Arınç: İzmir'deki hedefi yüzde 47 olarak açıkladı

ONUR ÇAKIR (HABER MERKEZİ)
AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları Kongresi Balçova Kaya Termal Otel'de geniş bir katılım ile gerçekleştirildi. Kongre öncesinde aday olduğunu açıklayan Ertuğrul Çağatay Köse'nin, kongre salonunda adaylıktan çekilmesiyle İl Gençlik Kolları Başkanı Bilal Kırkpınar, atanarak geldiği başkanlık görevini bu kez seçilerek üstlenmiş oldu.
Gençlik Kolları Genel Başkanı İsmail Karaosmanoğlu, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, AK Parti İzmir milletvekilleri Aydın Şengül, Ali Aşlık, İlhan İşbilen, Mehmet Tekelioğlu, Erdal Kalkan, Hamza Dağ, Nesrin Ulema, İlknur Denizli, il yöneticileri, ilçe ve belediye başkanları, il genel ve belediye meclis üyeleri ve çok sayıda partilinin katıldığı genel kurula eşi Münevver Arınç ile birlikte katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İzmir Teşkilatı'nın son genel seçimde başarılı bir sonuç aldığını belirterek, "Bütün arkadaşlarımızın alnından öpüyorum, tebrik ediyorum. İzmir'de yüzde 37 önümüzdeki seçim ne olacak biliyor musunuz? En az yüzde 47. Bunu İzmir'de hep birlikte alacağız. Bundan emin olun" dedi. "Bizim İzmir'e sevgimiz, minnet borcumuz var" diyen Arınç, "Güzel şehrin güzel insanları, bir gün mutlaka AK Parti'yi tercih edecektir" dedi.
"Büyük kongreler hariç böyle heyecanlı bir katılımı daha önce görememiştim" diyen Arınç, "Bu salonun bir misli dışarıda. Güzel bir organizasyon yapılmış. İzmir'e yakışan bir gençlik kolları kongresi yapıyoruz. Gençlerle gurur duyuyoruz. Allah yolunuzu açık etsin. AK Parti'nin başarısında sizlerin katkısı büyük" dedi
Arınç, 16 büyükşehir belediyesinin 10'unun AK Partili olduğunu belirterek, "81 ilin 60'tan fazlasının belediye başkanı AK Partilidir. İzmir'de belediye başkanları içerisinde AK Parti'nin tek bir çiçeği var, Bayındır Belediye Başkanımız. Ülkemizde bu kadar belediye başkanımız varken İzmir'de sadece bir tane belediye başkanını size takdim ediyorum. Elde ettiğimiz sonuç bir tek belediye başkanı olmamalıydı. Gerçek gözle bakmalıyız. 2002'de AK Parti 15 aylık bir parti olarak seçimlere girdi. İzmir bize yüzde 17 oy verdi. İkinci olan partinin İzmir'de neden bu kadar oy aldığını hala anlamadım. İkinci parti olan Genç Parti'nin bugün tabelası var mı? Genel Başkanı nerede? Genel Başkanı en çok hangi konuda haber oluyor? Ey güzel İzmirliler o zaman tercih ettiğiniz o parti nerede? 2007'de yüzde 30 oy aldık ve ikinci olduk. 2011'de yüzde 37 oy aldık. İzmir'de aldığımız en yüksek oy oranıdır. Bu başarıdır " dedi.
Sabuncubeli Tüneli'nin tamamlanmasının ardından Manisa-İzmir arasının 15 dakikaya düşeceğine dikkat çeken Arınç, "Bizim dönemimizde İzmir ne barajlar ne göletler gördü. 6 milyar dolarlık İstanbul-İzmir otobanının çalışmaları başladı. Manisa-Bornova arasına tünel yapıyoruz. Bu hükümet her şeyi yaptı. Tüneli de dağları da deler yapar. Milletimiz refah ve huzura kavuşur. Siyasi hayatım 49 seneyi buldu. Tamamı Manisa'da geçti. Manisa ile beraber İzmir'de de siyaset yaptık. İzmir'i kendi öz memleketim, İzmirlileri öz kardeşim gibi seviyorum" dedi.
"ÜZÜNTÜ VERİCİ"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, düzenlediği basın toplantısında gündemi de değerlendirdi. Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasına üzüldüğünü belirten Arınç, yaşanan olayın Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve Genel Kurmay Başkanlığı makamına gölge düşürmemesi gerektiğini söyledi. Arınç, "Tüm samimiyetimle söylüyorum hiç birimiz sevinmemeliyiz. Bu üzüntü verici bir olaydır. Bize düşen görev bunu bireysel olarak görmek ve bu makamının yıpratılmasını, özellikle genel kurmay başkanlığı makamıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gücüne gölge düşürmemek lazım. Çünkü bu makamları işgal eden insanlar, bizim gibi, sizin gibi insanlardır, hata da yapabilirler, yanlış da yapabilirler. Onların suçlanıyor olması o makama gölge düşürmez" dedi.

Kocaoğlu'nun aklanmasını istedi
CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu hakkında istenen 180 yıllık cezayı da değerlendiren Arınç, Kocaoğlu'nu uzun zamandan beri tanıdığını belirterek şöyle konuştu: "Yaptığı görevle ilgili kendisine yüklenen veya isnat edilen suçlamalarla ilgili hiçbir bilgiye sahip değilim. Bizim şu sonuca varmamız lazım, Türkiye'de hiç kimsenin suç işleme imtiyazı yoktur. İkincisi yargı bağımsızdır. Yargıya intikal eden her konuda bizim yargıya yön vermek yerine onun bağımsızlığını destekleyici beyanlarda bulunmamız gerekir. Şu da mı bu da mı diyerek kişilere yönelik bir değerlendirme yapmak doğru olmaz. Herkes denetlemeye tabidir, herkes yargıda hesap verebilir, vermelidir. Hiç kimse ayrıcalıklı değildir. Bundan sonra Türkiye'de hukukun egemen olmaya başlaması bazıları hoşlanmasa da bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Sayın Kocaoğlu da dilerim ki bir yargı sürecinin sonunda bu suçlamalardan hiçbirine layık görülmesin, tekrar hizmetine devam etsin. O yüzden Ahmet mi Mehmet mi Hasan mı diye kişisel değerlendirmeler yapmayalım."