Genç oyuncu "En çok şu rolü şu ya da bu rolü oynamak istiyorum demeyi sevmiyorum.'Böyle bir karakter oynamak istiyorum' diyen kişilerin, kişilikleriyle ilgili sorunları olduğunu düşünüyorum. Sana verilen rolü oynayacaksın, istemiyorsan da kabul etmeyebilirsin" diyor
Eski Türk filmlerinin unutulmaz ismi Suna Yıldızoğlu'nun kızı Yasemin Allen, Avusturalya'dan Türkiye'ye geldiği ilk günden beri ekranlarda yeteneğini sergiliyor. Türkiye geldikten sonra annesi gibi oyunculuğa adım atan Allen, Elif ve Kavak Yelleri dizisinde rol aldı. Ardından 10 Eylül'de TRT 1 ekranlarına gelecek "Yerden Yüksek" dizisinde oynamaya başladı. TRT 1'in iddialı komedi dizilerinden Yerden Yüksek'in çekimleri tüm hızıyla devam ediyor. Türk Sineması'nın, Tiyatrosu'nun duayenleri ve genç yeteneklerinin bir araya geldiği "Yerden Yüksek" dizisinde Altan Erkekli, Hasibe Eren, Tarık Pabuççuoğlu, Alper Saldıran, Toprak Sağlam, Deniz Özerman, Gamze Gözalan, Sevil Üstekin ve Alay Cihan'la başrolü paylaşan Yasemin Allen, dizide Fransız Hukuk Fakültesi öğrencisi Jülyet karakterini canlandırıyor. Yasemin Allen yeni dizisini ve özel yaşamıyla ilgili merak edilenleri anlattı.
- Dizide canlandırdığınız karakteri anlatır mısınız?
Hukuk fakültesi öğrencisi Fransız Jülyet'i canlandırıyorum. Jülyet, Erasmus öğrencisi, bu sayede Türkiye'ye gelmiş. Güler'in kiracısı olarak kalıyor. Servis şoförlüğü yapan Cumali karakteri Jülyet'e aşık...
ANNESİ YARDIM EDİYOR - Karakterinizle ilgili bir hazırlık yaptınız mı?
Gerçekte Jülyet diye biri var, o kişiyle tanıştım. Jülyet'in hareketlerini ve şivesini takip ettim, çalıştım. Kısacası dizi için ondan esinlendim. Ayrıca annem de bana yardımcı oldu. Kendisi beş dil biliyor ve biri de Fransızca. Annemle senaryoya bakıyoruz ve karakterime Fransızca deyimler koyuyoruz. Ayrıca Fransızların tipik vücut hareketlerini yapmak için birçok Fransız filmi izledim. Üç farklı kültürde büyüdüğüm için davranış biçimim hiçbir yere ait değil. İngiliz, Türk ve Avustralyalı karışımı. Genel bir dünya çocuğu durumum var. Herhangi bir kültüre göre hareket etmiyorum. Rolüme kendimden de bir şeyler katıyorum.
- Bundan önce hangi projelerde yar aldınız? Dizide sizi etkileyen ne oldu?
2008'de Elif adlı dizide rol aldım. Sonra Kavak Yelleri'nde Alena adlı bir Rus kızı canlandırdım. Bana hep dünyadan bir haber kız rolleri çıkıyor. Bir yabancıyı canlandırmak zor değil ama Fransız bir kızı canlandırıyorum. En çok şu rolü şu ya da bu rolü oynamak istiyorum demeyi sevmiyorum. Çünkü öyle etrafta "böyle bir karakter oynamak istiyorum" diyen kişilerin kendi kişilikleriyle ilgili sorunları olduğunu düşünüyorum. Neden illa o karaktere bürünüp insanlara o halini göstermek istiyorsun ki... Sana verilen rolü oynayacaksın, yoksa kabul etmek zorunda değilsin. Ben her türlü role açığım yeter ki farklı karakterler olsun.
- İki buçuk yıldır Türkiye'desiniz. Türkçe konuşurken bir sıkıntı yaşadınız mı?
İlk başlarda dil problemi yaşadım. Ama bu rolümde pek fazla zorluk çekmeyeceğim. Türkiye'ye ilk geldiğim zamanki hallerimden esinlenerek bir Fransız gibi davranacağım.
"KOPYA OLMAK İSTEMİYORUM" - Anneniz sizin oyunculuğunuza nasıl bakıyor, eleştirdiği noktalar neler?
Annem bana tüyo verir. Oyunculuk konusunda ondan çok fazla etkilenmemeye çalışıyorum. Çünkü oyunculuğumu annemle birlikte geliştirirsem onun bir kopyası gibi görünebilirim diye düşünüyorum. Annemin sadece yorumlarını alıyorum ve ona göre kendimi geliştiriyorum.
- Annenizin sizi oyunculuk dışında eleştirdiği noktalar neler?
Dağınıklığıma ve onun şampuanlarını odamda saklamama çok kızar.
- Nasıl birisiniz, hoşlanmadığınız yönleriniz nedir?
5 dakika arayla bir anda dünyanın en sevecen ve en asabi insanı olabilirim. Sorunlar karşısında sabırlı olmaya çalışırım. Dağınık biriyim. Gerginliğimden ve utangaçlığımdan hoşlanmıyorum.
- Hasibe Eren ile birlikte çalışmak nasıl bir duygu?
Hasibe Hanım ile çalışmak mükemmel bir duygu. İnanılmaz komik, zeki ve sivri dilli bir insan. Onun etrafında olmak keyifli bir kitap okumak gibi. Ayrıca sette Altan Erkekli ve Ruhi Sarı'nın tecrübesini görmek ve birlikte çalışmak çok keyifli.
- Annenizin filmlerini izliyor musunuz? İçlerinden en çok hangisini seviyorsunuz?
Eskiden seyretmiyordum ama şu aralar seyrediyorum. Neden derseniz çünkü her filminde ölüyordu. Bu yüzden seyretmek istemiyordum. Annem yaralanırken ve ölürken gördüğümde çok etkileniyordum. Annemin çok komik filmleri de var, onları çok ayrı seviyorum. Ama en çok "Sokaktaki Adam" filmini seviyorum.
- Anneniz, erkek arkadaşlarınızı eleştirir mi?
Yorum yapar. Ama sonuçta kalp kalptir, bir söz var ota da konar diye. Arkadaşlarımdan sevdikleri de oldu sevmedikleri de.
- Anneniz, erkek arkadaşınıza hiç sert tepki gösterdi mi?
Bir iki sene önce olan bir olay var. Kalbimi kıran bir çocuğa benden habersiz gidip onun arkadaşları önünde "Sen ne şerefsiz birisin küçücük kızın kalbini kırıyorsun" diye konuşmuş. Annemin bu hareketini öğrendiğimde çok utandım, ama şimdi beni seven ve değer veren bir annem var diye seviniyorum. İleride bir kızım olsa annem gibi yapardım. Annemin yaptığı hoş bir şey.
SÖZLÜ TACİZ KORKUTTU - Birlikte olduğunuz erkekleri annenizle tanıştırır mısınız?
Annemin fikrini almayı severim ama benim düşüncem üzerine pek etki etmez. Benim çok sevdiğim tipler oldu ama annem onlardan hoşlanmadı. Onun sevdiği tipler oldu, ama benim hoşlanmadım. Böyle durumlar anne kız arasında yaşanabiliyor.
- Unutamadığınız tatsız bir anınız var mı?
Yakın bir zamanda yaşadığım bir olay var, o şoku hala üstümden atamadım. Yürümeyi çok seven biriyim ve öğle saati kaldırımda yürüyorum, arkadaşımla buluşmaya gidiyordum. Birinin arabasından beni süzdüğünü gördüm. Bana küfürlü kelimeler ederek el kol hareketleriyle tacizde bulundu, durdu. Korktum ve bir anda ona bağırmaya başladım "polisi arayacağım" diye. Plakasını aldım ama sonra kaçıp gidince polisi aramaktan vazgeçtim.
Kedilerinden vazgeçemiyor - Hayatınızda vazgeçemediğiniz bir şeyler var mı?
Kedilerim. Onlardan asla vazgeçemem. Sokakta sakat bulduğum kedileri alıp evde besliyorum ve şu anda dört tane var.
- Unutamadığın bir aşk yaşadınız mı?
Herkesin bir aşk acısı vardır.
- Platonik bir aşk yaşadınız mı?
Tabii ki ama buna aşk demek istemiyorum. Karşılıksız benim de hoşlandığım oldu diyebiliriz.
"Sanat, bizim genlerimizde var" - Oyunculuk dersleri alıyor musunuz?
Oyuncu koçları ile çalışıyorum. Devlet tiyatrolarından Nergis Çorakçı ile çalışıyorum. Müjdat Gezen'in akşam okuluna gittim. Hayatım boyunca her daim sanatla ilgilenmek isterim. Genetiğimizde sanat var, bundan kopamam. Kardeşim de konservatuarda müzik bölümüne başlıyor. Amatör olarak ben de müzikle ilgileniyorum ve piyano çalıyor, şarkı söylüyorum. Ayrıca söz de yazıyorum.
