Çalışma ziyareti için Almanya'da bulunan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile düzenlenen ortak basın toplantısında, Gazze'de yaşanan insanlık trajedisi ile ilgili tarihi bir konuşma yaptı. Sözlerine "Açık ve net konuşmayı severim, o şekilde konuşacağım" diye başlayan Başkan Erdoğan, "Burada bu çocuklar nasıl vuruluyor! Bizim elimiz kolumuz bağlı mı duracak! Bizim İsrail'e borcumuz yok. Borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar. Biz Holokost cenderesinden geçmedik. Bizim insana saygımız farklıdır. Başbakanlığımda ilk defa antisemitizm konusunda tavır koymuş bir liderim. Bundan dolayı kimseye borcumuz yok" ifadesini kullandı. Başkan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
YA 7 EKİM SONRASI?
7 Ekim tarihi bir başlangıç olarak anlatılıyor. Sonraki süreç konuşulmuyor. 13 bin Filistinli öldürülmüştür. Artık Gazze diye bir yer kalmadı. Şu anda yatıp kalkıyorlar Hamas. Hamas'ın gücü ile İsrail'in gücü mukayese edilebilir mi? Şu anda şu kadar mali destekten bahsediliyor. İsrail'in nükleer silahı var ama söylemezler. Hamas'a destek veriliyor mu, hayır. Filistin'in kendisine verilmesi gereken destekler de verilmiyor. İbadethaneler, hastaneler vuruluyor. Hastanelerin vurulması, çocukların öldürülmesi Tevrat'ta falan yoktur. Bunları yapamazsın. Almanya'daki Türk toplumunun huzur içinde yaşaması en büyük temennimiz. Diğer konu göç konusu. Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci görüşmemizin bir bölümünü oluşturmaktadır. Gümrük birliği ve vize serbestisi konusunda uzun süredir haklı beklentilere sahibiz. 52 senedir Türkiye AB kapısında bekletilmektedir. Vize serbestisi sağlanan kadar vatandaşlarımızın vize işlemlerinin hızlandırılması konusunu ele alacağız.
ÖNCELİĞİMİZ ATEŞKES
Hepimizin önceliği ateşkes sağlanması ve insani yardımların kesintisiz akışının sağlanması. 10 uçak yardımı Mısır'a gönderdik. Gemi ile 666 ton gıda sahra hastanesi gibi gönderdiklerimiz oldu. Bütün dert akan kanın durdurulmasında. Temennimiz daha fazla hastayı da yaralı veya kanserli onları da ülkemize almak ve tedavilerini yapmak. Yaşananlar iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğunu göstermektedir.
"Sen bir Hristiyan olarak kiliselerin vurulmasından rahatsız olmuyor musun!"
Basın toplantısının soru cevap kısmında da ilginç anlar yaşandı. Almanya Başbakanı Scholz, "İsrail'in uluslararası mecrada yargılanması gerektiğini düşünüyor musunuz?" sorusuna, net cevap vermekten kaçınarak, "Sivil mağdurların sayısını azaltmamız gerekiyor" gibi muğlak ifadeler kullandı. Başkan Erdoğan, DPA muhabiri Fischer'in, İsrail hakkındaki görüşlerini sorması üzerine şunları söyledi: "Ben sana yüzlerce demiyorum, binlerce Filistinliyi şu anda İsrail öldürdü mü? Öldürdü. Hastaneleri yok etti mi, etti, ibadethaneleri, kiliseleri vuruyor mu, vuruyor. Ben bir Müslüman olarak bundan rahatsızım. Sen bir Hristiyan olarak kiliselerin vurulmasından rahatsız olmuyor musun!"
"BİZİ TEHDİT ETMEYİN!"
Başkan Erdoğan, Fischer'in "Türkiye, savunma sanayi için 40 Eurofighter talep ediyor. Almanya kabul edecek mi?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Dünyada savaş uçağı üreten sadece Almanya mı? Bir basın mensubu olarak, bizi bununla tehdit etmeyin. Bize öyle sorular sorun ki, bu sorular vicdani olsun."