Osmanlı mimarisinin özünü yansıtan cami

İzmir'in Bornova ilçesi muhteşem bir camiye kavuştu. 22 Kasım 2019 Cuma günü Cumhurbaşkanı tarafından dualarla açılışı yapılan cami, kamuoyunda Ege Üniversitesi Kampüs Camisi olarak biliniyor. Ama caminin üniversite ile doğrudan bir ilgisi yok. Hazinece cami yapılmak üzere Diyanet'e tahsis edilmiş olan bu yere, bütün masrafını karşılayarak mabedi yaptıran kişi hayırsever iş adamı Bilal Saygılı'dır. Ege Üniversitesi ile alakası şu; kampüsün kuzey doğu köşesinde sınır komşusu durumunda. Bu yüzden üniversitenin çok geniş yerleşkesinin köşesine denk gelen cami oraya ait sanılıyor. Tabii ki üniversite ve öğrencileri için bu komşuluk bir nimettir.

Binali Yıldırım Bilal Saygılı Başkan Recep Tayyip Erdoğan

KALİTELİ BİR İNŞAAT
Eser, abidevi (anıtsal) silueti ile bulunduğu semte ciddi bir zenginlik katmış. En başta metrelerce derine inilerek zemin "Jet Grout" yöntemiyle depreme dayanıklı hale getirilmiş. 7500 metre karelik arsaya sahip camide en kaliteli malzemeler kullanılmış. Mermerler İstanbul Marmara'dan, dış ve iç cepheyi kaplayan beyaz taşlar Yozgat'tan, alttaki antazit taşı Ankara Beypazarı'ndan getirilmiş. Kündekari kapılar Konya işi olup dış ve iç görünümde sadelik dikkat çekiyor. Caminin içi ferah ve aydınlık. Süslemeler, çiniler ve hatlar kaliteli. Otomatik çalışan ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemi var. İç mekan 3 bin kişilik. Geniş dış mekan da kullanılırsa 7 bin kişi aynı anda namaz kılabilir. Avlunun doğusunda bir zarif şadırvan, onun altında zemin katta geniş ve ferah abdest ve duş alma yerleri ve tuvaletler mevcut. Her taraf tertemiz. Özel otoparkı var. Burası bir Külliye olup, alt kısmında 289 kişilik konferans salonu, çeşitli odalar ve ihtiyaç sahibi öğrencilere yemek vermek üzere bir yemekhane bulunuyor.

MADDEDEKİ RUH VE İMAN
Caminin projesi mimar Necip Dinç'e ait. Türkiye'de Cami Mimarı olarak dikkati çeken Necip Dinç bu alanda, yurt içi ve yurt dışında birçok esere
imza atmıştır ve ödüller almıştır. Adana Sabancı Merkez Camisi ve Kırıkkale'de Nur Camisi bunlardan sadece ikisidir. Necip Bey, Osmanlı mima-risinin özünü ve zarafetini yakalamaya çalışan biri. Eserlerine inanç ve değerle-rini yansıtma çabası güder. Tanpınar'ın muhteşem bir ifadesi var: "Cedlerimiz inşa etmiyor, ibadet ediyorlardı. Maddeye geçmesini istedikleri bir ruh ve imanları vardı" der. Bu ölçü ve anlayış onun için de geçerli olabilir. Caminin, Osmanlı mimari tarzında ve çağdaş teknolojinin imkanlarından istifade ederek yapıldı-ğını beliren Dinç, "Osmanlı mimarisi
örneklerinde doğrudan caminin içine girilir. Bu yeni camide ise girişte bir ara mekan yer verdim, sağında solunda yukarı çıkışlar için merdiven ve asansör bulunuyor. Ayrıca camide 2 itikaf odası, imam ve müezzin odaları var. İcabında buralarda ders okutulması düşünülmüş. Tekerlekli sandalya için rampalı engelli girişi ve içeride ayrılmış yer var. Bütün bunlar bir yeniliktir" diyor.

Mehmet Demirci
TEVHİD İNANCININ SİMGESİ
Osmanlı mimarisinde mabetlerin inşasında tevhid (birlik) inancı hakim olduğunu anlatan Dinç, "Zeminden kubbeye doğru kademe kademe yükselirken, adeta kesretten vahdete (çokluktan birliğe) ulaşılmaya çalışılmış; bütünlüğün, ahengin, tenasübün, dayanışmanın en güzel örnekleri verilmiştir. Mekan ve inançta yekparelik temin edilmiştir. Ayrıca Osmanlı mimarisinde fazlalığın ve eksikliğin olmamasına özen gösterilmiştir. Her şey insana göre ve sadedir, ölü mekan yoktur. Ben klasik mimarimizin doğru bir uygulama ile devam etmesi taraftarıyım. Klasik sanatlarımız unutulmamalı. Bununla birlikte çağın getirdiği imkanlar ve anlayışlarla, günümüzde ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayabilecek, yeni sentez ve çözümler de aranmalı. Ancak mutlaka geçmiş birikimimizin kılavuzluğundan yararlanılmalı" dedi.
GÜNÜN DUASI
"ALLAH'IM! Bana sevgini, Senin katında sevgisi bana fayda verecek kimsenin sevgisini ihsan eyle. Allah'ım! Sevdiklerimden bana verdiğin nimetleri sevdiğin şeyler için bana kuvvet kıl. Allah'ım! Sevdiklerimden geri aldığın şeyleri, sevdiğin şeyleri (yapmam) için bana boş zaman kıl." (Tirmizî, De'avât, 75)