Deri dolguları ile cildinizi yenileyin

Özel Esmira Polikliniği, Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Necdet Şişman, yaşlanmaya bağlı olarak yüzdeki sarkma ve cilt altı dokusunun azalması gibi sorunlarla nasıl başedildiğini anlattı Yüzümüz 30'lu yaşlardan sonra çevresel faktörler, kronolojik yaşlanma ve yer çekimi etkisi ile sarkmaya başlar. Kollajen ve elastik liflerin özelliklerini yitirmesiyle de cilt altı destek dokusu azalır.
Mimiklerimizin de bunlara etkisi ile yüzümüzün pekçok yerinde derin çizgiler oluşur. Bazen dudak bölgesi hacminin gelişim çağından itibaren ince olabileceğini söyleyen Özel Esmira Polikliniği, Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Necdet Şişman, "Bu gibi durumlarda bu hacim kayıplarını yerine koymak ve cilt altı dokuya destek vermek amacıyla deri dolguları kullanılır" dedi. Dolgu maddelerini 2 kategoride sınıflandıran Şişman, şöyle devam etti "Birinci kategoride kişinin kendi vücudundan elde edilen(otojen) dolgular yağ, doku kokteyli, kıkırdak dokusu olarak sayılabilirler. Bu otojen maddeler özel işlemlerden geçirilerek kişinin ihtiyacı olan bölgelerine enjeksiyon yöntemi ile özel kanüllerle verilerek hacim kayıplarını karşılayabiliriz. İkinci kategoride ise sentetik dolgu maddeleri bulunur. Bunların içerisinde de sıvı silikon, kollajen, jelatin tozu, dikiş materyalleri, hyalünorik asit, kalsiyum hidroksiapatit maddeleri sayabiliriz.
Sentetik dolgu maddelerinin tümüne tabii ki güvenemeyiz. Örneğin Sıvı silikon kalıcı dolgu maddesidir, çok alerjendir, bazen uygulandıkları bölgede granülom denen leblebi gibi şişlikler oluşturabilir. Kızarıklık, enjeksiyon ve yara açılmalarına neden olabilir. Deformasyonlara neden olabilir. Ancak meme büyütme operasyonunda kullanılan silikon jel protezlerden FDA onaylı olanlar güvenle kullanılmaya devam edilmektedir. Kollajen ,hyalüronik asit, kalsiyum hidroksiapatit dolgu maddeleri günümüzde en sık kullanılan dolgu maddeleridir"
HYALÜRONİK ASİT

Teknolojinin gelişmesiyle vücudumuzda da var olan hyalüronik asit maddesinin bitkisel kaynaklı formunun dolgu malzemesi uygulamalarının yüzde 90'ınını kapsadığını da dile getiren Şişman, "Hyalüronik asitin tüm canlılarda, bitkilerde, hayvanlarda, insanlarda ortak olarak bulunan bir madde olduğunu ve cilde parlaklık, dolgunluk ve pürüzsüzlük kazandıran polisakkarit(şeker) yapısında bir madde olduğunu belirtti. Hyalüronik asidin zamanla cilt yapısı içerisinde yok olmasının cildin yaşlanmasındaki en önemli etkenlerden biri olduğunu da sözlerine ekleyen Şişman , "Bu maddenin cilt altına verilmesi cildin tekrar parlaması, dolgunluğuna ve elastikiyetine geri dönmesine yardımcı olur" dedi. BOTOX ENJEKSİYONU

Hyalüronik asidin özellikle botoks enjeksiyonu ile açılmayan derin kaş arası çizgilere, burun kenarından ağız köşesine inen gülme çizgilerine, elmacık kemiği bölgesine, kazayağı deformitelerine, dudak çevresi ince kırışıklıklara, dudak kıvrımını belirginleştirmede, dudağa hacim kazandırmada, el gençleştirmede, penis kalınlaştırma, kadın genital bölgede dudakları dolgunlaştırmada kullanıldığını vurgulayan Şişman şöyle devam etti "Hyalüronik asit lokal anestezik krem ve lokal anestezi uygulamaları eşliğinde ağrısız bir şekilde uygulanabilir. İşlem yaklaşık 15-20 dk sürer. İşlemden sonra hafif bir kızarıklık bazen 2-3 gün süren hafif bir ödem oluşabilir. Bu dolgu maddesi vücutta yavaş bir emilimle atılır. Bu yaklaşık 6 ay sürer. Yeni formlarda bu süre 12-18 aya kadar uzamaktadır. Ancak bu süre kişinin anatomik yapısına, uygulanan bölgeye ve yaşam tarzına göre değişiklikler göstermektedir. Gebelik ve emzirme dönemlerinde konu hakkında yeterli bilgi bulunmadığından uygulamadan kaçınılmalıdır. Ayrıca dudak çevresinde uçuk enjeksiyonu, sivilce varsa bölgeye enjeksiyon ertelenmelidir. Aspirin, E vitamini gibi ilaç kullanımı varsa 1 hafta ilaç kesilerek uygulama ertelenmelidir. Enjeksiyon, alerjik reaksiyon dönemlerinde uygulama yapılmamalıdır"
DOKU KOKTEYLİ
Hastanın kendisinden alınarak uygulanan dolgu maddelerine "doku kokteyli" denildiğini de söyleyen Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Necdet Şişman "Bu yöntemde karın germe, meme küçültme gibi operasyonlarda cilt altı bağ dokularını içeren dermis tabakası, yağ gibi dokular enjektörden geçecek şekilde minik partiküllerle ayrıldıktan sonra cilt altına enjekte edilerek uygulanır. Bu otojen(kendi) dokusunun uygulanmasında 6 ayda yaklaşık yüzde 60'ı kalır. Yüzün çok hacim isteyen uygulamalarında yüz gençleştirmede tercih edilecek yöntemler arasında uzun süreli kozmetik sonuçlar ve kalıcılık açısından kişinin kendi dokuları en iyi birinci seçenektir" dedi.