
ONUR ÇAKIR (HABER MERKEZİ)
İzmir'de Bit Pazarı'nda terzilik yapan babasının yanında 6 yaşından itibaren elbise dikmeyi öğrendi. Annesinin sefertasına koyduğu yemekleri öğle vakti babasına götürmek ilk işiydi. Hayali polis olmaktı ancak sınavı birincilikle kazansa da görüşmelerde elendi. Uzun yıllar basketbol oynadı. Ortaokul yılları, kendi deyimiyle 'Üç kızı aynı anda idare ettiği' yıllardı. Lakabı ise 'Artist Ömer'... Kazandığı Erzurum İlahiyat Fakültesi, hayatının dönüm noktası oldu. Refah Partisi'nde siyasete başladı. 1985 yılında partinin bir organizasyonunda kadın ve erkekleri ayrı ayrı oturttukları iddiasıyla hapis cezasına çarpıtırıldı. 20 ay 10 gün cezaevinde kaldı. Bol bol kuran okuyup, kaza namazlarını kıldı. Daha sonra üst düzey yöneticilik yaparak evini geçindirdi. Ömer Cihat Akay, şimdi de AK Parti'nin İzmir İl Başkanı.
- Nasıl bir çocukluk dönemi geçirdiniz?
Babam Bit Pazarı'nda terzilik yapıyordu. Daha sonra aynı yerde elbise dükkanı açtı. Çocukluğum Ballıkuyu'da gecekondu da geçti. Oturduğumuz mahalleye yol çok sonradan yapıldı. Çöpler eşekle toplanırdı. Mahalle çeşmesinden eve su çekerdik. Babam kot pantolonu İzmir'e getiren ilk kişidir. 6 yaşından itibaren babamın yanına gitmeye başladım. Annem, babamın sefertasına yemeği koyardı ben de babama götürürdüm. Akşamları eve babamla yürüyerek dönerdik. Dönerken bana çarpım tablosunu, namaz surelerini öğretti. Babam çocukluğumda bana kurban kesmeyi de öğretti. Komşuların da kurbanlarını ben keserdim
- Nasıl bir öğrenciydiniz?
Ortaokulu bitirdikten sonra hayalim polis ya da havacı olmaktı. Sınavlarına girdim. Hava sınavından başarılı oldum. Ama sağlıktan elendim. Polis Koleji sınavlarında ise İzmir birincisi olarak Ankara'ya gittim. Orada da mülakatta kaybettim. Ortaokulda basketbol takım kaptanlığı yaptım. Okulun bayrağını ben taşırdım. Lider vasfım vardı. Üç kızı aynı an idare ettiğimi bilirim. 'Artist Ömer' derlerdi. Lise'de okulun spor ve edebiyat kolu başkanlığı yaptım. Çekiç ve gülle atmada derecelerim var. İdealimde doktor olmak vardı.
- Üniversite yılları nasıldı peki?
Erzurum İlahiyat Fakültesi'ni kazandım. Oradan İzmir'e acele ödemeli telefon yazdırdım. İlk anneme ulaştığımda ağlamaktan konuşamamıştım. Yurtta kaldım. İster istemez kendimi olayların içinde buldum. Yurtta nöbetlerim oldu. Milli Türk Talebe Birliği mensubu idim. Akıncılar Teşkilatı'nda görev aldım. Yurt ve okul başkanlığı yaptım. Babam Milli Selamet Partisi çizgisinden gelen biriydi. Üniversite de lakabım 'Reis' idi. Öyle bir olayların içindeydim ki yedek subay kuraları çekerken, sakıncalı kura çektim. Sakıncalı piyade oldum.
- Eşinizle nasıl tanıştınız? Siyasi hayatınız nasıl devam etti?
Son sınıfta yarıyıl tatiline geldim. Annemi 'bana birini bulun' diye sıkıştırdım. Hanım da Kız Lisesi'nde son sınıfta. Bir tanıdığımızın nişanında tanıştık. Bir görüşte aşık oldum. Hemen sözlendik. Yazın nişan yaptık. Kışın da evlendik. Evlenmeden önce bir kez İzmir Fuarı'na gitme imkanı yakaladık. Dışarı salmıyorlardı. Üniversiteden gelince babamın yanında çalışmaya başladım. 1984'te Refah Partisi'nde siyasete başladım. 1985'te bir gece tertip ettik. O gece nedeniyle yargılandık. 4 sene ceza aldım. 20 ay 10 gün yattım. 6 kişilik koğuşa verdiler bizi. Ceza alacağımı hiç düşünmedim. 'Kadın ve erkeklerin ayrı ayrı oturtulması suç mudur?' diye düşünüyorduk. Ceza onandıktan sonra gidip kendim teslim oldum. Asker uğurlar gibi beni uğurladılar. Eşim balkondan kocasını cezaevine yolladı. Orada bol bol Kuran-ı Kerim ve kitap okudum. Kaza namazlarını kıldım. Cezaevinde yatan en tahsilli kişiydim. Beni yazı işlerinde kullandılar. Bir müddet sonra memur gibi olduk.
- AK Parti kurulduğunda size il başkanlığı teklifi yapıldığını biliyoruz. Biraz bunu anlatır mısınız?
Siyasete Fazilet Partisi'nde devam ettim. Seçimlerden sonra partide ayrışma oldu. Dönemin İl Başkanı istifa etti. Bana teklif ettiler, kabul etmedim. Kongrede Abdullah Gül ve Recai Kutan ayrışması iyice arttı. Ben her iki tarafta da olmadım. Kızdım ve aktif siyasette yer almadım. Biraz da ticarette sıkıntı vardı. AK Parti'nin kuruluşundan sonra bizi toplantıya davet ettiler. Benden önce Taha Bey görüşmeye girdi. 'Ben madden hazır değilim' demiş. Sonra ben girdim. O dönemde aktif ticareti bırakma aşamasındayım. 'Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç senin il başkanı olmanı istiyor' dediler. Kabul edemeyeceğimi söyledim. 'Madden ve manevi olarak hazır değilim' cevabını verdim. Benden sonra İsmail Katmerci görüşmeye girdi. Heyet Ankara'ya döndüğünde rapor yazmış, 'İzmir'de il başkanı aranıyorsa Ömer Cihat Akay olur' diye. Sıralamada beni birinci sıraya yazmışlar. Sonra İsmail Bey'i görevlendirdiler. İsmail Bey yolda beni aradı, 'Kolları sıva beraber çalışacağız' dedi. İzmir'e dönünce düşüncesini değiştirdi. 'Seni yönetimimde düşünmüyorum' dedi. O sıralar biraz kırıldık. İsmail Katmerci beni o zaman il başkan yardımcısı olarak alsaydı, iddia ediyorum AK Parti İzmir'de çok daha farklı bir konumda olurdu. Yaklaşık 6 yıl siyasete ara verdim.
- Duygusal birisiniz...
Evet duygusalımdır. Şiir yazmam ama dinlerim. Dinlerken de çoğu zaman ağlarım.
- Evde nasıl birisiniz? Mutfakla aranız nasıl?
Hanım olmadığı zaman evde menemen, makarna yaparım. Çok güzel salata yaparım. Çok güzel fasulye ayıklarım. Pul ve para koleksiyonum var. Eve geç gelsem de aile olarak oturur sohbet ederiz. Sinirli bir insan değilim. Siyaseti seviyorum. Siyasetle yatıp siyasetle kalkıyorum. Birçok şeyi kafamda önce şekillendirip sonra hayata geçiriyorum. Mükemmeli yapmaya çalışıyorum.
- Önümüzde bir kongre süreci var. İl başkanlığına aday mısınız?
Seçilerek göreve devam etmek istiyorum. Başarı bir il başkanı olduğumu düşünüyorum. Kim ne derse desin İzmir'de yüzde 28'lerdeki oy oranını yüzde 37'lere çıkardık. 200 bin kişi Gündoğdu Meydanı'na toplamış bir il başkanı olarak bu işi hak ettiğimi düşünüyorum. Teşkilatı mevcut haliyle aldım. Mevcut teşkilatın motivasyonunu artırarak bu başarıyı yakaladım. Hiçbir teşkilatı başarısız olara değerlendirmedim ama mutlaka revize edilmesi desteklenmesi gereken teşkilatlarımız var. Bu kongrelerde bunu yapmak istiyoruz. İlçe delege seçimleri önemli. Ben bu süreçte küslük olmasını istemiyorum.
