oradan buraya sıçrıyorlar. (Diyarbakır'a Amed demek istiyorlar mesela" hatırlatmasına) Bu ne getirecek? Amed olsa ne yazar Diyarbakır olsa ne yazar? Tunceli'ye Dersim desen oradaki vatandaşlara ekstra bir şey mi gelir?

"Cep telefonuyla sandık başına gidilmeyecek"

Başbakan Tayyip Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
HEPSİ TEDBİRİNİ ALACAK : (Seçim güvenliği için ne gibi önlemlerin alınacağına ilişkin soruya) Bunun için yasal düzenleme yaptık. Eskiden güvenlik 100 metre mesafede duruyordu. Bu 15 metreye indi. Bu düzenleme içine sandık başkan veya üyeleri kalkıp da sıkıntı anında güvenlik elemanına haber verirse sandık bölgesine gelir oylamayı takip eder. Her siyasi partinin sandık kurulu üyelerinin sandık başında görevlerini harfiyen yapmaları. Bütün tehditlerde şu var. Cep telefonuyla kullandığın oyu çekeceksin. Sonra bize göstereceksin. Bu yasal düzenlemede cep telefonlarıyla falan sandık başına gidilemeyecek. Bunlar alınmış olan tendirler. Gerek valilerimiz Emniyet müdürlerimiz jandarma hepsi tedbirlerini alacaklar. İnşallah burada aksamalar ne kadar az olursa başarı oranı da o kadar çok olacak diye düşünüyorum.
AYNI BAŞARIYI SAĞLAYAMAYACAKLAR : ("Önceki seçimlerde sandıkta oy kullanmayanların yerine oy atıyorlar, polis müdahale ettiğinde saldırıyorlar, iddiaları vardı. Aynı şeyin olmaması için ne yapmak gerekiyor" şeklindeki soruya) O dedikleriniz doğru. Bu defa aynı başarıyı sağlayacaklarına ihtimal vermiyorum. Biz şahsen teşkilatımızı bu noktada iyi organize ettik. Emniyetin de jandarmanın da bu noktada alacağı tedbir çok önemli. Diğerleri de sandıklara hakim olurlarsa onların bu şekilde oy kullanma şansı minimize olur.
YARGI ÜZERİNE DÜŞENİ KİBAR ŞEKİLDE YAPIYOR : ("35. maddeye neden bugüne kadar dokunulmadı" şeklindeki soruya) merdivenleri teker teker çıkmak gerekiyor. Bu 26 maddelik paketi milletin önüne nasıl bir sıkıntıyla getirdik. Karşımıza CHP, MHP, BDP dikildi. BDP "ben en çok kapatılan partiyim" diyen parti o oylamaya gelmedi. Meydanlarda bu işin mücadelesini verdik ve bu isimlerle alakalı olarak birçok köşe yazarı bize nasıl saldırdılar. Yapamazsınız edemezsiniz. Biz bütün hazırlıklarımızı yaptık. Çözdük. Şimdi de yargı üzerine düşen görevi kibar bir şekilde yapıyor, ifadelerini alıyor. Bundan sonra da kararı o verecek. Kim ne yaparsa yapsın demek ki artık yanında kar kalmıyor.
VELEV Kİ MUHTIRA OLSUN: Hiçbir zaman biz mağdurları oynamadık. Ben onu muhtıra olarak da kabul etmiyorum. Velev ki muhtıra olsun. Ertesi gün sivil irade olarak gerekli cevabı verdik mi? Mağdur olan insan ağlamaya başlar. Biz çıktık sivil irade olarak yapılanın ne kadar yanlış olduğunu açık net ortaya koyduk. Milletimiz bize destek verdi, yüzde 47'yi aldık. Şu anda mağduriyeti oynayanlar var ama onların millet nezdinde itibarını Pazar günü göreceğiz.
BAKAN YARDIMCISI SİYASİ MÜSTEŞAR OLACAK : (Neden Bakan yardımcısı pozisyonu uygulayacaksınız" sorusuna) Mevcut müsteşarlar bürokrat havasından sıyrılamıyor. Bu bakanların işini güçleştiriyor. Bürokratik oligarşi oradan başlıyor, aşağı doğru yayılıyor. Bakan halkla ilgilenemiyor. Müsteşar halkla konuşmuyor. "Geldim beni görüştürmediler" diye çok şikayet alıyorum. Mevcut müsteşarları idari müsteşar olarak düşünüyoruz. Bakan yardımcısını adeta bir siyasi müsteşar olarak düşünüyoruz. Bakan ona hangi yetkileri devrederse bu yetkileri kullanabilen... ama vekil değil... ücret politikası bakanla müsteşar arasında olacak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.