CHP’de matematik iyice karıştı

KONUK YAZAR BÜLENT ERANDAÇ
CHP, başına derin ABD'nin aparatı FETÖ kasediyle Genel Başkan getirilmesinden sonra küresel bir dizayna sahne oldu. O günden bu yana CHP adım adım Atatürk'ün kurduğu parti olma özelliğinden uzaklaştı. Emperyalistlere göz kırpan, Batı'nın kendilerini iktidara getirmesini bekler bir konuma getirildi. Geçen yıl yapılan 37. Olağan Kurultay'da parti, yönetiminin 10 ARALIKÇILAR olarak bilinen eski marsist-sosyalist-HDP(PKK)'ya rampalayan, çakma liberal Oğuz Kaan Salıcı ve Canan Kaftancıoğlu'nun tam kontrolüne girdikten sonra pusulası şaşmıştı. Yaşadığımız günlerde, bir çete reisinin kasetlerinden medet uman, iftiralarla, algı operasyonlarıyla Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın sıkıntıya girmesini hayal edecek duruma düşmeleri tamamen pusulalarının şaştığını gösteriyor.
CHP-HDP-FETÖ KİRLİ AĞI
Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına getirildiği 2010'dan sonra zaman içinde "CHP-HDP-FETÖ" üçlüsüne dönüşen ilişkiler ağı tüm hızıyla sürüyor. CHP, Türkiye'nin varoluş mücadelesi verdiği süreçte ülkemizin geleceğine ket vurmak için, CHP omurgasında derin ABD tarafından kurgulanan, Millet İttifakı'na sarılmış görünüyor. 11 yıldır Kılıçdaroğlu'nun, "Irak'ta, Suriye'de, Libya'da ne işimiz var?, Afrin'e girmeyin, Suriye'de Esat'la barışın, İsrail ile büyükelçilikleri açın" gibi unutulmaz gafları içinde yer alan sözleri açık şekilde, Atatürk'ün emperyalistlere karşı verdiği mücadele ile ters düştüğünü göstermektedir. CHP'de, bugün Atatürkçü-ulusalcı isimler tek tek 10 Aralıkçılar yönetimince tasfiye edilmektedir. Bunun sonuçlarından birisi de, Kılıçdaroğlu kumandasında CHP'nin, emperyalist ABD'ye yelken açmasıdır. CHP'nin pusulasının şaşmasından, Atatürkçülük çizgisinden uzaklaşmasından eski CHP'nin duayen ismi Kemal Anadol, çok rahatsız olduğunu şöyle açıkladı: "Ulusal Birlik hareketi içindeyim. CHP'den ayrılmayacağım. Sorumluluk gereği yanlışlardan ders almasını beklemek de hakkımızdır. CHP'nin altı oku var. Devrimcilik vasfımızdır. Başka sıfatlar aramaya gerek yok."
BIDEN'IN TRENİNE BİNENLER
Kılıçdaroğlu'nun sıklıkla kullandığı bir söz var: "Dostlarımızla birlikte iktidar olacağız" lafının ne tesadüf, ABD Başkanı Biden'ın, 'Dostlarımızı (CHP ve muhalefeti) destekleyeceğiz, Başkan Erdoğan'ı seçimle yıkacağız' lafları ile tam örtüşmektedir. Kılıçdaroğlu'nun dost stratejisine göre, CHP, Erdoğan karşıtı olan tüm farklı ideolojik kesimlerle ittifak kurmaya çalışmakta ve kendi dar tabanının dışında kalan geniş kesimlere bu ittifaklar üzerinden ulaşmaya çalışmaktadır. Bunu yaparken Atatürkçüleri tasfiye ederek, bünyesine farklı kimliğiyle ön plana çıkan isimleri katmakta, farklı söylemleri benimsemekte, siyasi olarak ağırlığı ulusalcı-Atatürkçü olan CHP tabanıyla tamamen zıt yaklaşımlarda bulunmaktadır. Tamamen Erdoğan karşıtı cepheye oy kazandırmaya çalışırken, bölücü terör örgütü PKK'nın siyasi kolu HDP ile kapalı kapılar ardında, gizli anayasa hazırlığı yapmakta, bakanlık pazarlıklarına oturmaktadır. CHP'nin pusulasının tam olarak şaşmasının örneklerinden birisi de, toplumumuzun dini ve geleneksel değerlerine mesafeli bir isim olduğu açık olan Canan Kaftancıoğlu'nu İstanbul İl Başkanlığı'nda tutmasıdır.
HESAPLAR ŞAŞTI
CHP'DE 'ÖZ CHP'liler ile 'sonradan gelip partiye hakim olanlar' kavgası yeni bölünmele-ri beraberinde getiriyor. Mustafa Sarıgül kaçtı, parti kurdu, Öztürk Yılmaz kaçtı parti kurdu, Muharrem İnce kaçtı partisini kurdu. Son olarak, Yılmaz Ateş'in başını çektiği bir kadro, CHP'den kaçarak, ULUSAL BİRLİK PARTİSİ adı-nı alacak bir hareket başlattılar. Bu isimlerin hepsinin de Atatürkçü-Ulusalcı özellikler taşıması dikkat çekicidir. CHP'nin pusulasının şaştığını net ve açık göstermektedir. Arka arkaya yapılan anketlere dikkatle bakalım. CHP'den ayrılıp parti kuran isimlerin alacak-ları muhtemel oylar bir gerçeği işaret ediyor.
AVA GİDERKEN AVLANACAK

Kemal Klıçdaroğlu'nun matematiği de karışmış durumda. Ava giderken avlanacak duruma geliyor. Bu isimlerin hepsi CHP'ye oy veren seçmenlerden oy talep edecekler. CHP'nin şu anda alacağı toplam oy yüzde 23 civarında görünüyor. Muharrem İnce yüzde 5, Mustafa Sarıgül yüzde 2, Öztürk Yılmaz yüzde 1. Parti kuracak Yılmaz Ateş'in de en az yüzde 4 oy alması halinde, toplamları yüzde 12'ye tekabül etmektedir. Bu sonuç CHP'nin yüzde 23 oyunun yüzde 12'sinin partiden ayrılanlara kayması ve Kılıçdaroğlu'nun yüzde 11'lere düşmesi demektir. Yani İYİ Parti'nin rılanlara de altına düşmesi söz konusu. Analık, merkezlik özelliğini kaybetmesidir.
PARTİ BUZDAĞINA DOĞRU GİDİYOR
Derin ABD, CHP-HDP-İYİ PARTİ'yi iktidara getirmek için Millet İttifakı'nı kurgulasa da, sufleler verse de fayda etmeyecek. Pusulasını şaşırmış CHP, TITANIC GEMİSİ gibi buzdağına çarpma yolundadır. BIDEN'IN DOSTLARINA, BAŞTA KILIÇDAROĞLU'NA GEÇMİŞ OLSUN
DENİLECEK 2023 SEÇİMLERİNE 24 AY KALDI.