CHP Diktatör Franco ile İttihat ve Terakki’dir

2021 bütçe görüşmelerinde CHP’li Özgür Özel’in tansiyonu yükselten açıklamalarıyla patlak veren tartışma aslında İttihat ve Terakki’den tek parti dönemine CHP’nin genlerinde yatan diktatörlük anlayışının yeniden gündeme gelmesine neden oldu.

KONUK YAZAR BÜLENT ERANDAÇ

"İttihat ve terakki ruhu gibi Franco ruhu da CHP'de yaşıyor" tartışmaları yoğunlaştı. Aziz Milletin yüzde 51.8 oyuyla seçilmiş Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a, CHP'li Özgür Özel'in, 'Diktatör bozuntusu' diyerek vicdansız bir saldırıda bulunmasıyla siyasi tansiyon yükselirken, CHP'nin geçmişi yeniden gündeme geldi.

İSPANYOL DİKTATÖRÜN RUHU
2021 bütçe görüşmeleri sırasında bir tartışma sırasında CHP'de yaşayan, pek seslendirilmeyen bir ruh gündeme geldi. Söz alan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bütçe görüşmelerinde Başkan Erdoğan ve kendisine yönelik "hadsiz" şekilde itibar suikastinde bulunulduğunu belirtti. Kendisinin aynı hadsiz üslubu kullanmayacağını dile getiren Oktay, "Şunu söylemeden de geçemeyeceğim; Diktatör Franco'nun Türkiye'deki temsilcileri bize laf atmaya, çamur atmaya çalışmıştır. Franco'nun ruhu bugün CHP'de yaşıyor, bizde değil. Recep Tayyip Erdoğan yerli ve millidir. Milletin adamıdır. Yetkisini ve gücünü milletinden alan büyük bir liderdir" dedi. Oktay'ın sözleri sonrası Diktatör Franco merak konusu oldu. Peki Diktatör Franco kimdir? İspanyol Diktatör Francisco Franco Ruhu ne demektir? Franco diktatörlüğü (1939-1975) ile İsmet Paşa'nın CHP tek parti diktatörlüğü (1938-1950 Cumhurbaşkanlığı dönemi) birbirine çok benzemektedir.


İspanyol Diktatör Francisco Franco

FRANCO VE İSMET PAŞA
Franco diktatörlüğü: İspanyol devletine Falanj Partisi'nin siyasal ilkelerinden esinlenerek totaliter, baskıcı bir yapı kurdu. İngiliz yazar George Orwell'in ütopik bir bilimkurgu romanı olan 1984, Franco İspanya'sından esinlenerek yazılmıştır. Aynı dönemde, Türkiye'de CHP'li İsmet Paşa da, MİLLİ ŞEF olarak tek parti diktatörlüğü baskıcı yönetimini kurmuştu. İspanya Franco döneminde katı bir şekilde merkezden yönetilen bir ülke oldu. İsmet Paşa'nın CHP tek parti diktatörlüğü 1950 yılına kadar aynen sürdü. İspanya'daki Franco karşıtları ya hapishanelere gönderilmiş ya da vatandaşlıktan çıkarılarak ülkeden sınır dışı edilmiştir. Komünistler, sosyalistler, cumhuriyetçiler fişlenmiş veya tutuklanmıştır. Türkiye'de İsmet Paşa tek parti dönemi, sosyal, toplumsal, ideolojik, kültürel hayatına her bakımdan tek parti dönemi damgasını vurmuştur. Tahammül yoktur. Türkiye'de henüz siyasal çoğulculuk mevcut değildir.

II.Abdülhamid Han İttihatçılar tarafından Selanik'e sürüldü.
TÜRKEŞ'İN TIRNAKLARININ SÖKÜLMESİ
1944 yılında, MİLLİ ŞEF İNÖ- NÜ'nün, Ruslara şirin görünmek amacında olan idaresinin müsamahası ile bölücü ve komünist faaliyetler iyice artmış, devlet kurumlarında yoğunlaşan sol kadrolaşma ülkemizi farklı boyutlara götürebilecek bir boyut ve hız kazanmıştı. İşte böyle bir zamanda bir grup Türk Milliyetçisi aydın, rejimin tüm baskı ve dayatmalarına rağmen, tehlikeli gidişe dur demek için kamuoyuna ve devlete uyarılarda bulunmuştu. Büyük dava ve fikir adamı NİHAL ATSIZ ve rahmetli ALPARSLAN TÜRKEŞ'in de içinde yer aldığı bu aydın hareketine duyarlı Türk Gençliği destek olmuştu. Türk Milliyetçiliği siyasi ve sosyal bir hareket özelliği kazanırken, İsmet Paşa hükümeti, "IRKÇILIK VE TURANCILIKLA ve HÜKÜMETİ DEVİRMEYE ÇALIŞMAKLA" suçlayarak, başta merhum Alparslan Türkeş Bey olmak üzere, Hüseyin Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Zeki Velidi Togan ve arkadaşlarını tutuklattılar. Tutuklanan Milliyetçi-Türkçü aydınlar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü adına "TABUTLUK" denilen ünlü betondan ve tabuta benzeyen hücrelerinde savcının istediği şekilde ifade vermeleri için işkenceye tabi tutulmuşlardı. İsmet Paşa'nın tek parti döneminde, tabutluklar olayı o dönemin yüz karasıdır. Merhum Türkeş'in tırnağının sökülmesi olayı da şöyledir: 1960 yılı başlarında İsmet Paşa, askeri karargahta Alparslan Türkeş'e uzun uzun bakmış ve "Albayım ben sizi tanıyor muyum?" diye sormuş. Türkeş Bey de, ellerini uzatmış ve "Tanırsınız Paşam, sökülen tırnaklar daha sağlıklı büyürmüş" demiştir. CHP'li İsmet Paşa dönemini bir bütün olarak Franco ile karşılaştırmak yabana atılacak bir şey değildir. CHP'nin tek parti diktatörlüğü söz konusudur. Sonuçta bir bütün olarak baktığımız zaman, Türkiye'nin 1938-1950 arasında yaşamış olduğu dönem İspanyol-İtalyan faşizmi ve Alman nazizminden oldukça etkilenilmişti.
GEÇMİŞİ DARBECİ RUHA DAYANIYOR
Eylül 1923'te kurulan CHP 97'inci yaşını kutluyor. Aslında CHP'nin tarihi Enver Paşa ve Talat Paşa'ların İttihat ve Terakki'sine kadar uzanır. İttihat-Terakki'nin devamını cumhuriyet tarihinde CHP'de görmekteyiz. "Babıâli Baskını", İttihat ve Terakki Partisi'nin, iktidarı ele geçirmek, Sultan Abdülhamit'i devirmek için 23 Ocak 1913'te yaptıkları kanlı baskındır. Abdülhamit'i deviren süreç, Selanik'ten Londra'ya, Rusya'daki Bolşevik İhtilali'nden ünlü Rothschild ailesine ve Siyonistlere uzanan son derece derin planları olan bir süreçtir. Abdülhamit tarafından kovulan, İttihat ve Terakki'yi kurduran, koruyup canlandıran Mason Emanuel Karasu, Selanik'te doğup büyümüş bir Yahudi'ydi. İtalyan vatandaşı olduğundan bir ayağı İtalya'daydı. Diğer ayağı Londra'da. Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk mason localarını o örgütledi. İttihat ve Terakki'nin arkasındaki güç Rothschild hanedanlığı Abdülhamit'in devrilmesini sağlamak için para musluklarını açmıştı. Büyütülen İttihat ve Terakki Partisi, 1913 yılında darbe ile iktidara gelmişti. 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti Almanlar safında bulunuyordu. Almanya yenilince Osmanlı da savaşın kaybedeni oldu. İttihat-Terakki'nin birinci adamları yurt dışına kaçtı (Talat, Enver ve Cemal Paşalar). İkinci adamları da Ankara'da toplanan Birinci Meclis'te Müdafai Hukuk Grubu'nu sonrasında ise CHP'yi kurdular.
GEÇMİŞLE YÜZLEŞMELİ
İttihat-Terakki darbe ile iktidara geldiğinden darbeci bir ruha sahipti. Onun devamı olan CHP'nin de 27 Mayıs 1960'dan başlayarak, 2 Mart 1971 darbesi (9 Mart cuntacılarıyla beraberlerdi), 28 Şubat 1997 darbelerinin arkasında duruşları, İttihat-Terakki ruhunun yaşadığını gösteriyordu. Militan laikçilik, halkın dini ve milli değerleriyle ilgili ters konumları, hizipçilik, darbecilik genleri, İttihat ve Terakki'den geliyordu. Bu gerçekler ışığında, Aziz Milletin yüzde 51.8 oyuyla seçilmiş Başkan Erdoğan'a CHP'li Özgür Özel'in, 'Diktatör bozuntusu' saldırı-sında bulunmasıyla karışan TBMM'de, CHP'nin geçmi-şi yeniden gündeme gelmiştir. İttihat-Terakki Ruhu ve Dik-ratör Franco'nun Ruhu'nun CHP'de yaşıyor olması, tarihi gerçeklere uygundur. CHP geçmişi ile yüzleşmedi-ği sürece tartışmaların odağından kurtulamayacaktır. Cumhurbaş-kanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın sözleri çok dikkate değerdir. Bir çok yazımda, "İttihat-Terakki Ruhu CHP'de yaşıyor' diye yazdım, CHP'nin darbeci ruhunu anlatmaya çalıştım. Franco'nun ruhu da, bundan böyle siyasi retorik olarak sık sık kullanabilecektir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.