Efsane olmak kolay değil Aziz başkan!

NİL KUYUMCU

Biz İzmirlilerin gurur duyduğu bir efsane başkanı vardı. Ne yazık ki aramızdan çok erken ayrıldı. Benim dilim hala merhum demeye varmıyor. Ahmet Piriştina...
Pek çok kişi onu da eleştirirdi elbette. Ama ne derlerse desinler, herkesin hemfikir olduğu bir konu vardı. O, daha yaşarken efsaneydi!
Vizyonu müthişti... Karizmatikti... İzmir efesiydi... Bir toplantıda etkinlikte karşılaşınca, bir İzmirli olarak havamızdan yanımıza yaklaşılmazdı! "İşte derdik işte bizi temsil eden başkan bu!"
Özellikle kazandığı son seçim öncesi, ulusal televizyonlarda canlı yayınlara katılır, seçimdeki rakipleri ile müthiş bir söz düellosuna girerdi. Piriştina'nın hazırcevaplığı ile yarışmak mümkün değildi.
Birisi kendini eleştirdiğinde, öyle şekerini yükseltip, gözlerinden kıvılcımlar saçarak, hiddetle bağırarak konuşmazdı.
Çevresinde müthiş bir saygınlık kazanmıştı. Sadece Büyükşehir Belediyesi'nin değil, kendi dönemindeki 9 metropol belediyesinin de ayrı ayrı belediye başkanı gibiydi.

KARPUZ DEĞİL TOP

Bir yatırım yaptığında, o ilçenin belediye başkanını da açılışta onore ederdi. Zaten halk da çoğu kez yatırımı ilçe belediye başkanının yaptığını sanırdı. Eh "küçük başkanlar" da "büyük başkan"ın başarısının kaymağını keyifle yerdi!
Eğlenceliydi. Başkanlar günü yaparlardı. Her ilçede toplanılır, yemek yenir, o ilçenin sorunu tartışılır, çözüm aranırdı. İlçe belediye başkanlarının "hami"siydi...
O yıllarda okulların bakım ve onarımını yapmak belediyelerin görevi değildi. Ama o yaptı. Okullara gider, spor tesisleri kazandırır sonra da gençlerle basketbol oynardı. Sporcuydu çünkü. Eline basketbol topu verildiğinde karşı tarafa karpuz atar gibi atmazdı!
Onun da önüne engel çıkarılmıştı ama kendisinden önce başlatılmış olsa da İzmir'e metroyu, yılan hikayesine döndürmeden kazandırdı.
İzmir'i gerdanlık dediği bir kıyı şeridi ile süsledi.
Kentin sembolü Kordon'un dev bir yeşil alan olmasını sağladı.
Ama yaptığı projeleri anlatmak istemiyorum, sadece birkaç örnek verdim.
Kaybettiğimiz bir başkan vizyonunu hatırlatmak istedim.
SEÇİMLE KAZANILMAZ
Peki neden mi bunu yaptım?
Üzüleyim mi, kızayım mı bilemediğim için...
Bakın ne demiş Aziz Kocaoğlu, "esas hemşehri"leri olan Tokat Dernekleri Federasyonu'nun Genel Kurul'unda: "Fuar projesi için harcadığımız 500 milyon lirayla kente süs yapsaydık, belki şimdiden efsane başkan olmuştum."
Yıl 2004. Piriştina'yı kaybettik. İzmirlilerin oyunu alan bir başkan yerine sadece "ilçe belediyesi"ni kazanmış bir başkanı, dönemin Büyükşehir Belediye Meclisi seçecekti. Halen görevini sürdüren Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur ve dönemin Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak en güçlü adaylardı. Ama dönemin CHP İl Başkanı, bugünün milletvekili Alaattin Yüksel'in etkisiyle bir anda Aziz Kocaoğlu kendini başkan buldu.
Ve bir efsanenin bıraktığı koltuğa, önce tesadüfler zinciri ile sonra da iki seçim kazanarak oturdu...
Koltuk çok büyük geldi önce. Kendi de ne olduğunu anlamadı. Seçimleri kazanınca kendini toplar dedik ama olmadı işte!
İstediğin projeyi yap, kenti istersen metro ağları ile ör, İzmirliler mis gibi Körfez'de vapurlarla birlikte kulaç atsın, tek bir gecekondu kalmasın, kentin mimarisi Dubai ile falan yarışsın, EXPO'da aday olunca diğer aday kentler "Nasılsa kazanamayız" diye çekilsin...
Olmaz işte! Efsane olmak farklıdır... Sonradan kazanılmaz! Seçimle bile!

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.