Bir söyleşi için İzmir'e gelen Amerikalı yazar Debra Magpie Earling, "Biliyor musunuz, yüreğimde Türklerle akraba olduğumuza dair bir his var" dedi
RÖPORTAJ: ENGİN TATLIBAL
Çok sık gündeme gelmese de modası hiç geçmeyen bir mevzudur "Kızılderililer Türkmüş" mevzusu. Uzmanlar, özellikle Kuzey Amerika yerlilerinin dillerinde çok sayıda Türkçe sözcük olduğunu belirtiyor. Kıtanın farklı köşelerindeki değişik Kızılderili kabilelerinin yaratılış mitosları da Orta Asya Türkleri ile benzerlik gösteriyor. Bizim yüreğimiz, hep mazlumun yanında olmuştur. Belki de bu yüzden hep içten içe hep inanmışızdır Kızılderililerin Türk kökenli olduğuna. Bir süredir Türkiye'de bulunan Kızılderili kökenli Amerikalı yazar Debra Magpie Earling, içinden gelen bir sesin bu inancı desteklediğini söylüyor. Earling ile Kızılderili kültürünün dününü ve bugününü konuştuk...
KİMLİK MESELESİ - Türkiye, pek çok kültürel kimliğin ve etnisitenin bir arada yaşadığı bir ülke. Amerika Birleşik Devletleri'nde Kızılderili kültürel mirası üzerine çalışmalar yapan bir kişi olarak bu konuda Türkiye'de edindiğiniz izlenimler neler?
- Bana öyle geliyor ki Türkiye'de insanlar "kimlik" meselesine fazlasıyla odaklanmış durumda. Görüyorum ki Türk kültürü, farklı kollardan beslenmeye açık. Ortadoğu'da var olan kültürel yapıların izlerini Türklerde de görebiliyoruz. Türkiye'deki ziyaretlerim ve seyahatlerim sırasında birçok kişiyle birebir temas etme imkanım oldu. Bu sırada gördüm ki Türkiye'de çok farklı kültürel kimlikler, kaynaşmış şekilde bir arada bulunuyor. Dünyanın ve ülkenin farklı bölgelerinden gelen insanlar, Türkiye'de bir arada yaşıyorlar. Ve bu durum, bu güzel ülke için gerçek bir zenginlik. Aynı zamanda çok zengin bir kültürel mirasın var olduğunun da göstergesi.
TARİHSEL BOYUT - Kızılderililerin kültürel kimliklerini merak ediyorum, ancak öncelikle bir alıntı yapmak istiyorum. Lübnan asıllı Arap-Fransız yazar Amin Maalouf'un, kimlikler konusunda güzel bir sözü var: Bir insanın hangi yönü baskı altındaysa, o yönü kimliği haline gelir. Bugünün koşulları açısından baktığınızda Amerikan Kızılderililerinin kimliği üzerine ne söylenebilir?
- Kızılderili asıllı Amerikalı yazarlar, bu sorunu hep bir self-determinasyon (bir halkın kendi kaderini tayin hakkı) ya da tanınma sorunsalı olarak algılıyorlar ve öykülerini buradan hareketle kurguluyorlar. İşin bir de tarihsel boyutu var. Bundan hareketle bugüne baktığımızda Kızılderililerin hala tanınma konusunda sorunlar yaşadığını görüyoruz. Özellikle "dil" konusunda. Amerika'yı keşfedenler için Kızılderili dili, düşman diliydi. Zamanla "bizim" dillerimizden biri oldu. Şimdi Kızılderililer, Amerika kıtasının tamamında Beyaz Adam'ın gelişinden bu yana ilk kez ve yavaş yavaş kendi kimliklerini tanımlamaya başladı.
KADININ YERİ - Azınlık üyesi olmak zordur. O azınlıkta bir kadın olmak ise çok daha zor olmalı. Kadın sorunsalı, Türkiye'nin de içinde bulunduğu doğu ülkelerinde yıllardır tartışılıyor. Kadının sosyal ve ekonomik hayattaki katılımının artırılması için sizce neler yapılmalı?
- Hep eğitimden bahsediyoruz. Bunun önemli olduğu çok açık. Gözlemim o ki özellikle yeni ve genç nesil çok daha iyi bir eğitim ile yetişiyor. Artık çıkıp konuşabiliyorlar. Türkiye'de farklı alanlarda ve özellikle kadınlar konusunda büyük tutkuyla yapılan tartışmalara şahit oluyorum. Ve bu yeni nesil kadınlarda, korkusuzca bir tavır dikkatimi çekiyor. Kendi yaşamlarını yönetmek adına öne çıkıyorlar. Nereye gitmek ve ne yapmak istediklerine kendileri karar vermek istiyorlar ve gerçekten benim gözümde parıldıyorlar. Burada iştirak ettiğim ve izlediğim tartışmalara büyük bir cömertlikle katılarak görüşlerini paylaşıyorlar. Türkiye'de bu konuda olumlu yol kat edildiğini görüyorum.
- Türkiye'de yaygın bir inanış vardır; Kızılderililerin Türk kökenli olduğu söylenir. Bunu daha önce duydunuz mu?
- (Gülüyor) Evet, bundan bahsedildiğini duymuştum. Seyahatim sırasında da pek çok kişi kolumdan tutup Kızılderililer ile Türklerin akraba olduğunu söyledi. Biliyor musunuz, yüreğimde bunun doğru olduğunu hissediyorum. Farklı Kızılderili kabilelerinin değişik yaradılış mitleri vardır. Değişik hayvanlardan türediklerine inanan kabileler var. Zuuni'ler yer altından türeyip çıktıklarına inanırlar.
- Türk mitolojisine çok benzeyen bir durum bu.
- Gördüğünüz gibi, benzerlikler var. Ve bu heyecan verici bir fikir. Araştırdıkça bağlantılar kurulacaktır.
- Sanırım üzerinde çalışılmayı hak eden bir fikir.
- Evet, kesinlikle...
İzmirli öğrenciler inanılmaz
"İzmir'de Karşıyaka Lisesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileriyle bir araya gelme fırsatı buldum. Öğrencilerin yaklaşımı inanılmazdı. Enerjileri, hayata bağlılıkları, öğrenmeye karşı duydukları istek ve heyecan ve ayrıca bana karşı gösterdikleri konukseverlik gerçekten harikaydı."
Çocukluğu kabilede geçti
Washington doğumlu olan Debra Magpie Earling, Montana'da Salish kabilesinde büyüdü. Çocukluğunda teyzesi Louis hakkında dinlediği hikayelerden hareketle "Perma Red" adlı romanını kaleme aldı.
