"Kocaoğlu Ankara'da Genel Başkanla görüştü"

CHP'nin kontenjan adayları arasında gösterilmeyen Milletvekili Mehmet Ali susam sonuç nedeniyle kırgın olmadığını söyledi. Susam "Önseçim'e girmek, kutsallaştırılıp kontenjanın yerilmesi doğru değil. Aziz Kocaoğlu'nun talebi ile aday gösterilmediğim fikrine katılmıyorum" dedi. CHP'de iki dönem İzmir milletvekilliği yapan ve yeni listelerde aday gösterilmeyen Mehmet Ali Susam süreci değerlendirdi.

Adayların belirlendiği Parti Meclisi'ndeki (PM) eleştirileriyle gündeme gelen Susam, düzenlediği toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Toplantıya veda değil teşekkür toplantısı olduğunu söyleyerek başlayan Susam "Benim anlayışımda siyaset bir yaşam tarzıdır, emekliliği olmaz. Allah sağlık verirse Cumhuriyetin 50. yılında liseden mezun olduğumda başladığım siyasi hayatıma 2023'te Cumhuriyet'in 100. Yılında da yine halkımızın hizmetinde olmaya, ülkeme ve güzel İzmir'e katkı koymaya devam etmek istiyorum" dedi.

Tartışılan PM toplantısında görüşlerini dile getirdiğini söyleyen Susam ön seçime girmemesiyle ilgili soruyu "Genel Başkan'a kontenjan başvurusu yapmaya gittiğimde kendisine 'Partide genel başkanlık hariç her makama geldim, benim şahsi olarak milletvekilliği talebim yok, çalışmaları biliyorsunuz. Türkiye'de esnaf teşkilatı ile köprü olduğumu anlıyorsunuz. Bana ihtiyaç duyarsanız ben partinin emrindeyim' dedim. Ön seçime de kendi talebim olsaydı girer hiç çekinmeden yarışırdım. Yıllardır her noktaya seçimle geldim. Sürekli seçildim" diye yanıtladı. Ön seçimin kutsallaştırılmasını doğru bulmadığını söyleyen Susam "Bu bir tercihtir. Önseçime girmek kutsallaştırılıp, kontenjanın yerilmesi doğru değil. Toplumun önüne çıkıp da önseçim demokrasi havarisi kesilenler hayatın her alanında öyle olmalı. Yerel seçimde de parti teşkilatlarında da öyle davranmalı"dedi.

"O'NU AZİZ BEYE SORACAKSINIZ..."

Genel seçimlerde aday gösterilmemesi ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun etkisi oldu iddialarını da değerlendiren Susam "Bu sorunun cevabını ben veremem. Aziz Bey'e soracaksınız. Kendisi basından okuduğum kadarıyla müdahil olmadığını söyledi. Ben adayların belirleneceği PM toplantısından önce kendisini TBMM kapısında gördüm. Aracımın camını açtım ve ona 'hoş geldin' dedim. O da arkadaşları beklediğini söyledi. Sonra mecliste il başkanımız yanıma geldi. Bana genel başkan ile görüşmeden hemen önce Kocaoğlu'nun genel başkan ile görüştüğünü söyledi. Sonra Kocaoğlu'nun meclise geldiğini öğrendim. Bazı milletvekili arkadaşlarla oturmuşlar, çay içmişler. Bu konuda ne yapıp yapmadığı konusunda bilgim yok.

Benim adaylığıma onun sözlerinin ya da istememesi gibi bir durumun neden olduğunu hiç düşünmüyorum. Kontenjan belirleme genel başkan önerisiyle PM'nin yetkisindedir. Benim bu konuyla ilgili 'şu yaptırdı, bu yaptırmadı' deme imkanım yok. Kocaoğlu da bir siyasi unsur. İstedikleri, istemedikleri olabilir. Gidip söylemesi en doğal hakkı. Karar verici makam genel başkandır. Benim de görüşüm sorulsa genel başkana söylerdim. Hakkımda söyleniyorsa da alınmam. Aziz Bey ile parti içinde politika yaparken ayrı düştüğümüz zamanlar olabilir. O da siyaset yapıyor. Beni hiçbir şekilde etkilemez. Benim muhatabım genel başkandır" diye konuştu.

"DEVLET ADAMI OLMANIN CİDDİYETİNDEN UZAKLAŞMADIM"

Susam, milletvekilliği döneminde yaptıklarını anlatırken İzmir'in her ilçesinde, her sorunla yakından ilgilendiğini ve muhalefet milletvekili gibi değil, bakan gibi çalıştığını söyledi. Susam "Devlet adamı olmanın ciddiyetinden hiç uzaklaşmadım. Hiçbir zaman sıcak gündemin peşine takılıp kırıcı sözler söylemedim. Küfürleşmedim, yumruklaşmadım. Medyatik olma gayretine girmem. Başarı dolu bir milletvekilliği yaptığımı düşünüyorum" dedi.

"ÇİĞ YEMEDİM..."

Aday gösterilmemesinde BESAŞ dosyasıyla ilgili iddiların etkisi olup olmadığı konusunu ise "2007'de milletvekili adayı oldum. Meslek odalarında ve siyasette hep muhalefet partisi ile iş yapmış bir insanım. Oda başkanı olup iktidarın karşısında olmak, hele ki bakanlık denetiminde olmak yetmez. İddialı başkan olmak gerekir. Her zaman müfettiş baskısı ve denetimler olur. Yine bu dönemde müfettiş raporu hazırlandı ve savcılık belgeleri genel merkeze gitti benim adaylığım onaylandı. Vekilliğin 2. günü beraat ettim. Konuyu Yargıtay'a taşıdılar. Kimseye 'ben milletvekiliyim, dokunulmazlığım var' demedim. Orada da beraat ettim. Bugün aynı iddialar yeni bir müfettiş raporu ile önüme konuldu. Tüm iddialardan genel başkan ve genel merkezin bilgisi var. Kamuoyunda yargısız infaz yapılıyor.

Benim hakkımda açılmış tek bir dava yok. Sadece müfettiş raporu var. BESAŞ ile ilgili açılan bir dava yok. Bunu da herkes biliyor. Savcılıktaki soruşturmada dava açılırsa gider ifademi verir, alnımın akıyla çıkarım. Aklanacağıma inanıyorum. Açılmazsa bu iddialar müfterilerin üzerinde kalır. Yaptığım işi bilen, yanlışa ortak olmamış birisiyim. Daha hakkında dava açılmamış bir insanla ilgili 'müfettiş raporu var' diyenlere sesleniyorum. Çok çalışın, bunlarla bir yere gelemezsiniz. Siyaseti iyi yapın, odanızı iyi yönetin, halk sizi sevsin, sokakta yürüyün. Ben İzmir sokaklarında alnı ak yürüyebilen alnı açık birisiyim. Çiğ yemedim karnım ağrımaz. Veremeyecek bir hesabım da yok. Bulanık suda balık avlamak isteyenler başarılı olamaz.

Siyasette çamur atarak değil yarışarak, vizyoner olarak, iş yaparak başarılı olunur. İş yaparken hiç yanlış yapmadım. Bütün aldığım kararlar mali müşavir denetimine, mahkeme kararına, SPK görüşüne, genel kurulun bilgisine sunuldu. Her yaptığım işi böyle yaptım. Bu kararları müfettişin lafıyla kimse değiştiremez. Tetikçi müfettişlere rapor hazırlattıranlar bilsinler, arkamdan konuşanlar azınlıktır. İzmirliler beni bilir. Başarılı işler yaptım. Benim bulunduğum 2007 yılı başına kadar bu şirket benim onurumdur, gururumdur ve namusumdur. Eğer hakkımdaki bu iddialar nedeniyle aday yapılmayacaksam Aziz Kocaoğlu da yerel seçim öncesinde yargılandı. Hakkında 400 yıl hapis cezası talebi ile dava açıldı. Onu da başkan adayı yaptık ve başkan oldu. Onun da suçsuz olduğuna inanıyorum" şeklinde yanıtladı.

"NEHRİ'İMİZ GELDİ"

Yaşantısına kaldığı yerden devam edeceğini söyleyen Susam "Organik tarımla uğraşıyorum. Zeytinliklerim var. Zaten benim bir işim var. Kooperatif başkanlığım, esnaf odası onursal başkanlığım sürüyor. Bir de yeni torunum oldu. Nehir'imiz geldi. O nehir ile birlikte olacağım. Anama, babama ve çocuklarıma zaman ayıracağım" ifade kullandı.