NİLGÜN KAYA
Ayvalık'ta yaşayan Sabri Tekin Calp, atık mermerlerden özgün Roma ve Helenistik tarzında heykeller yaratıyor. Calp, hiçbir alıntı yapmadan yarattığı özgün heykelleri ile Ayvalık'ta bir kent müzesi oluşturmak istiyor.
10 yaşında İstanbul'da yaşarken dere kıyısında bulduğu yumuşak bir taş ve bir çivinin kendisini heykele yönelttiğini belirten Sabri Tekin Calp, "Heykellerimi herhangi bir arkeolojik esere bakarak yapmıyorum. Tamamen benim hayal gücüm.
HEYKELİ ÇALINDI
Heykeli yapıyorum. Bitince bakıyorum. 'Allahım bunu ben mi yaptım' diyorum. Çünkü bir şey düşünerek başlamıyorum yapmaya. Ismarlama işler değil bunlar. Her şeyi elle; bir keski ve çekiç kullanarak yapıyorum. Reenkarnasyona inanıyorum. Bir şeyin ezelinde varsa o olduğuna inanıyorum" dedi.
Roma ve Hellenistik etkileri bir yana, kırık bölümleri eskitilmiş yüzeyleri ile tarihi eserlerden ayırt etmekte zorlanılan heykellerinden birinin tarihi eser zannedilip çalındığını, kendi eseri yüzünden ceza yiyen tek heykeltıraş olduğunu söyleyen Calp, "Yüzüne bakılmayacak bir taştı. 6 ay uğraştım ve 'Anne çocuk' adını verdiğim bir heykel yaptım. Antalya'da emanet bıraktığımız bir yerden çalındı. Tarzlarının yanı sıra bu heykeller, 2 bin yıl önce yapılmış bir heykelin yaşayabileceği bütün şoklamaları yaşadı. Bugün bir eksperi getirin, benim yaptığımı bilmesin. 'En az 2 bin yıllık' der bu heykellere" dedi. Mermer ocaklarında atılan parçaları 1967 yılından bu yana ağırlık verdiği 'Müze tarzı' heykellere dönüştüren Calp, tema olarak 'Ölüm'ü seçmiş. Gülen hiçbir heykel yapmadığını söyleyen Calp, "Eserlerimin hepsi mezar taşları. Tema hep ölüm üzerine. Ölmek üzere olan bir kişinin bakışı, ölenlerin ardından ağlayanlar. Neden bilmiyorum. Gülen hiçbir şey yapmadım. Aşkı seviyorum ama bu konuda elim hep böyle gidiyor" diyor.
FİLMDE OYNADI
Dabbe filminde iki heykeli ile birlikte rol alan Sabri Tekin Calp, heykeltıraşlıkta artık dublörlük yapmak istemediğini söylüyor. Ünlü heykeltıraşlara dublörlük yaptığını ifade eden Calp, "Romanya'da 8 kabartmalı bir lahit yaptım. 2 yılda tamamladım. Bu benim son dublörlüğüm oldu dedi. 180 eserinden 8 tanesinin elinde kaldığını, geri kalan hepsinin yurt içi ve yurt dışında bulunduğunu belirten Calp, 'Likya'nın hikayesi', 'Melek ve Şeytan', 'kadınlar çeşmesi' adlarını verdiği çalışmalarını tamamlamak için yontmaya devam ediyor.
