"Önümüzde 4 ay var"

"Bizler faiz lobisine milletimizi sömürtmeyeceğiz"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 4 ay kaldığını, bu süre içinde ilkeli, onurlu ve omurgalı duruşlarını koruyacaklarını belirterek, "Bakın 30 Mart seçimleri öncesinde, aynen bugün olduğu gibi, seçimlere 4 ay kala 17 Aralık'ta bir senaryo yazdılar ve bu çirkin senaryoyu uygulamaya koydular. O senaryonun yazarlarının, piyonlarının, maşalarının, aktörlerinin bugün ne halde olduğunu herkes gördü ve görüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 4 ay kala da aynı şekilde bayat senaryoya başvuranlar, milletten gereken cevabı alırlar" dedi.
Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan, bugüne kadarki süreçte gösterdikleri tutumun aynı şekilde devam etmeyeceğini belirterek, "Bu nasıl bir hesap Allah aşkına? Kazanan biziz, birinci parti olan biziz, zafere ulaşan biziz ama adeta özür dilememizi bekler gibi balkon konuşması yapması beklenen de yine biziz. Tamam da bu adamların da balkon konuşması yapması gerekmez mi? Bir de onlara söyleyin, onlar da çıksın bir balkon konuşması yapsın" dedi.
Erdoğan, gerilim siyasetini kim üretiyorsa gerilimi düşürecek olanın da o olduğunu ifade ederek, "Gergin üslup konusunda AK Parti'yi ya da bizi itham edenler, önce gitsinler şöyle aynada kendilerine baksınlar. Kendi üsluplarını gözden bir geçirsinler. Şu anda da yapmak istedikleri bu... Şu anda da gerilim üreterek hem başarısızlıklarını hem beceriksizliklerini gizlemeye çalışıyorlar. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz" diye konuştu.
Üretilen yapay gündemler, yapay tartışma ve gerilimlerin AK Parti için kurulmuş bir tuzak olduğunu kaydeden Erdoğan, kendilerinin bu tuzağa düşmeyeceklerini vurguladı. Kendilerinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de ardından 2015 genel seçimlerine de sükunet içinde, tamamen demokratik kültür ve olgunluk içinde gitmesini arzu ettiklerini anlatan Erdoğan, bunun için de samimi şekilde mücadele vereceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine işaret eden Erdoğan, "Önümüzde sadece 4 ay var. Biz 4 ay içinde ilkeli duruşumuzu, onurlu ve en önemlisi de omurgalı duruşumuzu muhafaza edeceğiz. Siyaset, omurgalı duruş gerektirir. Siyaset, ilkeli duruş gerektirir. Bakın 30 Mart seçimleri öncesinde, aynen bugün olduğu gibi, seçimlere 4 ay kala 17 Aralık'ta bir senaryo yazdılar ve bu çirkin senaryoyu uygulamaya koydular. O senaryonun yazarlarının, piyonlarının, maşalarının, aktörlerinin bugün ne halde olduğunu herkes gördü ve görüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 4 ay kala da aynı şekilde bayat senaryoya başvuranlar, milletten gereken cevabı alırlar" dedi.
İKİNCİ TUR 24 AĞUSTOS'TA
Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin maalesef bugüne kadar genellikle hep sancılı olduğunu, ifade eden Erdoğan, kendilerinin bu sancılı seçimleri sona erdirmek için Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesini sağladıklarını hatırlattı. "İnşallah Ağustos ayında tarihimizde ilk kez Cumhurbaşkanı halkın oylarıyla seçilecek" diyen Erdoğan, 10 Ağustos'ta ilk, 24 Ağustos'ta ise ikinci turun yapılmasının YSK tarafından karara bağlandığını hatırlattı.
Geçmişte olduğu gibi bugün de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin krize dönüştürülmesine, Türkiye'ye ve millete bedeller ödettirilmesine kendilerinin asla izin vermeyeceklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu süreci suhuletle götüreceğiz. Ekonomide, demokraside en küçük bir riskin oluşmasına mahal vermeden, ülkede en küçük bir belirsizlik oluşmasına mahal vermeden bu süreci tamama erdireceğiz. Şöyle düşünün bizden önceki dönemleri. Bir seçim yılında ekonomi alt üst olurdu. Seçim ekonomisi derlerdi, sağa, sola her şeyi saçarlardı. Ama bizde hamdolsun böyle bir şey olmadığı gibi, buyurun şimdi bu yıl iki seçim olacak. Ekonomimiz sürekli tırmanışta. Daha iyi bir konumdayız. Niye? Yere sağlam basıyoruz. Bazı eksiklerimiz yok mu, var. Onları da bu ara kesinlikle çözeceğiz. Bizler faiz lobisine milletimizi sömürtmeyeceğiz. Bunun da kararlılığı içindeyiz. Bu ilk seçimleri inşallah başarıyla gerçekleştirecek, bundan sonra da Türkiye'nin tam bir demokratik kültürle bu süreci tamamlaması için ilk adımı atmış, kapıyı aralamış olacağız."

"TBMM KAYMAK TAKIMININ MECLİSİ DEĞİLDİ"

Erdoğan, gelecek hafta 23 Nisan'da TBMM'nin açılışının 94. yıldönümünü 77 milyonun hep birlikte idrak edeceğini belirterek, bugüne kadar değişik vesilelerle 23 Nisan 1920'deki kuruluş felsefesine dikkat çektiklerini söyledi. Türkiye'nin o dönemdeki her vilayetinden mebusların Ankara'da ilk Meclis çatısı altında bir araya geldiklerini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Alevi de vardı, Sünni de vardı. Türk de Kürt de diğer etnik kökene mensup herkes vardı. Sarıklı da vardı fesli de vardı, sakallı, şalvarlı da vardı. Hiç kimse yek diğerinin inancına, mezhebine, etnik aidiyetine, geldiği şehre, kılık kıyafetine, fikrine, meşrebine hoşgörüsüzlükle bakmıyordu. Misakı milli içinde ne varsa, kim nasıl yaşıyorsa orada, ilk Meclis'te temsil edilmesi amaçlanmıştı. Çünkü orası Türkiye Büyük Millet Meclisi idi. Kaymak takımının meclisi değildi. Yani Türkiye neyse, ilk Meclis de bir Türkiye fotoğrafı olarak teşekkül etmişti. Hepsi de istiklalden yanaydı, hepsi vatanseverdi, hepsi birer kahramandı. Hep birlikte toprakları, vatanları uğruna çalıştılar, İstiklal Savaşı'nı idare ettiler ve hep birlikte zafere imza attılar. Ne zamanki Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde tek tip insan modeli oluşturulmak istendi, işte o zaman sorunlar başladı. Devlet tarafından, tek parti idaresi tarafından vatandaşlar arasında makbul ve makbul olmayan ayırımı yapıldığında; işte o hoşgörü, tahammül, birbirine saygı atmosferi büyük bir yara aldı. Devletin vatandaşlar arasında yaptığı ayırım, maalesef arkasında hem kronik sorunlar bıraktı, hem de kimi zaman trajik hadiselere sebep oldu.
TBMM'nin açılışının artık 100. yılına yaklaşırken iktidarıyla, muhalefetiyle, medyasıyla, sivil toplum örgütleriyle bizim artık ilk Meclis ruhunu bu topraklara yeniden egemen kılmamız kaçınılmaz bir zarurettir. Makbul ve makbul olmayan vatandaş ayırımı, bu ülkeye sağlıklı bir istikamet çizemez. Birbirlerinin etnik kökenine, mezhebine, meşrebine, yaşam tarzına hor gözlerle bakan zümreler, Türkiye'ye barış ve huzur dolu bir istikamet çizemez. Şiddeti, terörü, nefreti, ayrımcılığı teşvik edenler asla ve asla Türkiye'nin hayrına hareket edemezler. Kendi koltuğunu, kendi makamını, kendi örgütünü ya da kendi zümresini düşünenler, başkalarını tahkir edenler, başkalarına kibirle bakanlar, kibirle onları aşağılayarak bakanlar, bu ülkede kardeşliğin değil, kusura bakmasın da husumetin yanında saf tutarlar. Gerilim siyaseti belli zamanlarda üç-beş oy getirse de ya da belli bir oy oranını muhafaza etse de orta vadede hiç kimseye yarar getirmez. Türkiye'ye hiç fayda sağlamaz."

"ZAFERLERİN SAHİBİ ÇOKTUR"

Erdoğan, geçen hafta da ifade ettiğini belirterek, "Muhalefetten balkon konuşması bekliyoruz. Biz artık muhalefetin Türkiye'yi kucaklamasını bekliyoruz. AK Parti nasıl ki 81 vilayette, 7 coğrafi bölgede varsa, muhalefetin de artık böyle bir hedefin peşinde koşmasını, Türkiye'yi kucaklayacak bir siyaseti devreye almasını samimiyetle arzuluyoruz" dedi. Kendilerinin bir il hariç, yüzde 20'nin altında oy aldıkları il olmadığını, hepsinin yüzde 20'nin üzerinde olduğuna işaret eden Erdoğan, diğer siyasi partilerin ise yüzde 5, yüzde 10'un altında gezinip durduğunu belirtti. Erdoğan, 12 yıl içinde çok köklü reformalar yaptıklarını da sözlerine ekledi.
"Biz milletimizi kucakladık. Biz milletimizi Allah için sevdik, bağrımıza bastık" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: "12 yıl önce hayali dahi kurulamayan hedefleri biz gerçeğe dönüştürdük. Daha yapacak çok işimiz var. Türkiye'nin ihtiyacı olan daha çok reform var. Bunları da yapacağız. Var olan sorunları da aşacağız. Şu önümüzdeki 9 yılda birbirimize kenetlenerek, yapıcı eleştiriler, yapıcı muhalefet üreterek hep birlikte 2023 için çalışarak, inanın bu ülkeyi çok daha yüksek hedeflerle buluşturabiliriz. Ama muhalefetin böyle bir derdi varsa... 2023 çok önemli. Şöyle batının gelişmiş ülkelerine bakın; muhalefet iktidarıyla bir çok konuda işbirliği yapabilir ama bizde maalesef böyle bir muhalefet yok. 'Acaba nerede biz takozu koyabiliriz', hep bunun gayreti içindeler. Yenilgiler yetimdir, ama unutmayın zaferlerin ise sahibi çoktur. Biz her zaman şu duayı yaptık; 'Allah'ım bizi değil, Türkiye'yi zaferle buluştur.' Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye razıyız. Zafer Türkiye'nin olacaksa, biz mağlubiyete razıyız. 77 milyonun her bir ferdinin de bu hissiyat içinde olduğuna ben yürekten inanıyorum. 77 milyonunun bu hissiyatının artık siyasette, yargıda, yasamada, yürütmede tam olarak yansıması, medyada, sivil toplumda bu hissiyatın tam olarak egemen olması en büyük arzumuzdur. Kişisel hırsları bırakıp Türkiye'yi n öne çıkaranlar görecekler ki hem kendileri kazanacak hem Türkiye kazanacak. Biz bu hissiyatla yolumuzda ilerlemeyi sürdüreceğiz. Türkiye'yi her boyutuyla büyütmeye, yüceltmeye, Türkiye'yi her alanda büyük zaferlerle buluşturmaya devam edeceğiz. Bu kutlu yolda bizimle yürüyen, yürümek isteyen herkese kapımız da saflarımız da yüreğimiz de sonsuz derecede açıktır. Kucaklayarak, birleştirerek, kardeşliği her alanda egemen kılarak inşallah 2023'ü hep birlikte inşa edeceğiz."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.