Ulaşım kabusunda zihni sinir projeler!

Aziz Kocaoğlu bu bürokratları nereden buluyor oldum olası merak etmişimdir. Başkanlığa seçildiği ilk dönemde "Bornovalılar" ekibi vardı mesela. Aralarında o dönemki yakın ekibinden sanırım Erhan Bey, Serpil Baran ve artık milletvekili olan Hülya Güven ile bağı sürüyor. Geri kalanların önemli bölümünün yerinde yeller esiyor!
Kocaoğlu, bürokrat seçiminde bir türlü umduğunu bulamadı. Acaba biri eline tombala veriyor oradan mı isim çekiyor anlamıyorum. İstihare rüyasına yatıyor da ermiş bir dede kulağına isim mi fısıldıyor!
Kendi seçtiği kişilerden, kendisi memnun kalmıyor.
Gerçi haksız sayılmaz. Başkan, uzun bir süre ihalelerle uğraştı mesela hatırlayın.
İHALE TUZAKLARI
"Gel gel Allah aşkına itiraz et bu ihaleye iş uzasın" diye bağıran, "iyot gibi açıkta" hatalar yapılıyordu. Sonra gelsin KİK'e itirazlar, beklesin projeler...(Bakınız metro, teleferik...)
Şimdi artık ihale tuzaklarının (!) yerini bürokratların "zihni sinir" projeleri aldı.
Bir önceki akıllara zarar proje tramvaydı. Nereden geldi, kim akıl etti bilinmez.
Birisi ortaya, "Başkanım başkanım tramvay yapalım. Denizi, manzarayı, yürüyüş yollarını katletsin, bölgedeki esnafın çanına ot tıkasın. Ama ulaşım sorununu çözeceğiz deriz" diye ortaya çıktı. Başkan da, "Arıza mısınız kardeşim ne tramvayı! Ayranımız yok içmeye. Otobüsü metroyu bitirdik tramvay mı kıstı" demedi hooop projeyi kabul etti.
Kocaoğlu'na proje sunarken çayına çaktırmadan ilaç mı atıyorlar acaba!
Böyle ne denirse "Heee tamam" diyor.
Son örneği ise İzmirlilerin önemli bölümü için kabusa dönüşen "aktarma devrimi!"
Bu da aynı zihni sinir projeci bürokratın dimağından mı süzülüp çıktı bilmiyorum.
Bir sorun çözülmeye çalışılırken bu kadar mı içinden çıkılmaz hale getirilir.
Kentin yukarı kesimleri olarak adlandırılan bölgelerine de metro ağı getirilmediği sürece bu iş olmaz.
Hiç kimse, kent merkezinde oturmuyor diye, iki-üç aktarma ile evine işine gitmek zorunda değil.
DEVRİM YA DA EZİYET
Hele ki kazanılmış hak geri alınmaz!
İnsanların bunca yıldır alıştığı sistem, daha kötüsü ile değiştirilemez...
İzmir'in ara sokaklarına, varoşlarına, yüksek yerleşim bölgelerine de deniz getirip, vapur seferi koyamayacağımıza göre bu devrim şimdilik olmaz!
Proje, "aktarmasız olarak" vapur ve metroya ulaşılabilen bölgelerde uygulanabilir. Ama İzmir'in genelinde olmaz, olmadı işte...
Önümüzdeki hafta üniversitelerin ve özel okulların açılmasıyla birlikte kabusta tavan yapacak İzmirliler...
Sayın Başkan! Tanrı aşkına bir süre izne çıkın. Bürokratlarınızın sizi aramalarını da yasaklayın. Tebdil-i kıyafet ile yolculuk yapın. Ama metroya değil, Örnekköy, Buca ve Çiğli gibi bölgelerde puan saatlerde otobüse binin. Sizi metroda yolculuk yaparken gördük de otobüse bindiniz mi hatırlamıyorum.
Eğer ki otobüse binip birkaç sefer yaptıktan sonra, "Aferin bürokratlarıma sahiden ulaşım devrimi yapmışlar" diyorsunuz, "aktarma"ya devam edin.
Yok eğer bu devrim değil, bildiğiniz eziyet ise kararınızdan geri dönün...
Ve anlayın ki bürokratlarınızda bir değişim vakti daha gelmiş!
Ama bence bu kez yollayış şeklinizde değişiklik yapın!
Kuracağınız yeni kadronuz da aynı hataları yapmasınlar diye, gidecek bürokratları belediyeden meşe odunuyla kovun! Emin olun bunu hak ettiler!