Terörsüz Türkiye ve Terörsüz Bölge hedefinde yeni bir aşamaya geçiliyor. PKK terör örgütünün ülke içindeki tüm silahlı unsurlarını Türkiye dışına çıkarma kararını açıklaması bekleniyor. Örgütün elebaşı Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat 2025'teki "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısından" bu yana, süreçte kritik dönüm noktaları geçilirken, toplumun sinir uçlarına basan beyan ve gösteriler de yaşandı.
KRİTİK 28 EKİM GÖRÜŞMESİ
İmralı'nın 8 ay önceki, "Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir" mesajından sonra, PKK, 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde 12. Kongresi'ni gerçekleştirdi. 12 Mayıs'ta yapılan açıklamada, "PKK'nın örgütsel yapısının feshedilmesi, silahlı mücadele yönteminin ve PKK adıyla yürütülen çalışmaların sonlandırılması" vurgusu dikkati çekti. Örgüt, 11 Temmuz 2025'te ise Öcalan'ın çağrısı üzerine Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ne bağlı Süleymaniye kenti kırsalında "silah bırakma seremonisi" düzenledi. PKK'nın silah bırakma kararı, bilhassa İsrail'in, Suriye'deki operasyonları ve bu ülkenin kuzey doğusundaki SDG gruplarını tahrik etmesi üzerine hız kesti. Aynı dönemde, DEM sözcülerinin kimi beyanları da sürecin doğal ikliminin bozulmasına yol açtı, Sırrı Sakık'ın başlattığı "alçak polemiği", "cumhuriyetin kuruluş dönemine uzanan problemli ifadeler," DEM'li Gülistan Koçyiğit'in şehitlere "genç cesetler" yakıştırmasında bulunması, DEM Parti Grup toplantısının Öcalan propagandasına dönüştürülmesi ve nihayet "umut hakkı" adı altında Diyarbakır'da düzenlenen mitingde, kahraman Türk polisi için "düşman" ifadesi kullanılması, tansiyonu iyice yükseltti. Son dönemdeki rahatsız edici gelişmeler karşısında gerek Başkan Recep Tayyip Erdoğan gerekse MHP lideri Devlet Bahçeli net ve sert açıklamalarla DEM Parti'yi sorumlu davranmaya davet etti. Erdoğan'ın, DEM Parti İmralı Heyeti'ne, 28 Ekim salı gününe randevu verirken, Kandil'den önemli bir açıklama yapılacağı kamuoyuna duyuruldu. PKK'nın, bugün itibariyle silahlı tüm unsurlarını Türkiye dışına çıkarması bekleniyor. Ancak Ankara, Türkiye içindeki ve Kuzey Irak'taki mağara ve silah depolarının yerlerinin gösterilmesini, boşatılan sığınak ve barınakların koordinatlarının verilmesini ve Diyarbakır Annelerinin evlatlarına kavuşmasını da bu kapsamdaki adımlar içinde görmek istiyor.

