Ermenilerin acılarını anlamak insanlık vazifesi

Başbakan Tayyip Erdoğan, 1915 olaylarına ilişkin tarihi bir açıklamaya imza attı. "Ermenilerin acılarını paylaşmak insanlık vazifesi" diyen Başbakan Erdoğan, 1915 olaylarının Türkiye karşıtlığı için bahene olarak kullanılamayacağını, tarihten yeni kavgalar çıkartmanın kabul edilemeyeceğini belirterek "Ölen Ermenilerin torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz" dedi. Mesaj Türkçe, Almanca, Batı Ermenice, Doğu Ermenice, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, Rusça ve Arapça olmak üzere 9 dilde yayınlandı.
Başbakan Erdoğan'ın imzasıyla Başbakanlık sitesinde yayınlanan açıklamayla 1915 olayları kapsamında ilk defa Ermeni vatandaşlara ve tüm Ermenilere doğrudan hitap eden bir mesaj yayımlandı. 1915 olayları kapsamında, taziye, rahmet, hayatlarını kaybedenlere ve acılara saygı ifadeleri ilk defa bu kadar güçlü bir biçimde kullanıldı. Erdoğan, 1915 yılında gerçekleştirilen tehciri "gayr-ı insani sonuçlar doğuran hadise" olarak tanımladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
ACILARLA DOLU ZOR BİR DÖNEM: Ermeni vatandaşlarımız ve dünyadaki tüm Ermeniler için özel bir anlam taşıyan 24 Nisan, tarihi bir meseleye ilişkin düşüncelerin özgürce paylaşılması için değerli bir fırsat sunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarının hangi din ve etnik kökenden olursa olsun, Türk, Kürt, Arap, Ermeni ve diğer milyonlarca Osmanlı vatandaşı için acılarla dolu zor bir dönem olduğu yadsınamaz. Adil bir insani ve vicdani duruş, din ve etnik köken gözetmeden bu dönemde yaşanmış tüm acıları anlamayı gerekli kılar. Tabiatıyla ne bir acılar hiyerarşisi kurulması ne de acıların birbiriyle mukayese edilmesi ve yarıştırılması acının öznesi için bir anlam ifade eder.
ERMENİLERİN ACILARINI ANLAMAK İNSANLIK VAZİFESİ: Atalarımızın dediği gibi 'ateş düştüğü yeri yakar'. Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı herkes gibi Ermenilerin de o dönemde yaşadıkları acıların hatıralarını anmalarını anlamak ve paylaşmak bir insanlık vazifesidir. 1915 olaylarına ilişkin farklı görüş ve düşüncelerin serbestçe ifade edilmesi, çoğulcu bir bakış açısının, demokrasi kültürünün ve çağdaşlığın gereğidir. Türkiye'deki bu özgür ortamı, suçlayıcı, incitici, hatta bazen kışkırtıcı söylem ve iddiaları seslendirmek için vesile olarak görenler de bulunabilir.
TÜRKİYE KARŞITLIĞI KABUL EDİLEMEZ: Ne var ki, tarihi meseleleri hukuki boyutlarıyla birlikte daha iyi anlamamız, kırgınlıkları yeniden dostluklara dönüştürmemiz mümkün olacaksa, farklı söylemlerin empati ve hoşgörüyle karşılanması ve bütün taraflardan benzer bir anlayışın beklenmesi tabiidir. Fakat 1915 olaylarının Türkiye karşıtlığı için bir bahane olarak kullanılması ve siyasi çatışma konusu haline getirilmesi de kabul edilemez.
YENİ KAVGALAR ÇIKARILMALALI: Birinci Dünya Savaşı esnasında yaşanan hadiseler, hepimizin ortak acısıdır. Her din ve milletten milyonlarca insanın hayatını kaybettiği 1. Dünya Savaşı esnasında, tehcir gibi gayr-ı insani sonuçlar doğuran hadiselerin yaşanmış olması, Türkler ile Ermeniler arasında duygudaşlık kurulmasına ve karşılıklı insani tutum ve davranışlar sergilenmesine engel olmamalıdır. Bugünün dünyasında tarihten husumet çıkarmak ve yeni kavgalar üretmek kabul edilebilir olmadığı gibi ortak geleceğimizin inşası bakımından hiçbir şekilde yararlı da değildir.
KOMİSYON ÇAĞRISI HALA GEÇERLİ: Zamanın ruhu, anlaşmazlıklara rağmen konuşabilmeyi, karşıdakini dinleyerek anlamaya çalışmayı, uzlaşı yolları arayışlarını değerlendirmeyi, nefreti ayıplayıp saygı ve hoşgörüyü yüceltmeyi gerektirmektedir. Bu anlayışla biz Türkiye Cumhuriyeti olarak 1915 olaylarının bilimsel bir şekilde incelenmesi için ortak tarih komisyonu kurulması çağrısında bulunduk. Bu çağrı geçerliliğini korumaktadır. Türk, Ermeni ve uluslararası tarihçilerin yapacağı çalışma, 1915 olaylarının aydınlatılmasında ve tarihin doğru anlaşılmasında önemli bir rol oynayacaktır.
RAHMETLE ANIYORUZ: 20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz. Aynı dönemde benzer koşullarda yaşamını yitiren, etnik ve dini kökeni ne olursa olsun tüm Osmanlı vatandaşlarını da rahmetle ve saygıyla anıyoruz.
ERDOĞAN'DAN SÜRPRİZ KÖŞK MESAJI:
"Sağımız solumuz belli olmaz, ters köşe olabilirsiniz"
Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin sürpriz mesaj verdi, "Bundan önce de medya bir şeyler söylüyordu. Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakandı. O zaman ters köşe oldunuz, yine olabilirsiniz. Bizim sağımız solumuz belli olmaz. Aramızda bu işi hallederiz. Ülkemizde kaosa neden olabilecek hiçbir adımı atmayız" dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili "aramızda herhangi bir anlaşmazlık olmaz" mesajı verdi. Erdoğan, Başkanlık sistemine ilişkin tartışmaların sorulması üzerine "Türkiye'de çok başlılık ne yazık ki netice vermiyor" sözleriyle yanıt verdi.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Başbakanlık Merkez Bina'da çocukları kabul eden Başbakan Erdoğan, daha sonra çocuklarla Başbakanlığın merdivenlerinde hatıra fotoğrafı çektirdi. Gazeteciler de, "Daha önce de fotoğraf çektirmiştik, belki Başbakan olarak bu son fotoğraf olur" diyerek Başbakan'a hatıra fotoğrafı çektirme teklifi yaptı. Başbakan Erdoğan ise, "Belli olmaz, boş hülyalara dalmayın" şeklinde espri yaparak gazetecilerle Başbakanlık merdivenlerinde hatıra fotoğrafı çektirdi. Erdoğan, fotoğraf çekiminin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
KAMP'TAN SONRA NİHAİ KARAR: (Cumhurbaşkanlığı konusunu Gül ile ne zaman konuşacaklarına ilişkin soruya) Cumhurbaşkanımız yarın Adana'ya gideceği için haftalık olağan görüşmeyi gerçekleştiremeyeceğiz. Biz öncelikle birtakım istişarelerde bulunacağız. Büyük Kongre üyelerimizle görüşeceğiz, MKYK ve MYK'da konuyu masaya yatıracağız. Bazı kanaat önderlerimizle dertleşeceğim, istişare edeceğim. Ondan sonra nihai olarak Cumhurbaşkanımızla müzakere edeceğiz. Mayıs'taki kamptan sonra nihai kararı verebiliriz.
ANLAŞMAZLIK YAŞAMAYIZ: Cumhurbaşkanı ile aramızda herhangi bir anlaşmazlık olmaz. Biz aramızda o işi halledebiliriz. Bundan önce de medya bir şeyler söylüyordu; Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakandı. Sonra ters köşe oldunuz, yine ters köşe olabilirsiniz. Bizim sağımız solumuz belli olmaz. Aramızda bu işi hallederiz.
KAOSA İZİN VERMEYİZ: Bu makamların hepsi bizim için gelip geçici. Nerede daha faydalı olacaksak o adımı atarız. Ülkemizde kaosa, sıkıntıya vesile olabilecek hiçbir adımı biz aramızda atmayız.
AYM PROGRAMINA KATILACAĞIM: (Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıl dönümü programına katılıp katılmayacağına ilişkin soruya) Katılacağım. O ayrı o ayrı. Yani Anayasa Mahkemesi kendi kanaatini, kendi düşüncesini ortaya koyarken bizler de herhalde belli konularda siyasi olarak bu tür noktada bir rahatsızlığımız varsa, o rahatsızlığı benim bakan arkadaşlarımın belirtmesinden daha doğal ne olabilir? Sistemin çalışması başka bir şey ama bunları açıklamak başka bir şey.
AHMET TOPAL

Başkanlık işareti
Başbakan Erdoğan, Köşk ile ilgili açıklama yaparken Başkanlık sistemini işaret etti. Erdoğan şöyle konuştu: "Başkanlık sisteminin olmadığı ülkede neyin olduğunu görüyoruz. Gelişmiş ülkelere baktığımızın zaman, tamamında ya başkanlık ya yarı başkanlık sistemine geçilmiştir. Türkiye'de çok başlılık ne yazık ki netice vermiyor. Başkanlık sistemi denince bazı siyasiler parlamentoyu yok sayıyor. Başkanlık sistemi parlamentonun çok daha güçlü olduğu bir sistem. ABD'de Obama parlamentonun denetimi dışında karar alabilir mi, böyle bir yetkisi var mı? Helikopterleri istiyoruz, "Alabilmeniz için parlamentonun onayından geçmesi lazım" diyor, veremiyor. Ama biz kararları çok daha rahat alıyoruz. Bu imkanı elinden neden çıkarıyorsun? Bizim derdimiz bu değil ki. Sağlıklı tek sesliliği oluşturabilmek. Bütün o parlamentonun denetiminden geçtikten sonra böyle bir kararı verebilelim."