Gıdaların kalite ve içeriği kalorisinden daha önemli

Diyetisyen Tuğba Küçük, hızlı kilo vermek isterken yapılan birçok yanlışın olduğunu dile getirerek nasıl doğru besleneceğimizi ve doğru kilo vereceğimizi anlattı.

Küçük, "Çabucak kilo vermek için kulaktan duyma programlar denenmektedir. Kilo verilmiş olunsa da sonrasında daha fazlası alınmaktadır. Sağlıklı beslenmeye ya da ne sıklıkla egzersiz yapıldığına bakılmaksızın birçok insan diyet konusunda ne yazık ki aynı hataları yapar. Bu hatalarla hem kilo veremez hem de sağlığınızı bozarsınız" dedi.

İŞTE KÜÇÜK'TEN UYARILAR: ÖDÜLLENDİRİN
"Sevdiğiniz yiyecekleri hayatınızdan çıkarmak yapılan yanlışlardan biridir. Beslenmeye hayat boyu dikkat etmek gerekir. Ama ara sıra kendinizi de ödüllendirmek motivasyonunuzu tetikleyecektir. Yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrendikten sonra en sevdiklerinizden de diyet döneminde tüketebilirsiniz. Daha sonra ise yeterli miktarda su içmeyi ihmal etmemektir. Su besinlerin sindirilmesi, metabolik atıkların atılması, metabolizmanın hızlanması ve dolayısıyla kilo kaybı için elzemdir. Gün içinde içilen çay, kahve, meyve suyu veya bitki çayları suyun yerini tutmaz."

ÇOK RENKLİ BESLENMELİ
"Diyet yaparken, kalorinin normal ihtiyaçtan az olması istenen bir durumdur. Ancak unutulmamalı ki tüketilen gıdaların kalitesi ve içerikleri kaloriden daha önemlidir. Kaloriyi az tüketmeye çalışırken, protein ihtiyacı göz önünde bulundurmazsa, kas kaybı yaşanabilir. Diyet programında bin 500 kalori hedefleyip 6 öğüne bölüp her öğün 250 kalori almaya çalışmak, hem kişiyi zora sokar hem de doğru bir uygulama şekli olmaktan çıkar. Beslenme ne kadar renkli ve çeşitli olursa alınan vitamin ve mineral çeşitliliğinin yanı sıra, elzem aminoasit miktarının ve kompleks karbonhidratın vücuda sağlanması o denli mümkün olacak ve daha sağlıklı kilo kaybı sağlanacaktır.

MARUL, NANE, MAYDANOZ
Yemek yeme süresi mümkün olduğu kadar uzatılmalıdır. Böylelikle hem daha az yemek yiyecek hem de sindirim enzimleri salgılanacaktır. Önemli olan kişiye, sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırılmasıdır. Sebzelerin su ve lif oranları yüksek olduğundan kalorisi düşüktür. Çiğ yenen kıvırcık, göbek marul, nane, maydanoz, roka, biber, domates, salatalık serbest olarak tercih edilebilir. Nedense diyet yapan kişiler; meyveleri hep kalorisiz gibi düşünüp, sınırsız tüketebileceklerini sanmaktadır. Ancak karpuz, üzüm, incir vb. meyve değişimleri içeriğindeki fruktoz şekerinden kaynaklı sınırlı düzeyde tüketilmelidir.

OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİ KEMİKLERİ GÜÇLENDİRİR
SOMON, uskumru, sardalya, hamsi, palamut gibi yağlı balıklarda bolca bulunan Omega-3 yağ asitleri eklemleri iltihaptan koruyor, hastalıklara karşı her mevsim vücut direncimizi artırıyor. Omega- 3 ayrıca kemiklerin güçlenmesini sağlıyor. Bu besinler çocukların sağlıklı büyümesinin ve sağlıklarını korumasının da temelini oluşturuyor. Yumurta, keten tohumu ve zencefil ise kas ağrılarına iyi geliyor.

AĞIR METALLERDEN 'ARDIÇ'LA KURTULUN
ARDIÇ yağı tüketimi sağlığımız için tehdit oluşturan ürik asit, ağır metaller, serbest radikaller ve vücudun ürettiği bazı hormonların toksik etkilerini azaltmada bire birdir. Ürik asidi temizlemesinden ötürü özellikle erkeklerde çok görülen gut hastalığı ve böbrek taşı gibi rahatsızlıkların tedavisinde son derece etkilidir. Ardıç yağı vücudun koruyucu sigortası gibidir.

BOĞAZ AĞRILARININ İLACI KORUK SUYU
KORUK suyunun şifa kaynağı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, özellikle boğaz ağrılarına iyi geldiğini, gribal enfeksiyonlara ve bademcik şişmelerine karşı bire bir etki gösterdiğine dikkat çekiyor. Koruk suyu antioksidan özelliğinden dolayı bağırsak fonksiyonlarının düzenlenmesinde çok yararlıdır. Bağışıklık sistemini güçlendiren koruk suyuna, pandemi sürecinde her zamankinden fazla ihtiyaç duyuluyor.