HASAN AY
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hz. Muhammed'in tüm Müslümanlar'ın kırmızı çizgisi olduğunu belirterek "İnsanları karikatür çizdiler diye katletmek ne kadar terörse, insanların kutsallarına saldırmak, insanları galeyana getirecek, tahrik edecek eylemler yapmak da en az o kadar terördür. Silahlı terör kadar ifade özgürlüğü maskesi altında yürütülen teröre karşı insanlık gerekli tepkiyi göstermelidir" dedi. Erdoğan, dün TBMM ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) 10. Konferansı'nda konuştu. Erdoğan besmele çekerek başladığı konuşmasında, özetle şöyle dedi:
İSLAM DÜNYASI ÜZERİNDE OPERASYON: İslam dünyası üzerinde ciddi operasyonlar yapılmaktadır. Müslümanlar, birbirlerine kardırılmaktadır, birbirlerine vurdurulmaktadır. Bu bir şeyi ortaya koymaktadır. Biz demek ki değerlerimizden uzaklaşıyoruz.
DEVREYE MODERN LAWRENCELER GİRİYOR: Görüyorsunuz İslam dünyasının yöneticileri elleri, kolları bağlı oturduğunda, her mezhep kendi taraftarının arkasında durup diğerine yapılan zulme tepkisiz kaldığında işte o zaman devreye başkaları giriyor. İşte o zaman devreye fitneciler, teröristler giriyor, devreye modern Lawrenceler giriyor.
HAKKIMIZI ALMAK ZORUNDAYIZ: Dünya 5'ten büyüktür. Bu beşin içinde bir tane İslam ülkesi var mı, yok. Artık bu BM Güvenlik Konseyi'ni reforme edilmesi şarttır. Şu BM'nin neredeyse üçte birini İslam ülkeleri teşkil ediyor. Peki biz ne işe yarıyoruz, diye sormayacak mıyız? Hak verilmez, biz almalıyız.
ÖZELEŞTİRİ YAPMALIYIZ: İslam dünyası da özeleştiri yapmalı. Teröristler ve terör örgütleri, İslam coğrafyası ve Müslümanlar'ın asla ve asla temsilcisi ve sözcüsü değildir ve hiçbir zaman da olmayacaktır.
Kime hizmet ettikleri, kimini maşası oldukları bilinmeyen terör örgütlerinin yaptığı eylemler, kesinlikle Müslümanlar'ı, İslam ülkelerini bağlamaz. Terör ile İslam, terörist ile Müslüman kavramlarını son derece kasıtlı biçimde yan yana kullanmak İslam dinine yapılmış en büyük hakarettir, saldırıdır.
MEDENİYETLER İTTİFAKI'NDA BAŞARMAK ZORUNDAYIZ: Son zamanlarda İslamafobi Batı'da nasıl gelişiyor. Biz İspanya ile bir Medeniyetler İttifakı süreci başlattık. Eğer burada başarılı olamazsak dünya, Medeniyetler Çatışmasına gider ki bu bizim için bir felaket olur. Biz Medeniyetler İttifakı'nda başarılı olmaya mecburuz, bunu beraber başaracağız.
Fransa'daki olay ki bu malum dergi bizim sevgili Peygamberimize yönelik hakaret içeren bu karikatürleri yapmak suretiyle bir tahrik unsuru oluşturmuştur. Bunu kimse fikir özgürlüğü kapsamında ifade edemez. Kalkıp da bir dinin önderine kimsenin saldırma hakkı yoktur. Bunun fikir özgürlüğünde yeri yoktur.
NACİ EL ALİ'Yİ ÖRNEK GÖSTERDİ: Naci el Ali, Hanzala'nın çizeri, Londra ortasında suikastla katledildi. Kimse çıkıp da buna İsrail terörü demedi. Naci El Ali'nin katillerini koruyanlar, sırtını sıvazlayanlar, Paris'te katledilenler için yürüyüş yapıyorlar. El insaf. Adil olalım. Bütün Müslümanlar bu adaletsizliği, bu çifte standardı görüyor, görmelidir. Batı da özeleştiri yapmalı.
İSLAM'A YÖNELİK SALDIRILAR DURDURULMALI:
İfade özgürlüğü her şeyi yapabilme, yazabilme, çizebilme özgürlüğü değildir. İfade özgürlüğü kutsal değerlere saygısızlık hakkını hiç kimseye tanımaz. İfade özgürlüğü bahanesinin arkasına saklanarak İslam Peygamberi'ni resmeden çirkin karikatürler çizenler aslında ne yaptıklarını, kimi nasıl incittiklerini, nasıl provokasyonların fitilini ateşlediklerini görmek zorundadır. Aslında bunu da biliyorlar. Museviler'in rencide olmasını ya da antisemitist yaftasına maruz kalma korkusunu hesaba katarak dikkatli davrananlar, aynı şekilde, İslam peygamberine ve tüm Müslümanlar'a karşı bu dikkati, bu hassasiyeti gözetmekle sorumludur. Çünkü O da tüm Müslümanlar'ın kırmızı çizgisidir. İnsanları karikatür çizdiler diye katletmek ne kadar terörse, insanların kutsallarına saldırmak, insanları galeyana getirecek, tahrik edecek eylemler yapmak da en az o kadar terördür. Silahlı terör kadar ifade özgürlüğü maskesi altında yürütülen teröre karşı insanlık gerekli tepkiyi göstermelidir. Özellikle Batı'da, Avrupa'da, İslam'a ve Müslümanlar'a yönelik tahammülsüzlüğün, ibadet yerlerine yönelik saldırıların bir an önce durdurulması, bununla ilgili tedbirlerin alınması aciliyet arz ediyor.
'276 oyu bulamayan muhalefete sorun'
Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika Boynuzu ülkelerinden Etiyopya ve Cibuti'ye resmi ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenledi. Erdoğan toplantıda başta Meclis'te 4 eski bakanla ilgili Meclis'teki Yüce Divan oylaması olmak üzere, gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
ANCAK VATANDAŞ OLARAK DEĞERLENDİREBİLİRİM: (AK Parti'den fireleri nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna) Ben şu anda Cumhurbaşkanı olarak böyle bir değerlendirmeyi ancak bir vatandaş olarak yapabilirim. Bu makama tabi beni getiren halkıma, vatandaşıma da bunun cevapsız bırakmama gibi bir sorumluluğu da taşıyorum. Oylamanın amacı nedir? Dört tane arkadaşımız Yüce Divan'a gidecek mi gitmeyecek mi? Ben sizden şunu beklerdim: Acaba 276 niye çıkmadı, bu soruyu sormalıydınız. Veya 276 oyu bulamayanlara bu soruyu sormanız gerekir. Çünkü Yüce Divan'a sevk noktasında muhalefetin gayreti, çabası var. Kaldı ki bu soruları yöneltenler, birincil mahkemenin takipsizlik kararını niçin görmezden gelirler? Orası mahkeme, yargı değil mi? Oralardan verilmiş bir karar var.
SINIRSIZ DİNLENDİM: (Başbakanlığı döneminde kriptolu telefonlarının 60 kez dinlendiği iddiasıyla başlatılan soruşturma) 60 kez dinlendiysek az ya. Ben sınırsız diye biliyorum. Sadece Başbakanlığın değil Cumhurbaşkanlığının da dinlendiğini söyledim. Ama biz söylerken ne yazık ki Türkiye'nin yazılı ve görsel medyası inanmadı. Yargı işgal altındaydı. Emniyetin içinde ciddi manada sıkıntılar vardı.
Üst yargıda da varlar. Gölbaşı'ndaki süreç inanıyorum ki birçok şeyi ortaya çıkaracaktır. Bu eteklerden çok taşlar dökülecek. Daha henüz bunlar bitmedi. Arkası gelecek. Ben inanıyorum ki bunların arkası geldikçe Türkiye de huzur ortamını yakalayacaktır.
"VERİLEN MESAJDAN NASİBİNİ ALMAMIŞ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, petrol fiyatlarının 6.5 yılın dibine gerilemesi, cari açığın düşmesi, bütçedeki olumlu tabloya rağmen lobinin istediğini yaparak faizi yarım puan indiren Merkez Bankası'na tepki gösterdi. Etiyopya'ya hareketinden önce basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, "Faiz indirimini yeterli bulmamız mümkün değil. Merkez Bankası verilen mesajlardan hala nasibini almış değil" dedi.
Türkiye'de bu faiz oranlarıyla yatırım yapmanın ve istihdam sağlamanın mümkün olmadığını belirten Erdoğan, "Ben kesinlikle şu andaki açıklamayı asla kabul edilebilir bulmuyorum. Merkez Bankası eleştirilemez değildir, yanlış adımlar attıkça bu eleştirileri de alacaktır
Olaya politika faizi açısından bakmamak lazım. Bir de bunların katları var. Bu katlardan da baktığınız zaman bu yapılanın pek bir işe yaramadığını görüyorsunuz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan ve ilgili bakanlarla bu konudaki görüşlerini paylaşacağını söyledi.
