KOCAOĞLU PATLADI

Torbalı'daki kanalizasyon yatırımının açılışını yapan Başkan Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir'e yönelik operasyonu çok sert sözlerle eleştirdi

ERTAN GÜRCANER (HABER MERKEZİ)
Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik olarak Özel Yetkilici Cumhuriyet Savcılarının talimatıyla gerçekleştirilen ikinci dalga operasyonda gözaltına alınan 44 kişiden 11'i tutuklanıp, 33'ü serbest kalırken, Başkan Aziz Kocaoğlu dün adeta patladı. Torbalı'da dün Büyükşehir tarafından başlatılan 13 milyon TL'lik kanalizasyon yatırımının Pazaryeri'nde binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen temel atma töreninde konuşan Kocaoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak'tan Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı ve Ulaştırma Bakanlığı'na kadar birçok kişi ve kuruluşa sert sözlerle yüklendi. Törenin yapılacağı meydana milletvekilleri, belediye başkanları ile 10. Yıl Marşı eşliğinde gelen Kocaoğlu'na vatandaşlar sevgi gösterisinde bulundu. "Bana yapılan haksızlık İzmirlilere yapılmış sayılır. Şimdiye kadar sustum ama bundan sonra susmayacağım. Yapılan haksızlığı bütün İzmirliler'le anında paylaşacağım. Bundan böyle susmak yok, cevap vermemek yok, sineye çekmek yok" diyen Kocaoğlu, şunları söyledi:

"KURT GİBİ DALDILAR"

Bazı çevreler büyükşehir belediyesine yapılan operasyonun zamanının yanlış olduğu konusunda açıklamalarda bulunuyor. Zamanlaması değil, bu operasyon kökten yanlış. Diyorlar ki, 'Bilmem ne büyükşehir Belediyesi'ne de 6 tane İçişleri Bakanlığı müfettişi soruşturma açtı. Vergi kontrolü gelmiş, mülkiye mütfettişi gelmiş, bilirkişi gelmiş niye gocunuyorsun. Gocunmuyorum. Ben devleti biliyorum. Bugüne kadar belediyecilik tarihinde bir müfettiş raporuna dayanarak operasyon yapılıp tüm üst düzey bürokratlar nerede hangi belediyede toplandı? Hadi topladınız götürdünüz ne vardı? Ne buldunuz? Biz soruşturmaya, incelemeye karşı değiliz. Yasayı da devleti de biliyoruz. Biz çete statüsüne sokularak özel yetkili mahkemeler ve özel yetkili savcılar tarafından yapılan eyleme karşıyız. Haksızlığa karşıyız. Bunu dünya alem böyle bilsin. Büyükşehir ve bağlı kuruluşları teftiş etmek için gönderilen vergi kontrolörlerinin stajyer olduklarından bile şüpheliyim. 52 çocuk veya kişi, kurt sürüsünün sürüye dalması gibi Büyükşehir ve şirketlerine daldılar. Hiçbir kurum ve kuruluş Büyükşehir kadar lime lime, delik deşik edilmedi. Ne buldun kardeşim? Buradan herkese sesleniyorum. Çete, çete, çete dün akşam bitti. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Perşembe akşamı alınan kararlarla çete olmadığı mahkeme kararına bağlandı, hakim kararına bağlandı. Bir tek dileğim var. Büyükşehir'de çalışan 8 arkadaşımız ki içlerinde evrak memuru da var 5 sendikacı ile birlikte içeri alındılar. Bu arkadaşların en kısa zamanda iddianameyi beklemeden, avukatların müracaatı ile serbest bırakılması gerekmektedir. İddianamenin hazırlanmasını beklemeye gerek yoktur. Çünkü büyükşehir belediyesinde çete yoktur.

"SENİ İSTİYORUZ"

Özel Kalem Müdürü Levent İşler, belediye başkanının odasının önünde oturur. Bana kapalı zarf verdiği için göz hapsine alındı. Her başkana her genel müdüre evrak, kapalı zarfla gider. Savcının gönderdiği evrağı mübaşir adliye koridorlarında bağıra bağıra okuyarak mı başsavcıya gönderiyor. Bunun tek anlamı var. 'Kapıya dayandım' diyor. 'Son kapıya dayandım, senin kapına geldim, seni istiyorum' diyor.

BAŞSAVCI KAVAK'A TEPKİ

Ben göreve başladıktan bir yıl sonra İzmir'e bir başsavcı geldi, 6.5 yıl burada görev yaptı. 2 ay önce görevini devredip gitti. Siz o başsavcının adını biliyor musunuz? Basına açıklama yapıtığını gördünüz mü? O savcının ileri geri konuştuğunu biliyor musunuz? Konuşmaz, çünkü savcı iddia makamıdır, dosya hazırlar. Salı sabahı operasyon oldu çarşamba günü Sayın Başsavcı'dan yazılı açıklama, perşembe günü röportaj. 'Geliyorum 300 kişiyi daha gözaltına alacağım, şaibe var, deliller kesin' diyor. Bu çok tehlikeli bir süreç. Adaletsiz yaşayamazsınız. Eğer bir devlette, bir millette adalet sarsılıyorsa, adalet gemisi su alıyorsa o devlette bir problem var demektir. Adalet sadece Büyükşehir Belediye Başkanı'na, sadece İzmirliler'e, sadece siyasilere, bürokratlarla lazım değil. Bu operasyonlar kapsamında isim benzerliğinden yaka paça evinden götürülen çiftçiye, emekli albaya da lazım. Herkese lazım adalet.

"KENDİMİ ASARIM"

Operasyonun ardından apar topar Paris'ten döndüm. Bir de diyorlar ki 'Başkan Paris'te sunum yapacaktı. Başkan niye döndü'. Paris'te İzmir dışında 4 rakibimiz sunum yaptı. Bu tür organizasyonlar o kente verilir. Bu organizasyonun lideri o kentin seçtiği belediye başkanıdır. Dünya alem 200 küsur devlet bunu böyle bilir. Geçen sefer de 2015'te sunumu ben yaptım. Bu dönem allem kullem yaptılar. Ben dönmesen Paris'te de kalsam o kürsüye çıkmayacaktım. Ya Bakan konuşacaktı ya da Vali konuşacaktı. Ben konuşturulmayacaktım. Bunu böyle bilin. Şimdi kalkıyor belirli basın keşke konuşsaydı. 4 tane ülkenin belediye başkanı konuştu, kentini anlattı. Ben orada olsam da konuşturulmayacaktım. Kalksın desin ki 'Hayır başkan konuşturulacaktı. O organizasyonun o günkü başı desin ki 'Hayır Aziz Kocaoğlu konuşacaktı' desin. Asacağım kendimi nam olsun diye. Asacağım kendimi.

ÇANAKÇI'YA YÜKLENDİ

Başkanlık koltuğuna oturduğum günden bu yana Ankara'da büyük mücadeleler verdim. 7.5 senedir nasıl pinpon topu gibi benimle oynandığını ben biliyorum. Görüşme talebimizi kabul etmeyen genel müdürler, kapısını kapatan bilmem kimler. Bunları ben yaşadım, yaşıyorum da. Hazine Müsteşarı, isim de veriyorum İbrahim Çanakçı'yı seçimden bu yana telefonla arıyorum. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Türkiye'nin üçüncü büyük kentinin belediye başkanıyım. Ben vatan haini miyim benim telefonuma çıkmıyorsun, bana randevu vermiyorsun. Sen kimsin?

"ÇİVİ ÇAKTIRMAM"

Bu güne kadar konuşmadım. Buca'ya uçan yolu yapıyoruz. İhale yapıyoruz. Her şey bitti. 'Biz buraya tünel yapacağız' dediler. Biz de Allah razı olsun yapın tüneli dedik. Ben uçan yol için ihaleye çıkmışım. Bu yol 30 sene evvel plan alınmış. 7 yıldır da üzerinde çalışıyorum. 'Gelin; siz konak tünelini yapın. Biz de projeyi yapalım' dedik. 'Yok orası bize uymuyor' dediler. Gittik konuştuk 'O zaman bu projenin bu ayağını da siz yapın' dedik. Yasal olarak ihaleyi iptal etmem için bana bir gerekçe lazım. Bu gerekçeyi Karayolları Genel Müdürlüğü verecek. 'Benim projemle Uçan yol çakıştı, ben yapacağım' diyecek. Bu gerekçe gelmedi. Konak tünellerinin temeli atıldı, temel orada duruyor. Yeşildere yolu 1998 yılında Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından Büyükşehir Belediyesine devredildi. Yeşildere Caddesi, bizim uçan yol ihalesine çıktığımız tarihten 10 gün önce ya da sonra Bakan kararıyla büyükşehir belediyesinden alındı Karayolları'nın kontrolüne geçti. Bunun anlamı şu. 'Sen bu ihalede diretirsen ben bu yolu senden geri aldım. Ben sana burada çivi çaktırmam. Ben sana Bucalı'ya, İzmir'e hizmet ettirmem'. Bunun anlamı budur.

"KARAYOLLARI BARİKATI"

Şimdiye kadar sustum fakat bundan sonra susmayacağım. Geçen hafta Karşıyaka'da, Girne Bulvarı'na cadde bağlıyoruz. 35 metrelik yol. Yeni Girne'ye bağlanıyor. Bizim yolun bağlantı yerini karayolları barikatla kapatmış. 3 gündür barikatla kapalı. Niye kapalı. UKOME'den de onay alınmış, Karayolları'nın da projeden haberi var. O yolun projesi yapılmış, bağlantı köprüsünün temeli atıldı. Köprü bitecek. Neymiş yapılan yol Karayolları'na çıkıyormuş. Göğe mi çıkacak. Benim yaptığım yol göğe mi çıkacak. Merdiven mi kuracağız?

"ARTIK SUSMAYACAĞIM"

Bütün yetkililerden, herkesten bunu talep ediyorum. Bundan sonra, bugünden itibaren bana yapılan haksızlık İzmirli hemşehrilerimze yapılmış sayılır. Yapılan haksızlığı bütün İzmirliler'le anında paylaşacağım. Bundan böyle susmak yok, cevap vermemek yok, sineye çekmek yok. İzmirliye hizmet için susmak yok. 7.5 sene sineye çektim, daha çekmeyeceğim. Sanıyorlar ki, Aziz Kocaoğlu mücadele etmeyi bilmiyor. Sanıyorlar ki biz bir şey bilmiyoruz. 64 yıllık yaşamımda bütün namuslu, şerefli yollardan geçtik. Geçmesini de biliriz, mücadele etmesini de biliriz. Biz haklıyız, biz doğruyuz, biz dürüstüz, biz onurluyuz, biz şerefliyiz. Bizim veremeyecek bir hesabımız yok. Zaten bulsaydınız şimdiye kadar kaç kere kullanmıştınız. Beni başkalarıyla karıştırmayın. Hemşerilerimize bunu yapmaya hakkınız yok. Bana çete muamelesi yapamazsınız. Gücünden, elinden geleni yaparsın ama İzmirli'nin vicdanında, Türkiye'nin vicdanında beni mahkum edemezsin.

"Ercan'ın yerine Mercan'ı aldılar"

Polisin yanlış gözaltılar da yaptı. Seferihisar Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Ercan diye bir çiftçi vatandaşı Hüseyin Mercan'ı getirmişler. Mercan diyor ki 'Benim banka borcum yok. Ödedim. Bir inek bir de traktörüm var' diyor. Adam zorlukla derdini anlatınca bıraktılar.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.